Hamas güçlerinin İsrail'e karşı toplu hücuma geçmesinin ardından herkes samimiyetini ortaya koydu.

Savunma diyelim…

Yıllardır İsrail’in zulümlerini hepimiz biliyoruz.

Allah Filistin’i muvaffak etsin.

Amin…

De…

Şöyle tepkilere baktım.

Ne kadar da kendimize yabancılaşmışız…

Öyle değil mi?

Değerlerimize…

Yıllardır haykırdığımız değerlere bir anda nasıl ters düştüğümüzü de gözler önüne serdi bu savaş.

Bakın, bir bilgi vereyim sonra yazımıza devam edelim.

Filistin Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, İsrail'in düzenlediği saldırılar sonucu 91'i çocuk, 61'i kadın olmak üzere 493 sivilin yaşamını yitirdiği; aralarında 244 çocuk ve 151 kadının bulunduğu 2 bin 751 kişinin de yaralandığı ifade edildi.

Hepimizi üzecek bir açıklamayı da paylaşayım.

Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in yarım asırdır Filistin halkını esir tuttuğunu ve haklarını elinden aldığını belirterek dünyanın Filistin'e sırtını dönmesi sebebiyle bu durumda olduklarını da belirtti.

Alın bize bir ayıp daha…

Dünya Müslümanları adına çok büyük ayıp!

Dünya sırtını döndü de…

Türkiye’de durum ne?

Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan her platformda Filistin’e desteğini açıklıyor.

Üstelik sadece bu süreçte değil her zaman Filistin’in yanında olduğunu haykırdı.

Bunu biliyoruz.

Böyle bir Cumhurbaşkanımız olduğu için de gururluyuz.

Bir de bu savaş süreci kimin, ne olduğunu da açığa çıkardı.

Biz onları zaten biliyorduk da…

Yıllarca bizimle birlikte, iki dava için meydanlara koşanların bugün seslerinin çıkmaması ya da bir anda İsrail yanlısı olmaları bizleri üzüyor.

Üzmüyor mu?

Üzmek ne kelime, hançer gibi saplanıyor.

Ne değişti? diye sormak istiyorum.

Saadet Partili kardeşlerimizi sırf siyaset uğruna İsrail’i savunacak hale getirenlere de acıyorum.

Utanmasa İsrail’i savunacak.

Yapmayın beyler…

Yapmayın!

İki dava dedim ya…

Birisi Ayasofya diğeri Filistin’di.

“Zincirler kırılsın Ayasofya açılsın” haykırışları sonrasında Ayasofya’nın ibadete açılması karşısında ve İsrail davası için sesi kısılıncaya kadar haykıran müslümanlar, bugün ‘intifada’ başlatılınca sus pus oldular.

Neden?

Soruyorum…

Neden?

Konya’da yine siyaset üstü çalışan STK’lardan Anadolu Gençlik Derneği ilk ses verenlerden oldu.

Var olsunlar.

Kimse kızmasın ama tarih bunları da not ediyor.

Yazacak…

Dikkatimi çeken başka bir isim daha vardı.

Uğur Başkan dahil yerel yöneticiler İsrail’e tepkisini koydu ama AK Parti’nin milletvekillerinden bir paylaşım ya da bildiri göremedim.

Atlamış olabilirim.

Eğer eksiğim varsa lütfen biri beni düzeltsin ama ben göremedim.

Paylaşmak zorundalar mı?

Elbette hayır…

Lakin…

Hiç kimse bir açıklama yapmasa bile Latif Selvi ağabeyden bir paylaşım beklerdim.

Bekledik…

Konya bekledi.

Neden?

Ne zaman Filistin meselesi olsa Konya STK’larının çatısı Latif Selvi ağabey dile gelir ve Konya’yı hareketlendirirdi.

Sessiz kalmak ona yakışmazdı.

Şimdi de yakışmadığı için bu cümleleri kuruyorum zaten.

Sosyal medya hesaplarına da baktım.

14 Mayıs sonrasında hiçbir paylaşım yapmamış.

Filistin’e dair tek kelime yok.

Üzüldüm.

Demek ki…

Bir parti mensubu olmak haykırışa engelmiş!

Yoksa…

Latif Selvi’yi susturabilecek birisi olamazdı.

Yine de geç değil.

Samimiyeti görelim.

Diğerleri sussa da sen susma Latif Ağabey!