Keziban Eymir
Karakayalıklar 4
Bertuğ korkuyla varsayımları ardında gitgeller yaşarken bürkut ana( kartal) çoktan kristal tahtına kurulmuştu. Bertuğ’u yargılamak için hazır bekliyordu
Düşüncelerinden sıyrılıp kristal tahta doğru bakınca merkutla göz göze geldi. Kocaman safir taşına benzeyen mavi gözleri Bertuğ’u mest etmişti
Bu koca kuş buraya nasıl gelmişti hangi pencereden ? Hangi kapıdan ?sığabilmişti o devasa kanatlar ,yelpazeyi andıran kuyrukla nasıl Girebilmisti?Bı anda ışınlanıp taş duvarlardan geçmek acaba bu kuşlargaz halinde de bulunabiliyor muydu ? Yapay zekanın konuşulduğu insanoğlunun meta evreninde bile teknoloji bu kadar gelişmemişti. Aklı almıyordu bu olanları yoksa “bastı zaman tayyı mekan” mıydı?bu yaşadıkları
Beklenen an gelmiş Bertuğ sanık sandalyesine çağırmıştı.
Sanık Ahmet Bertuğ
Şikayetci şeşe kuşu
Suçu şeşe kuşunun yumurtalarını yemek
Cezası müebbet
Bertuğ maalesef kuş camiasına göre bir katildi bir annenin yavrusunu yiyen bir canı...
Hakkındaki hüküm kesin olsa da Merkür söz hakkı verdi Bertuğ’a
Gagası beyaz elmas olan Merkür babacan bir tavırla sordu
Anlat bakalım şesenin yumurtasını niye yedin
Anlattı Bertuğ yumurtayı niye yediğini ve başına gelenleri bir bir
Merkut üzülmüştü bu insan yavrusunun haline ama işlediği suçtu hem de iki tane suçu vardı
Kuşun yumurtasını yemek ve lanetli mahzene izinsiz girmek
Lanetli mahzenin ne olduğunu bilmeyen Bertuğ yutkundu masum kahverengi gözlerine artık yaş hakimdi. Siyah kıvrık kirpiklerini ıslatırken damlalar sesi çoktan kısılmıştı Savunamadı kendisini, lal olmuştu dili Yaptıklarının suç olacağını düşünememişti. Hayallerinin peşinden gelen koca yürekli çocuk...
Kartal Bertuğ’un suçsuz olduğunu biliyordu ama davacı korkunç suratlı kötülüklerin anası şeseydi insafı hiç yoktu oda adalet bekliyordu..!
Çocuğu hapse atsa yüreği dayanmayacak affetse güveni sarsılacaktı
Düşündü taşındı yanındakilere sordu yasa kitaplarını karıştırdı Sonunda bir karara vardı ,daha doğrusu lanetli mahzende yaşayan kuşların sözcüleriyle görüşüp ortak bir karar aldılar
Bu karara lanetli mahzende yaşayan kuşlar çok sevinmişti Eğer bu görevi insan yavrusu başarırsa üzerlerindeki lanet kalkacak ve hapsolduklari mağaradan vatanlarına kavuşacaklardı gökyüzüne kanat çırpacaklardı
Kuşlar için en büyük cezaydı yerin kaç bin metre tabanında yaşamak Lanetli mahzende karanlıkta ömür sürmek bu hayat,..uçamamak kanatlı canlılara ar geliyordu kaybettikleri kutsal taşı bulup Simurg a teslim ederlerse lanetten kurtulacaklardı tüm umutları bu kuru çelimsiz insan yavrusundaydı
Lanetli kuşların hepsi korkunç ve çirkindiler ama merkut farklıydı zümrut yeşili tacı mest ediyordu Bertuğu İri mavi gözleri sonsuzluğa uzanangökyüzünü anımsatıyordu
Neden lanetli kuşların arasındaydı onun suçu neydi ?
Karakayalıkların koruyucusu yeraltı şehrinin sahibi Merkut(kartal)Bertuğu yanına çağırdı
Sanık sandalyesinde tam Merküt a doğru tam adım atacakkenAyagının altında kare şeklindeki cisim aşağıdan yukarı doğru uçarak kartalın tahtının yanında durdu Alaaddin in uçan halısı gibiydi tıpkı şaşırmıyordu artık Dünyada hayal ürunu olarak nitelendirdiği tüm kurgular burda gerçekti
Merkut Bertuğ a söyle bakalım insan
Yavrusu lanetli mahzende. Kurtulmak istiyor musun?
Bertuğ evet diyemese de başıyla onay verdi
-O zaman dediklerimi yapacaksın başarırsan özgür olacaksın İster geldiğin yere geri gidersin. İstersen hayallerinin peşinden bilinmez belki gurbetin vuslata dönüşür
Bertuğ yine şaşırmıştı bu kartal nerden ? Biliyordu yüreğindeki dinmeyen acıyı
Yalnız yapacağın iş zor ucunda ölum var dök düşün tercihini yap dedi. Kartal
Daha yeni çok kötü deşmisti yarasını merkut. ölüm yada müebbet öylemi
Yaşıyor muydu zaten Bertuğ
Tabi ki ucunda ölüm olsa da merkut un dediklerini yaparak özgurlugune kavuşacaktı
Şaskın gözlerle ne yapacağını sordu
_Bin yıl önce yeraltı canavarlarına çaldırdığımız Kutsal taşı (kara rElmas) bize getireceksin
Cinlerin ve insanlarında peşinde olduğu bir taş
Dokunduğu herşeyi altına çeviren aynı zamanda ölümsüzlük iksirinin şifresini bünyesinde barındıran bir taş
Yeraltı canavarları bu taşı Tuğrul kuşundan( Simurg) tan çaldılar . Yerin binlerce metre altına sakladılar bizim kutsal taşı bulmamız imkansız
Bu taş taş küreden ateş küreye de düşmüs olabilir. Bu taşı nerdeyse bulup bize getireceksin ateş küredeyse ateş küreden getireceksin yapman gerekenleri yarın sana bir bir anlatacağım
Var git şimdi dinlen..
Bertuğ merküt ün ışıltılı mekanından ayrılıp zindanına geri döndü çok acıkmıştı ama yiyemiyor uykusuzdu ama uyamıyordu. Beyninde şimşekler çakıyor hummaya tutulmuş gibi ter döküyordu sanki karabasan gelip göğsüne oturmuştu nefes bile alamıyordu
Kutsal taşı almak için ateş küreye nasıl gidecekti yanar kavrulur yok olursa... Ne günah işlemişti de bunlar gelmişti başına nasılda acımasızdı bu kuş oğulları
Bide bu taş çıkmıştı başına Neydi kutsal taş ?dünyadaki felsefe taşı gibi bir şey miydi? Yoksa simyacıların kurmacası mı?
Vay be dokunduğu her şeyi altın yapan bir taş , iksiri de cabası..!
Dikenli bahçelerde geziyorum diye üzülme!
Yüreğinde biriktirdiğin güzellikler
Yüzünde güller açtırır bir gün
Vazgeçme
Koş hayallerinin peşinden
Kuyunun sonu saraya çıkar
Kavuşursun elbet şefkat meleğine bir gün
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.