Kara kayalıklar

  • Karanlık bir mahzende gibiyim. Hiçbir yeri göremiyorum ne yapacağım Nereye gideceğim Kaldım yine tek başıma. Üstelik çok karanlık geceden daha gece burası Aman Allah’ım sanki bir korku filminin içindeyim Geri dönmemde imkansız keşke büyük sözü dinleseydim kim bilir nasıl merak ettiler beni
  • Hani o göğü süsleyen yıldızlara başım değecekti. ?hani uçsuz bucaksız yeşil vadiler, nerde şelaleler nehirler....
  • Hani Toğrul kuşu beni alıp bulutların üzerinde gezdirecekti bembeyaz kanatlarıyla beni kucaklayacak peri kızı nerde ?
  • Tüm sevdiklerim kaybettiklerim beni burda beklemiyor mu ? Hani burası cennetti Yoksa tüm anlatılanlar bir efsaneden mi ibaretti
  • Of of bı hayalin peşine takılıp attım ya kendi mi derin kuyulara !
  • Korku ve pişmanlık içinde kıvranıyordu bertuğ zaman ilerledikçe korkusu iyiden iyiye artıyor bir taraftan da açlıkla mücadele ediyordu yorgun aç ve susuz bilinmezlikler içinde bekliyordu

Şafak sökerken çıkmıştı evden Kasaba halkının uğursuz saydığı kimsenin uğramadığı kayalıklara gidebilmek ićin

Efsaneye göre burada bu kara kayalarda sular kırmizi akardı buralara yağmurlar siyah yağar çiçekler bile diken gibi açardı Karakayaların sahibiymis yılanların başı şahmeran....kayaların yüksek yerlerinde kartallar yuva yapmış buraya gelenleri penceleriyle yakalayıp kayalıklardan aşağı atıp akbabalarla birlikte ziyafet çekerlermis söylentiye göre büyük kartal Merküt de burda eyleşir buraları beklerler havadan gelecek saldırilara karşı kalesini korurdu

Anlayacağınız bu kayaliklada İsmini bilmediğimiz ,hiç görmedigimiz hayvanlarda yaşar burayı beklerlerdi belkide enbuyuk amaçlari burayı insanlardan

Bu dünyadan göçenlerde geçici olarak burda tutuluyormuş

Kısaca burası cennet kadar güzel bir yer ama cennee girebilmen için sıratı yanı Karakayaları geçmen gerekiyormuş ama şimdiye kadar aman vermemiş kimseye bu uğursuz kayalar geleni yutmuş ne ölü ne diri hiç dönen olmamış evine..

Gerçekten de bu devasa büyüklükte ki kayalar,uzaktan korku filminde cadıların yaşadıgı şatoları anımsatıyordu sanki masal kitaplarından fırlayıp gelmiş gibi... Gizemli ve mistik bir havası vardı korkunç bı yer adı üstünde KARAKAYALIKLAR

Ah be Bertuğ engel tanımayan oğlan... Tam altı saat de

Zor tırmanmıştı kayalığı. İncecik bilekleriyle kah taşların oyuklarından kah taşların arasında çıkan calilardan tutunarak tırmanıyordu bu tırmanışa kartal ve baykuş sesleri eşlik ediyordu Çocuk olduğu için mi? Yoksa vücuduna sürdüğü o karışım. Sayesinde mi yılanlar yırtıcı kuşlar zarar vermemişti Bertuğa

Beline bağladığı ip ne kadar ağırlık yapsa da sonunda zirve onundu.

Dünya vazgecenlsrin dünyası değildi direnenlerin dünyasıydı Şimdi Karakayaların en tepesinde cennete aİdilen yerdeydi .kale burçlarını andıran taşın arkasındaki gi delikten aşağı sarkacaktı sonrası zaten cennetti!!!

Belindeki urganı çözüp sivri bir taşın ucunu sıkıca bağladı diğer ucunu da eline dolayıp aşağıya doğru sarktı..maalesef gitmek istediği yere ip yetmemişti asılı kaldı havada .Bir kaç dakika sonra bağladığı ipte çözülünce kendini yerde buldu düştüğü yer çok derindi hissedebiliyordu ama sansı vardı düştüğü yerde yumuşak bir cisim vardı şuan onun sayesinde hayattaydı yoksa çocuk olduğu için melekler mi tutmuştu

Zifiri karanlığın içinde kalakalmıştı bunun için mi katlanmıştı bunca mesakate Kehribar gözleri yaşla doldu bildiği tüm dualar dilinde bir umut bekliyordu

Hadi Zümrüdüanka kuşum gel artık

Al beni sırtına götür Kaf dağının arkasına

Hadi gel aç kanatlarını kocaman

Bulutların üstünde gezelim

Çoban yıldızına tutunup

Geceye ışık saçalım

Hadi gel al beni sırtına cennete uçalım

(Devam edecek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.