Ahmet Bülbül
Prof. Dr. Sadettin Öktem ile muhayyel söyleşi 2
- 1 Eylül 1942 tarihinde İstanbul’da doğdu. Babası İmam – Hatip Okulları’nın kurucusu olarak bilinen Mahmut Celâlettin Ökten’dir.
- 1969 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ne Betonarme Kürsüsü’nde asistan olarak kabul edildi. 1989’da profesörlüğe yükseldi.
- 2020 yılı Ekim ayında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’ne Kültür Tarihi alanında Prof. Dr. Sadettin Ökten lâyık bulunmuştur.
- Prof. Dr. Sadettin Ökten’in Kitapları:
- Örselenmiş Osmanlı’dan Medeniyet Umuduna (Söyleşi: Ayşe Çavdar, 2013) Fincanımda Cola Var! (2014) İçimde AVM Var! (2015) Yahya Kemal’den Bugüne İstanbul (2015) Yahya Kemal’in Rüzgârıyla Düşünceler ve Duyuşlar (2015) Hayatımdan Portreler (2016) Gelenek, Sanat ve Medeniyet (2016) Aslında Bir Sanat Var – Sanat Birey ve Toplum Üzerine (2018) Dünyaya Geldim Gitmeye-Gönül Sadası’ndan Akisler (1-2 Cilt, Kemal Sayar ile, 2019-2020) Aşk ile Ânı Seyretmek: Gönül Sadası’ndan Akisler (1-2 Cilt, 2019-2020) Mesken ve Mesken Mimarimiz
- Sevgi ve muhabbet eş anlamlı mıdır?
- Sevgi muhabbeti karşılamaz. Muhabbet sıcak,yumuşak, hayatın bütün manasını ihtiva eden bir kavramdır.
- Şikayet ettiğimizde ne yapmış oluyoruz?
- Şikâyet nefsin bir tuzağı; kendinizi şikâyet ettiğiniz şeyden ayırıyorsunuz. Halbuki belki benim de kusurum var; bu mahallede, bu memlekette, bu toplumda eleştirdiğim şeyin bir parçası da benim. Şikâyet ederek kendimi temize çıkartıyorum ve problemleri başka insanların üzerine yıkıyorum. Durumu düzeltmek için hiçbir eylemde bulunmuyorum, bu çok konforlu bir alan. Ali Şeriati, "Konfor ruhun bataklığıdır." diyor. Aslında zihinsel konfor da öyle. Çilesizlik, ıstırap çekmeme, herhangi bir cehd içinde olmamak... Bütün bunlar günümüz dünyasında zihinlerimize musallat olan hastalıklar gibi geliyor bana.
- Dünyanın hakikati nedir?
- Hangi yola girersiniz girin rahat bir dünya söz konusu değil. İster mana alemi için, ister maddi alem için çalışın, dünya mihnet yeridir , imtihan yeridir.
- İnsan bilinci nasıl açılır?
- Halbuki insan bilinci, ölümle yüzleştiği ölçüde açılır...
- Tedbir sonucu değiştirir mi?
- Ancak, hayatta öyle anlar gelir ki insan hangi tedbiri alırsa alsın, sonuç istediği gibi olmaz.
- Dünyada nasıl bir özgürlük var?
- Şu an dünyada dizginlenemez bir özgürlük var, peki bu özgürlük insanlara huzur getiriyor mu? Hayır getirmiyor.
- İnsan mükemmel olabilir mi?
- Bazı insanlar kendilerini o kadar mükemmel olmak zorunda hissediyorlar ki, tamamen toplumsal bir baskının altına giriyorlar. İnsan mükemmel olamaz, insan daha iyi olmaya gayret edebilir. Bu da bir süreçtir. Daha iyi bir insan olursunuz, olmazsınız o da Allah'a kalmış.
- Bir şey fazla olunca ne oluyor?
- Bir şeyin azı faydalı, ama çok fazla tükettiğinizde ondan aldığınız haz azalıyor.
- Her yaş aynı mı?
- Her yaşın bir tadı var efendim..
- Şükürsüzlük nedir?
- Şükürsüzlük büyük bir buhran...
- Göz ile ruhun görmesi nasıldır?
- Göz bir mesafeye kadar görebilir, ondan sonrası için acizdir. Fakat ruh öyle değil. Ruhun serüveni, gözün aciz kaldığı ve bu aczini itiraf ettiği noktadan sonra başlar.
- İnsan nasıl bir varlıktır?
- İnsan her türlü potansiyeli içinde taşıyor; kanatlanıp meleklerle de yarışıyor, birden düşebiliyor da. İnsanın ruhundaki karanlık çok büyük bir karanlık. Bu karanlığı aydınlığa çıkarmadığımız müddetçe teknik olarak ne kadar ileride olursak olalım, hangi âlet edevatı kullanarak ışık hızıyla nereye ulaşırsak ulaşalım, kıymeti yok. Hepimizin hakikaten kaldırabileceğimiz yüklere talip olması lazım.
- Gönül yıkmak ne demek?
- Gönül yıkmak demek ötekinin aynasını kırmak demek. Artık o ayna aksetmez. Halbuki sizin de o aynaya ihtiyacınız var. Siz zannediyorsunuz ki ben onun haddini bildirdim. Zahiren haddini bildirdiniz; ama gönlünü kırmışsanız eğer elinizdeki bir nimeti yok etmiş oluyorsunuz, kıymetini bilmiyorsunuz. Oysa insan insanın ufku, insan insana muhtaç.
- Biz hangi şeyden çok bahsederiz?
- Bir şeyin yokluğunu ne kadar çok hissediyorsak ondan o kadar fazla bahsediyoruz. Günümüzde herkes aşktan bahsediyor çünkü aşk yok. İyilikten bahsetme zarureti doğdu; çünkü iyilik azaldı.
- Her imkan bir fırsat mıdır?
- Her imkân aynı zamanda bir imtihandır.
- Kim tefecidir?
- İyilik yapan mükafat bekliyorsa tefecidir.
- Erdemli olmak için eylem nasıl olmalıdır?
- Merhamet eden, merhamet ettiğinden minnet bekliyorsa o kendiliğinden mükafat olmuyor. Bir şeyin erdemli olabilmesi için kendi içinde kapalı kalması ve dışarıdan alkış, aferin beklememesi lazım..
- Hüzünsüz bir neşe olur mu?
- Sabredin, hüzünsüz bir neşe ve darlıksız bir bolluk olmaz.
- Bu dünya nasıl bir sistem üzerine kurulmuştur?
- Bu dünya zıtlar dünyasıdır; pozitif de var negatif de var, hayır da var şer de var. Zaten hep hayır olsa biz onun hayır olduğunu bilemeyiz; şerri göreceğiz ki hayrı seçelim.
- İnsanlar niye yakınken birbirine bağırırlar?
- Kalpler uzak düşünce kavgada bağırır, sevgide fısıldarsın!
- Tabiat nedir?
- Tabiat, gören göz ve hisseden bir kalp için cemal tecellilerinin yansıdığı bir güzellik bahçesidir.
- Bazen lütuf kendiliğinden gelir mi?
- İnsan hiçbir teşebbüste bulunmadığı halde, fevkalade olumlu gelişmelere de mazhar olabiliyor.
- Rızık bizi bulur mu?
- Kaderde gelinecek bir yer var. "Rızık gelir sizi bulur." Hakikaten de öyle. Siz bir şey yaptığınızı zannediyorsunuz ama gelen, sizi bulan rızıktır. İlim de böyle bir şey, aşk da böyle bir şey.
- Hangi ruh iyiliğe muktedirdir?
- Hüzün duyabilen her ruh iyiliğe muktedirdir.
- Nasıl iyileşebiliriz?
- İyileşebilmek için başkalarının sözlerinin bize şifa olmasına izin vermemiz gerek.
- Karşımızdaki insanı nasıl tanıyabiliriz?
- Biz kendi duygularımızın üzerinden karşımızdaki insanı tanıyabiliyoruz.
- Istıraba bakış açımız ne olmalıdır?
- Istırap geçer ama bize öğretmesine izin vermeliyiz.
- Her insan neye muhtaçtır?
- Her insan fıtrat olarak, güzel bir çift söze, yumuşak bakışa, tebessüme, tatlı bir ses tonuna muhtaçtır..
- Hayat nasıl şekillenir?
- Hayata nasıl bakıyorsan ona göre şekil alacaktır; hayat izafidir.
- Muhabbet insanı ne yapar?
- Muhabbet her dem diri tutar insanı.
- Menfaat mi kalbe dokunmak mı?
- Menfaat gelip geçer; ama bir insanın kalbine muhabbetle dokunmak daima bir iz bırakır insan üzerinde
- Neden yeter, kafi diyemiyoruz?
- “Yeter!” diyebilmek en büyük zenginlik halbuki. ”Kafi!” diyemediğimiz için içimizdeki boşluğu daha fazla şeyle doldurabileceğimizi zannediyoruz.
- İnsan ne ister?
- İnsan ,yaşayan insanı görmek ister .
- Son olarak güzel söz nedir?
- Güzel söz, darası alınmış söz.
Bu güzel söyleşi için teşekkür ediyorum
NOT: Bu muhayyel söyleşi yazarın kitaplarından alınan cümlelere sorular üretilerek kurgulanmıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.