
Duran Çetin
Ailede Ahlak Eğitimi
Çocuklara Değer Aktarımında Ahlak ve Din
Modern toplumda ahlaki değerlerin çocuklarımıza aktarımı, ebeveynlerin en önemli sorumluluklarından biridir. Bu süreçte, özellikle İslamî referanslarla şekillenen bir ahlak anlayışının hem kişisel hem de toplumsal düzeyde nasıl bir rol oynayabileceğini bir ebeveynin deneyimlerinden yola çıkarak ele alalım.
Ahlak: Allah Rızası İçin Yaşamak
Ahlaki davranış, bir Müslüman için Allah’ın rızasını gözeterek düşünce, söz ve eylemlerinde doğruyu aramak demektir. İslam, Müslümandan dürüstlük, merhamet, adalet ve edep gibi erdemleri hayatının her alanında sergilemesini bekler. Bu tanım, dinî inancın rehberliğinde şekillenir; çünkü ahlak, yalnızca kişisel bir tercih değil, aynı zamanda ilahi bir sorumluluktur. Bir ebeveyn olarak, ahlaklı kişiyi “Allah’tan korkan, konu komşuya karşı sorumluluk hisseden ve Allah rızası için hareket eden” kişi olarak tanımlıyorum.
Çocuklara Ahlak Öğretimi: Örnek Olmak
Çocuklara ahlaki değerleri kazandırmanın en etkili yolu, ebeveynin bizzat örnek olmasıdır. Hz. Muhammed’in (sav) terbiye yöntemleri, anlayışlı, merhametli ve kişiye özel yaklaşımlarıyla bu konuda en büyük rehberdir. Çocuk, gördüğünü öğrenir; bu yüzden ebeveyn olarak sözlerimizle davranışlarımız uyum içinde olmalıdır. Küçük yaşlarda tahkiye, yani hikâye anlatımı, çocukların ahlaki değerleri içselleştirmesine yardımcı olur. Kendi yazdığımız hikâye ve masalları ya da bizim değerlerle yoğrulmuş olanlarını çocuklarla birlikte okumak, onların hayal dünyasını zenginleştirirken ahlaki mesajları da zihinlerine kazır.
Çatışma ve İletişim: Sabır ve Dinî Hikâyeler
Çocuklarla ahlaki bir konuda çatışma yaşandığında, anında tepki vermek yerine sabırlı bir yaklaşım benimsemek gerekir. Çocuk, kendi kişiliğini ifade etmek için çatışma çıkarabilir; bu, onun gelişim sürecinin doğal bir parçasıdır. Örneğin bir ahlaki kural çiğnendiğinde, tehditkâr bir üslup yerine, yanlışın ne olduğunu sakin bir şekilde anlatılmalı. Bu noktada, Kur’an’dan ve sünnetten örneklerle desteklenen dinî hikâyeler, çocuğun meseleyi anlamasını kolaylaştırır. Çatışmayı zamana yaymak, fevri çıkışlardan kaçınmak ve çocuğun yaşına uygun bir dil kullanmak, uzun vadede daha etkili sonuçlar doğurur.
Modern Toplum ve İslami Değerler
Modern toplumun dayattığı bazı “değerler”, İslami ahlakla çelişebilir. Ancak Müslüman bir toplumun örf, adet ve gelenekleri zaten İslami referanslara dayanır. Sorun, ithal edilmiş ve toplumun değerleriymiş gibi sunulan davranış kalıplarındadır. Ebeveyn olarak dirayetli duruş, bu tür çatışmalarda belirleyici olur. Çocuklara, irademizin ve inancımızın önemini kavratmak, dinî söylemlerle çocuk dilini birleştirmekle mümkündür. Örneğin azınlıkta olsak bile inancımızı korumanın değerini, peygamber ve sahabe hayatlarından hikâyelerle anlatabiliriz. Ebeveyn, kararlılıkla İslami referanslardan taviz vermezse, çatışmanın galibi İslami değerler olur.
Dinî Referansların Gücü
Ahlak öğretiminde dinî ifadeler, ayetler ve hadisler güçlü birer araçtır. Günlük hayattan örneklerle desteklenen dinî hikâyeler, çocuğun ufkunu açar. “Doğru”, “iyi” ve “güzel” gibi kavramları açıklarken, ahlak, edep ve erdem gibi dinî kavramları da izah etmek; zıddıyla ya da örneklerle anlatmak da mümkündür. Örneğin bir davranışın insana ve topluma katkısını vurgulayarak, bu kavramların somutlaşması sağlanabilir. Dinî kıssalar ve hikmetli sözler, özellikle zor durumlarda çocuğun ahlaki gelişimine katkı sunar. “Allah’tan kork”, “Allah rızası için” gibi ifadeler, ahlaki değerleri pekiştiren kalıplaşmış cümleler olarak sıkça kullanılır.
Zorluklar ve Çözümler
Dinî söylemlerle ahlaki norm aktarımında karşılaşılan en büyük zorluk, ebeveynin kendi kültürel birikiminin yetersizliğidir. Ancak, kararlılık, sabır ve süreklilik bu zorlukları aşmada etkilidir. Ertelemeden, usanmadan ve vazgeçmeden devam etmek, uzun vadede başarıyı getirir. Çocukların dış etkenlerden etkilenmesi kaçınılmazdır; ancak ebeveyn, dinî referansları sabırla aktarmaya devam ederse, bu etkiler geçici kalır.
Vicdan Gelişimi: Ailenin Başrolü
Aile, çocuğun vicdan gelişiminde başroldür. Okul, sokak, medya gibi dış faktörler önemli olsa da ailenin etkisi bunların hepsini aşar. Figüranlara meydanı bırakmak, çocuğun vicdan gelişimini riske atmaktır. Ebeveyn olarak, kötülükleri sınırlayan ve iyilikleri destekleyen bir yaklaşım benimsemek, çocuğun sağlıklı bir vicdan geliştirmesine katkı sağlar. Dinî söylemler, bilinçaltında çalışarak hayat boyu olumlu etkiler bırakır.
Çocuklara ahlaki değerleri aktarmak, yalnızca bir görev değil, aynı zamanda bir medeniyet mirasını geleceğe taşımaktır. İslami referanslarla şekillenen ahlak anlayışı hem bireyi hem de toplumu güçlendirir. Ebeveyn olarak, az sözle çok davranış sergileyerek, sabırla ve kararlılıkla bu mirası çocuklarımıza aktarabiliriz. Unutmayalım ki, en güzel hikâyeler, yaşadığımız örneklerle yazılır.
NOT: Konuyla ilgili olarak ebeveynlere kendi yazdığım üç kitabı tavsiye ediyorum. Ailede Çocuk Eğitim, Ailede Genç Eğitimi, Peygamberimizin Eğitim Yöntemleri.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.