Minteha Furunkoyak
Sabır mutluluğun aynasıdır
Sabır mutluluğun aynasıdır. Hiçbir şey emeksiz ve sabırsız olmaz. İnsan acı çeker, azim, savaş verir bekler ama acele ile olursa hiç ilerleme kaydetmez. Belki de sevgi, saygı, ilgi, beklenti ve umudun yolu sabırdan geçiyordur. Çağımızın en büyük problemi sabır yoksunluğu "Her şey hemen olsun" düşüncesidir. Oysa ne olursa olsun sabır, hoşgörü, merhamet insanlık ve başarı getirir.
Yıkılan evlilikler, vazgeçilen işler, karşılanmayan beklentiler ve sosyal problemlerin çoğunun bu nedenden dolayı olduğunu düşünüyorum
Azim, sabır, saygı, hoşgörü ve inisiyatif almak bir araya gelirse sabırsızlık düzelebilir. Aslında bunu yazmamın en büyük amacı da sabırsızlığın bizi ne kadar yorduğu.
Sabır öyle bir şeydir ki yokluğu İnsanı yorar. Bu dış etkenlerin de etkisiyle sabırsız insanların tavrı, beklentileri ve eleştirileri, duygularını anlatamayan insan davranışları şeklinde ilerler.
Sabrın yokluğu insan o kadar yorar ki Keşke böyle olmasaydım diye kendinizi sorgulamaya başlarsınız.
Bireyin kendisinde ise nereden başlayacağını nasıl yapacağını bilmeyen, stresli ve yorgun aceleci bir kişiliğin boşluğunu yaşar insan. Başlarsın sonuca varamazsın, sonuca yaklaşırsın hevesin kalmaz. Sen istediğinde, istediğin olmaz; istediğin olduğunda, sen orada olmazsın.
Karşınızdaki insana gelirsek, sizden beklentilerinin çabuk gerçekleşmesi gerektiğini düşünmesi, Bunlar zamanla yön değiştirip size yük olması şeklindeki bazı sorunlar oluşturur, umarım hep sabırlı insanlarla tanışırsınız.
“Seni Allah için sevdim.” isimli kitabında yazar "Vuslatın baharında sabır saklıdır." Demiş. O kadar haklı ki. Ayağına basan dikenler ilerideki gül bahçesi habercisidir
Sabır o kadar önemli bir erdemdir ki Ayetlerde, Hadislerde yer almıştır.
Sabırdır, gülün kokusunu sevip dikenine susmak. Sabırdır, Rabbine sığınıp azimle çalışmak. Sabırdır, beklemek. Kimi zaman sabır susup dualarını kefaret bulmasını beklemektir; Kimi zaman da elindeki tüm emeği, şansı oraya dökmektir.
İnsan sabrı sınırlıdır elbet fakat sabırsızlığın bu kadar fazla olması akla ziyandır. Ne sabretmeyi ne de onarmayı biliyoruz. Öyle gelişi güzel yaşayıp gidiyor gibiyiz.
Ağaç kışın geçmesini beklemeden nasıl çiçek açsın, çırak işi öğrenmeden nasıl hızlı olsun, sevgi kırılarak nasıl büyüsün? Bunları biliyoruz ama sevdiğimiz işi yaparken bile beklemekten aciziz. Sevdiğimiz insanlarla konuşurken bile kırmamaktan aciziz. Sabırlı olmayı öğrenmek için de insanlara zaman tanımak gerekiyor gibi. Belki bir gün ağzına geleni söyleyen insanlar sabırlı insanlar olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.