Bütün Pişmanlıkların Ardından

Hayatınızda hiç pişman oldunuz mu? Cevabınız “tabi ki evet” ise bununla nasıl baş ediyorsunuz?

Çok uzun zamandır hem kendimizle hem çevremizdekilerle iletişim halindeyiz. Aslına bakılırsa bizi biz yapan özelliklerden birisi de iletişim kurabilme özelliğimiz. Kimilerimiz bunu çok iyi becerebilirken kimileri de bu konuda çok beceriksizdir. Bu beceriksizlik diğer insanlarla iletişim kurup kuramamanıza göre kendini belli eder. İnsanlarla çabuk kaynaşamadığınızda, yalnız kaldığınızda veya çevrenizdekilerle negatif yönlü ilişkiler geliştirdiğinizde bunu kolayca fark edersiniz. Peki ya kendinizle iletişim kuramadığınızı veya bunu tam anlamıyla beceremediğinizi nasıl anlarsınız? Bunu anlayabildiğimiz birçok seçenek olmasına rağmen bakacağımız opsiyonlardan birisi Bence hayattaki pişmanlıklarımız… Kendisiyle iletişimi zayıf olan gerçek benliği ve olmak istediği benliği arasında farklılıklar olan, bireylerin hayatta yaşadıkları pişmanlıkların sayısı artabilir. Bu durum kişilerin hayattaki yolunu, seçeneklerini ve hedeflerini belirleyememesine neden olur. Peki pişmanlık neye karşı yaşanır?

Pişmanlık genel olarak geçmişte kalan olayla ver durumlara karşı yaşanır. Dün arkadaşınıza söylediğiniz kötü bir söz, annenize sesinizi yükseltmeniz veya üniversitede sizin için çok önemli olan bir dersin finaline yeteri kadar çalışmamanız... Bu ve bunun gibi olay ve durumlarda pişmanlıklar yaşarız. Geçmişten itibaren psikoloji literatürü hayattaki pişmanlıklara yönelik çok çeşitli açıklamalar yapmışlar. Tabii ki genel olarak bir yargı ortaya çıkmıştır. İnsanlar genellikle yanlış kararlar verdikleri için pişmanlık duyarlar. Karar anında yanlış karar vermek…

Karar anları her bireyin hayatında dönüm noktası olabilecek derecede etki bırakabilir. Bu etki kimilerinin hayatının yeni bir başlangıcı olurken kimilerinin de sonu olabilir. Diğer taraftan bu dönüm noktaları tamamen hayatı algılayış biçimimize göre de değişmektedir. Yaşadığınız olaylara ve verdiğiniz kararlara bakış açınız sizin hayatınızın gideceği yönü tayin eder aslında. Örneğin bir durumda verilen x kararı kimisine göre dünyanın sonu kimisine göre de yeni bir başlangıçtır. Aslında bu bakış açısından dolayı insanlık yüzyıllardır değişmiş ve gelişmiştir. Çünkü aldığımız kararlar neticesinde hayatlarımızın gidişatları etkilenmektedir.

Yukarıda da dediğimiz gibi pişmanlıklarımızın sebebi kararlarımızdır. Aldığımız önemli bir karar sonrası yaşadığımız pişmanlık bize ıstıraplar verebilir. Geceleri uykumuzu kaçırıp üzerinden yıllar geçse de ara ara aklımıza gelebilir. Peki bu durumlarda ne yapmalı? İşte orasını ben de bilmiyorum… Hiçbir şey yokmuş gibi hayata devam mı etmeli yoksa pişmanlıklarımızdan ders çıkarıp daha güçlü bir şekilde yola devam mı etmeliyiz? Ya hiçbir şey yokmuş gibi devam edemiyorsak veya hayatımıza devam edecek kadar güçlü değilsek? Pişmanlığını yaşadığımız olayın üzerine mi gitmeliyiz yoksa sessizce düşünmeye devam mı etmeliyiz? Hatta ve hatta düşünürken kafayı mı yemeliyiz. Sanırım bu soruların cevabını verebilecek takatimiz yok…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.