Ateş ve alev-2

Taptıkları putlarını kırıp parçalayan ve puta tapınmanın yanlışlığını her yerde söyleyen İbrahim’i susturmaktı maksadı.

İbrahim’i huzuruna getirtti, karşısına aldı ve ona kendi ilahlığını anlattı.

Anlattıkça anlattı ama dişe dokunur bir şey söyleyemedi.

Hz. İbrahim onun beklediği istediği gibi davranmadı. Onun bir zalim olduğunu yüzüne haykırdı. Yaptığı zalimlikleri sıraladı…

Rab ve İlah olarak sadece âlemlerin Rabbi olan Allah’a iman ettiğini haykırdı.

Nemrut duydukları karşısında öfkelendi. Meydan okudu. Önceki söylediklerini tekrar etti:

"Ey İbrahim! Bu ülkenin Rabbi benim! Bu ülkede söz sahibi benim! Sahibi de benim! Kanunları ben koyarım! Karar verme hakkı bana aittir!”

Bu sözler üzerine İbrahim onun düşünmesini ümit ederek şöyle dedi:

"Benim Rabbim, alemlerin Rabbi olan, gökte ve yerde ne varsa tüm varlıkları yaratan ve tüm varlıklara hükmeden, öldüren ve diriltendir!"

Nemrut afalladı.

Şaşırdı.

Sarsıldı.

Neler söylüyordu böyle?

Kendi hükümranlığını yok sayıyor bununla da yetinmeyip bütün hükümranlık haklarının sadece Allah'a ait olduğunu haykırıyordu İbrahim.

Kabul edilemez buldu.

Kabul etmedi.

Sarsıldığını gizlemek için demagoji yaptı.

Çünkü yapacak bir şeyi kalmamıştı.

Verecek cevabı da…

İşi laf cambazlığına vermezse tebaası yanındaki otoritesinin sarsılacağını düşündü.

İşi laf ebeliğine verdi.

Kendisine kulluk/kölelik edenlere mesaj vermek içindi bütün yaptıkları.

“Ne olursa olsun ben buradayım ve sizin efendiniz benim!” demek istedi.

Nemrut’un bu tutumu yandaşlarının hoşuna gitti.

Yandaşlarının pohpohlanması ile konuşmasına devam etti.

İbrahim’in Nemrut’u Allah'ın gücünü kabul etmeye davet etmesiyle nasıl zavallı bir hale düştüğünü gördü. Buna rağmen hiçbir şey yokmuş gibi üstünlük taslamaya devam etti.

Tartışmaya girdi.

Kendini yüceltti.

Tanrılığını ilan etti bir kez daha.

Gerçeklerden yüz çevirmeye devam etti.

İbrahim:

“Benim Rabbim hem dirilten hem de öldürendir!” dedi.

Bu cümle onun helakine yol açacak bir cevaba sebep oldu.

Nemrut kibirli.

Nemrut kendini beğenmiş haliyle,

“Ben de tıpkı senin Rabbin gibi diriltir ve öldürürüm!” dedi.

Söyledikleri şaşkın bir insanın söylediklerinden başka bir şey olamazdı.

Şaşkınlığı diline yansıdı. Aynı zamanda ne kadar zavallı olduğu gerçeğini itiraf gibi bir uygulama yaptı.

Ölüm cezasına çarptırılmış iki kişiyi zindandan çıkarttı. Birini öldürdü, diğerini affettiğini söyleyip hayatını bağışladı.

Bu örnek ile ne kadar basit biri olduğunu ortaya koydu.

Basitti işte.

Verdiği örnekte yaratıcı olma vasfı yoktu.

Olamazdı da.

Bunu ballandıra ballandıra anlattı. Etrafındaki yandaşları ya da köleleştirdiği insanlar bu gösteriye alkış tutsalar da kendi basitliğini ortaya koymaktan başka bir işe yaramadı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.