Yu hua ile muhayyel söyleşi

  • Yu Hua, 1960 yılında, Çin’in doğusunda yer alan Hangzhou’da doğdu.
  • Diş hekimliği öğrenimi gördü. Beş yıl boyunca diş hekimliği yaptıktan sonra mesleğini tümüyle bırakıp kendisini edebiyat çalışmalarına adadı.
  • 1993’te yayımlanan romanı Yaşamak [Huózhe], Çinli yönetmen Zhang Yimou tarafından sinemaya aktarıldı. Ülkesinde yasaklanan film, Cannes Film Festivali’nde Büyük Ödül’e [Grand Prix] layık görüldü.
  • Yaşamak, İngilizceye çevrilmesinin ardından Amerika başta olmak üzere birçok ülkede çok satan kitaplar listelerine girmekle kalmadı, edebî niteliğiyle edebiyat çevrelerinde büyük bir heyecan uyandırdı. İtalya’da Premio Grinzane Cavour Ödülü’nü alan roman art arda birçok dile çevrildi ve yazarın Kanını Satan Adam [Xǔ Sānguān Mài Xuè Jì], 1995) romanıyla birlikte, doksanlı yılların en etkileyici romanları arasında gösterildi.
  • Yu Hua’nın eserleri, iki binli yıllarda yayımlanan Yağmurda Gözyaşları [Zaixiyuzhong Huhan], Kardeşler [Xiōng Dì], Alacakaranlıktaki Çocuk: Saklı Çin’in Hikâyeleri [Huánghūn lǐ de nánhái] romanları ve öykü kitapları ile birlikte şimdilik yirmiden fazla dile çevrilmiştir.

  • Erkekler neye benzer?
  • Erkekler açgözlü kedilere benzer!

  • Size göre nasıl bir hayat en iyisidir?
  • Sıradan bir hayat en iyisi. Onunla savaş, bununla mücadele et derken, sonunda hayatından oluyorsun. Mesela ben: Zor günler geçirdikçe daha işe yaramaz hale geldim, ama uzun bir hayatım oldu. Sevdiklerim birer birer öldüler, ama ben hala hayattayım.

  • İnsanların unutmaması gereken 4 kural nedir?
  • İnsanların unutmaması gereken dört kural vardır: Yanlış söz söyleme, yanlış yatakta uyuma, yanlış eşikten girme, elini yanlış cebe atma.

  • Fakirlik utanılacak bir şey midir?
  • İnsan mutlu olduğu sürece, fakirlik utanılacak bir şey değildir.

  • İnsan psikolojisi nasıldır?
  • Tüm insanlar aynıdır: Kendileri bir başkasının cebinden alırken yüzleri aydınlanır, gülümserler, ama kaybetme sırası onlara geldiğinde yastaymış gibi ağlarlar.

  • Zor bir durum karşısında ne dediniz?
  • Kendi kendime dedim ki: “Yaşamaya devam etmek zorundasın!”

  • Ölüm insanda nasıl bir yaklaşım meydana getirir?
  • İnsan hayat boyu ne zorluklarla ve sıkıntılarla karşılaşırsa karşılaşsın, ölüme yaklaşırken kendini teselli edecek bir şeyler buluyordu.

  • Sonuç ne olacak?
  • Bir gün hepimiz aynı yere gideceğiz..

  • Geçmiş nasıl bir duygu uyandırıyor sizde?
  • Geçmişi düşündüğümde bazen üzülüyorum, bazen de içimi bir huzur kaplıyor…

  • Kadının nasıl bir yapısı vardır?
  • Kadın inatçıdır, bir şeye takınca kimse onları değiştiremez.

  • Çalışmak insanda doğal olarak nasıl bir olumlu etki meydana getiriyor?
  • Her gün yorgunluktan ölene kadar çalışınca, başka şeyler için endişe edecek vaktiniz kalmıyor.

  • Güzel günler ne zaman gelir?
  • Bir felaketten kurtulunca ardından güzel günler gelir.

  • Fakirlik insanda nasıl bir etki yapar?
  • Fakirlik adamın hırsını köreltir.

  • Yavaş kanat çırpan kuş ne yapmalı?
  • Yavaş kanat çırpan kuş, erken uçmaya başlamalı..

  • İnsanın bazen zor durumda kalması onun değerini düşürür mü?
  • İmparator bir parça kuru ekmek için dilense bile hâlâ imparatordur.

  • Zorlukları nasıl bir motivasyonla aşabiliyorsunuz?
  • Her defasında kendi kendime 'yaşamalıyım' dedim.

  • Bazen bazı konularda gereksiz yere mi endişeleniyoruz?
  • Yeşil dağlar olduğu sürece yakacak odun için endişelenmeye gerek yoktur.

  • İçimizle dışımız aynı mı ayrı ayrı mı?
  • Boşuna dememişler kalp yüzden ayrıdır diye, birinin yüzünü tanıyabilirsin ama kalbini bilemezsin.

  • Kötülük ile iyilik hakkında ne dersiniz?
  • Kötülük eden kötülük, iyilik eden iyilik bulur. Kötülük yapıp da yaptığını kabul etmezsen, insanlar inanabilir sana ama gökteki babamızın gözleri her şeyi bütün açıklığıyla görür.”

  • Mücadele nasıl olmalı aramızda?
  • Kelimelerle dövüşmeliyiz, silahlarla değil.

  • Bir çıkış yolu var mıdır? Ne dersiniz?
  • Niye endişeleniyorsunuz, elbet her şeyin bir çözümü vardır,

  • Mecalle para arasında ne fark vardır?
  • Mecal dediğin şu şey paraya benzemez parayı ne kadar harcarsan o kadar azalır mecalse ne kadar harcarsan o kadar çoğalır

  • Nasıl bir öteki dünya hayal ediyorsun?
  • Umarım öteki dünyada da ömrümü yine seninle geçiririm.

  • Kim kaybeder?
  • Çok konuşan, çok kaybeder.

  • Kadınların nasıl bir halet-i ruhiyeleri vardır?
  • Kadınlar böyledir işte, mutlu oldukları zaman gülecekleri yerde ağlamaya başlarlar hemen.

  • Sinirlenince kadınlar ne yaparlar?
  • Kadınların tepesi attı mı, söylemeyecekleri ya da yapmayacakları şey yoktur.

  • Yaşamak nasıl bir etki yapar hayatımızda?
  • Yaşamın her şeyi kapsaması gibi, yaşamak da hayatı olduğu gibi kucaklar. doğumları ve ölümleri, mutsuzlukları ve umutlarıyla.

  • Verdiğiniz söze çok mu önem verirsiniz?
  • Verdiğim sözü tutarım ben. İnsan olan bir kere söz verdi mi bin atlı süvari alayı bile durduramaz onu.

  • Olumsuz durumlarda ne yapmalıyız?
  • Durum ne kadar kötüye giderse gitsin, bir yolunu bulup ayakta durmamız gerekiyor.

  • İnsan olmak ne ister?
  • İnsan olmak vicdan ister.

  • Kaybetmek kişiden mi kaynaklanır her zaman?
  • Her zaman kaybedip hiç kazanamayışıma şaşırmamak lazım! Bir kuyu kazıp beni içine ittiler …

  • Herkes imtihandan geçer mi? Ne yapmalıyız?
  • Hayatta kimin başına bir hastalık ya da felaket gelmemiş? Kimin başına bir iş gelmemiş? Başına bir talihsizlik geldiğinde hazırlıklı olmak, hazırlıksız yakalanmaktan iyidir. Akıllı olan kendine bir çıkış yolu bırakır her zaman.

  • İnsanlar yaşlanınca ne de zorlanıyorlar?
  • İnsanlar yaşlandıklarında böyle oluyorlar; alışık oldukları yeri terk etmek istemiyorlar.

  • Yaşlanmak kirli olmak için bahane midir?
  • Yaşlansan da hâlâ insansın. Temiz olmak insanların işidir.

  • Anne yüreği nasıldır?
  • Anne yüreği her zaman biraz daha yumuşaktır.

  • Bazı yaşanmışlıklar insana doğru bakış açısını öğretir mi?
  • Bu savaştan sonra, savaş denen şeyin ne olduğunu çok iyi anlamıştım. Bir daha asla savaşmayacağıma dair kendime söz verdim.

  • İnsan şartları zorlamalı mıdır?
  • Ne olursa olsun mantıklı düşünmek zorundasın. Ölüler hep dirilmek ister. Sense hâlâ hayattasın ve mücadele ediyorsun, ölemezsin!"

  • Biz bir başkasının içinde bulunduğu durumu değiştirebilir miyiz?
  • Birini zor durumdan kurtarabilirsin, fakat yoksulluktan asla!' Ben ancak dar zamanında sana yardım edebilirim, seni fakirlikten kurtaramam.

  • İnsan kaynaklarımız sınırsız mıdır?
  • Suya batmış durumdasın bu dünya üzerinde seni Kurtarmak isteyen bir ben varım Eğer ben de batarsam seni kurtaracak kimse kalmaz geriye.

  • Gelecek nesillere ne bırakmak gerekiyor?
  • Gelecek nesillere iyi şeyler bırakmak gerekiyordu.

  • İnsan çaresiz kalınca nasıl düşünür?
  • Artık öyle bir noktaya gelmiştik ki yaşamak ya da ölmek önemli değildi.

  • Hayırdır bu halimiz ne böyle?
  • Sanki birbirimizin yasını tutuyor gibiyiz.

  • İnsanlar nerede eşitleniyor?
  • burada fakirlik de yok zenginlik de; keder de yok acı da; kin de yok nefret de... burada herkes ölümde eşitliği buluyor."

  • Ölümden korkmuyorsanız neden korkuyorsunuz?
  • "Ölümden korkmuyorum," dedi sakin bir biçimde. "Hem de hiç korkmuyorum. Benim korktuğum, seni görememek."

  • Güzellik kadın için nedir?
  • Güzellik kadının seyahat iznidir.

  • İntihar edecek biri ile ilgili önemli bir diyalog var onu paylaşır mısınız?
  • "Neden orada duruyor?" diye sordu biri.
  • "Aşağıya atlayacak," dedi bir başkası.
  • "Neden atlamak istiyormuş?"
  • "Yaşamaktan yorulmuş herhalde."
  • "Neden?"
  • "Eh, anlaması o kadar da zor değil aslında. Bugünlerde o kadar çok insan yaşamaktan bitap düşmüş durumda ki."

  • Onunla senin aranda ne fark vardı?
  • O,kendi geleceğini şekillendirebilen biriydi, bense kaderi tarafından sürüklenen biri.

  • Günler nasıl geçiyordu?
  • Bugün,düne çok benziyordu ya da ondan önceki güne ya da belki bugündü.

  • Güç mü büyük zenginlik mi?
  • Zenginlik, gücün önündeki küçüklüğünü kabul ediyordu.

  • Son olarak kendinizi neden kurtardınız? Kendinizi nasıl hissediyordunuz?
  • Kendimi, yoğun bir ormanın içinde yolumu bulmaya çalışırcasına, artık sıkılaşıp yoğunlaşan anılardan kurtardım. Yorucu düşünceler uzanıp dinleniyor ama bedenim uçsuz bucaksız bir boşlukta, boş bir sessizliğin içinde hareket etmeyi sürdürüyordu. Havada kuşlar uçmuyor, suda balıklar yüzmüyor ve toprakta hiçbir şey yeşermiyordu.
  • Bu güzel söyleşi için teşekkür ederim.

  • NOT: Bu muhayyel söyleşi yazarın değişik eserlerindeki cümlelerine dorular üretilerek kurgulanmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.