Mehmet Ali Elmacı

Mehmet Ali Elmacı

AK Parti’nin Konya’da kaybettiği samimiyet testi

AK Parti, son yıllarda sıkça küskünlerle barışma niyetini dillendiriyor.

Ancak bu niyet, ne yazık ki söylemden öteye geçemiyor.

İyi niyet hamleleri, samimiyetten uzak bir şekilde, yalnızca “hoş gösterilmeye” çalışılan boşluklarla dolu.

Oysa samimi bir adım atılsa, küskünlerin çoğu bir sonraki aşamaya, yani kopuşa geçmez/di.

Örneğin, Konya’da bazı sivil toplum kuruluşları (STK) ile belediyeler arasında çeşitli nedenlerle mesafe oluştu.

Ancak bu mesafeleri kapatmak için somut bir çaba göremiyoruz.

İsterseniz bir örnek vereyim…

AK Parti’nin Kültür ve Sanat Politikaları Başkanlığı, saha çalışmaları kapsamında geçtiğimiz haftalarda Konya’da bir dizi ziyaret ve program düzenledi.

Program, Kültür ve Sanat Politikaları Başkanı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman’ın öncülüğünde gerçekleşti.

Buraya kadar her şey çok iyi…

Yayman düzenlenen programda altına imzamızı atacağımız şeyler de söyledi.

Mesela, “Milletimizden aldığımız güçle, kültür ve sanatın anayasasını yapacağız. Sanatı ve kültürü, milletimizi bir arada tutan bir bağ olarak görüyoruz” sözleri, heyecanını da ortaya koyuyor.

Kulağa etkileyici gelen bu sözler, ne yazık ki sahada karşılık bulmuyor.

Neden mi?

Anlatalım…

Programa kültür-sanat temsilcilerinin katıldığı belirtilse de, Konya’nın en köklü ve önemli kültür-sanat kuruluşlarından biri olan Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi’nin davet edilmediği ortaya çıkıyor.

Birilerinin TYB Konya ile yolları ayrılmış olabilir, ancak bu kuruluşun böylesi bir toplantıda yer almamasını görmek, yapılan işin eksik ve özensiz yönetildiğini açıkça ortaya koyuyor.

Başka…

Programda bir başka sivil kuruluş, kendilerine salon tahsisi yapılmadığını belirtiyor.

İl Halk Kütüphanesi’nin salonunu kullanmak istediklerinde ise ücret ödemeleri isteniyor.

Bunu anlatan STK temsilcilerine cevap olarak, mevzuat maddeleri gösteriliyor.

“Demek siz programlar yapıyorsunuz ve salon bulamıyorsunuz öyle mi?” diyen yok.

E, o halde bu istişare programları neden yapılıyor?

Basit bir salon sorunu çözülemeyecekse “Kültür anayasası”nın da mevzuata takılmayacağını kim garanti edebilir?

Biz bu yazıları kaleme alırken, AK Parti’ye samimiyetle bir ayna tutuyoruz.

Yanlışları göstererek, partinin kaybettiği güzergâhı işaret ediyoruz.

Ancak bu iyi niyetli eleştirilerin değeri, ne yazık ki şimdilik anlaşılmıyor.

Samimi bir adım atılmadıkça, küskünlerle barışma söylemi sadece lafta kalacak ve bu boşluklar, hoş gösterilmeye çalışılan birer makyaja dönüşecek.

Konya’nın kültür ve sanat birikimini temsil eden bir kuruluşu dışlamak, ne kültürün anayasasını yazmaya ne de milleti bir arada tutmaya hizmet eder.

AK Parti, eğer gerçekten barışmak istiyorsa, önce samimiyetle yüzleşmeli.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.