İsmail Poçan
Seçimi ne kaybettirir?
31 Mart 2024 Pazar günü yapılan Mahalli İdareler Seçiminin sonuçları belli oldu. Kazananlar için de kaybedenler için de hayırlı olsun diyelim.
Hem iktidar hem de muhalefetin beklemediği bir sonuçla karşılaştığını düşünüyorum.
Konya’da en büyük çıkışı Yeniden Refah Partisi 6 ve CHP 5 belediye kazanarak gösterdi.
Yeniden Refah Partisi’nin kazandığı ilçelerden biri de memleketim Altınekin’di. Yeri gelmişken de Altınekin Belediye Başkanı seçilen Fatih Orhan’ı da tebrik edelim.
Altınekin, heyecanlı ve dinamik, milletle iç içe bir belediye başkanı kazandı. Allah yolunu açık etsin.
Altınekin AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a en çok destek veren ilçelerin başında geliyor.
2011’de, 2015’te 7 Haziran ve 1 Kasım ve 2018 seçimlerinde de yüzde 70’in aşağısına hiç düşmemiş. 2015 yılında 1 Kasım seçimlerinde ise Konya’nın en fazla AK Parti’ye oy veren ikinci ilçesi olmuş.
Yine 2019 yerel seçimlerinde yüzde 61 oy oranı ile büyük bir farkla AK Parti kazanmış.
En son 2023 genel seçimlerinde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yüzde 82,12 oy oranı ile büyük desteğine devam etmiş.
2024 yerel seçimlerinde ise bu rakam yüzde 44,74’e düşmüş ve geçmiş dönemlerde büyük farkla kazanılan seçim farklı kaybedilmiş.
Peki, genel olarak bu düşüsün sebebi ne?
Teşkilatlar mı?
Adaylar mı?
Millet mi?
Yoksa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çabalarına rağmen seçilecek olanların onun 10/1’i kadar bile koşturmaması mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimi kaybetmenin suçunu millete atmanın ancak acizlerin ve gafillerin yöntemi olabileceğine vurgu yaparak, “Hatayı, kusuru, yanlışı millette aramak, bizim geleneğimizde asla yoktur. Biz siyasi hayatımızın hiçbir döneminde böyle bir yola başvurmadık, şimdi de başvurmayacağız. Açık söylüyorum, şahsım dâhil bu masanın etrafında oturan hiçbir arkadaşım, 31 Mart seçim sonuçlarının sorumluluğundan kaçamaz. Başkalarını hesaba çekmeden önce kendimizi hesaba çekeceğiz. İğneyi kendinize çuvaldızı başkasına batırmanızı istiyorum.” İfadesiyle durumu özetlemiş.
"Buradan başlayarak; il, ilçe, belde teşkilatlarına, belediye başkanlarımıza, milletvekillerimize, hatta bürokrasiye uzanan bir sıkıntıyla karşı karşıyayız. Oysa milletin sinesinden doğmuş bir siyasi partinin en büyük düşmanı vatandaşla arasına duvarlar örmesidir. Hangi konumda olursa olsun bu partide hiç kimsenin 'layüsel' olmadığını milletimize göstereceğiz” ifadeleriyle de kibir hastalığına dikkati çekmiş…
Umarım teşkilatlar ve adaylar buradan bir ders çıkarırlar…
Millet her zaman son sözü söyler ve kararı tartışılmaz.
Her şey iyiyken sosyal medyadan göstermelik milletin kararının yanında olma paylaşımlarından sonra seçimi kaybetmenin faturası millete kesilemez…
Seçimi kaybedenlerin biraz kendilerine bakmaları gerekiyor…
Hiçbir ilçe, il garanti değildir.
Her şeye rağmen çalışmak, çabalamak gerekiyor.
Hiçbir insan da diğerlerinden üstün değildir.
Azimle, gayretle kibirlenmeden çalışınca millet gerekeni yapar…
Son sözlerimiz de Allah’ın kelamı olsun…
“Kibirlenerek insanlardan yüzünü çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü Allah, kibirle kasılan, kendini beğenmiş, çokça övünüp duran hiç kimseyi sevmez.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.