İsmail Poçan
İmamoğlu büyük oynuyor!
Ekrem İmamoğlu dün Konya’da halk buluşması gerçekleştirdi.
Bir önceki gün Erzurum’da yaşananları burada tekrar etmeye gerek yok. Herkes zaten kimin ne yapmak istediğini görüyor.
Bu işin altında provokasyon var, evet ama kim yapıyor onu anlamak lazım.
Ya kimse kusura bakmasın ama artık Recep Tayyip Erdoğan’ı taklit etmekten vazgeçin.
Habercilikte bir şey vardır…
Gazeteciler iyi bilir…
Özgün haber çıkaramazsanız ‘kopyala yapıştır’ haberciliği çıkar ortaya.
Ekrem İmamoğlu tam da bunu yapmaya çalışıyor.
Yani Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı taklit ederek yer kapmanın derdinde.
Öyle görünüyor…
Yalnız…
Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını hiç okumamış.
Bir kere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi bir deha ve vizyona sahip olduğunu unutuyor.
Herkes zaten bunu kabullendi.
Yine de ben sorayım?
Adama sorarlar…
Cumhurbaşkanı Adayı değilsin.
Bir partinin genel başkanı değilsin.
İl il gezip ne yapmaya çalışıyorsun?
Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nun yanında gezsen kimse bir şey demez.
Ama…
Ayrı ayrı buluşmalar yaparak neyi amaçlıyorsun?
Anlaşılan adayınızın kazanacağına inanmıyorsunuz da…
Adayı bu kadar gömmek de ayıp oluyor gibime geliyor.
Bana değil Kılıçdaroğlu’na ayıp oluyor.
Geçtik…
İmamoğlu’nun provokasyonuna da kimse gelmez.
Orası kesin de…
Bence İmamoğlu’nun gözü genel başkanlıkta.
İstanbul hiç umrunda bile değil.
Yoksa, 2024’te İstanbul da elden gidecek bari koltuk kapayım derdinde mi?
Yalnız Kılıçdaroğlu’nu fena ketenpeleye getirdiler.
İmamoğlu iki şekilde de karda.
Yani Kılıçdaroğlu kazansa da kaybetse de karda.
İkisinde de iyi koltuk var.
Ama…
Ben ikincisi üzerinde duruyorum.
Yani Kılıçdaroğlu’nun kazanamayacağını düşünüyor.
Hemen sonrasında da CHP’deki kongrede genel başkanlığa aday olacak.
Böyle giderse de CHP Genel Başkanlığı İmamoğlu’na doğru kayıyor.
Anlaşılan hedef bu.
Haksız mıyım?
Gelelim Konya buluşmasına…
Davet geldi, biz de gazeteci olarak programı takip etmek için gittik ama maalesef içeri girmenin yolunu bulamadık.
Küçücük alanda bir o yana bir bu yana, ha oradan ha buradan derken giremeden geri geldik.
Devletin verdiği basın kartı da yetmiyor.
Boynunda yaka kartı olan tahminim CHP Gençlik Kolları’nda bir genç diyor ki; ‘Milletvekili olsanız alamayız’
Ne oluyoruz?
Bu nasıl bir yaklaşımdır?
Her gittiğiniz yerde kafanıza göre kural koyup uygulamakta nedir?
Daha belediye başkanıyken böyleyseniz daha sonra nasıl olur bilemiyorum.
Basın özgürlüğünü kısıtlıyor dediğiniz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mitingine girerken bile bu kadar zorlanmadık.
Biz işimizin peşindeyiz.
Bu da böyle biline…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.