
Aysun Adalı
Ruhumuz kaç yaşında?
Ruh ve beden insanı oluşturan iki kavram. Ruh, bedene canlılık veren, bedeni yöneten ve ölümle birlikte bedenden ayrılan bir güçtür. Beden ise ruh tarafından oluşturulmuş bir maddedir. Ruh ve beden bir arada bütündür. Bu tanımlardan hepimiz haberdarız. Yani ruh ve bedenin ne demek olduğunu hepimiz biliyoruz. Sadece hatırlatmak amaçlı bazı tanımlarla sayfanın gidişatına başlamak istedim. Çünkü bir şeyin tanımını bilmek bizleri bir konu hakkında azda olsa bilinçlendiriyor. Gelelim asıl konumuza ruhumuzun kaç yaşında olduğuna? Öncelikle kendini kaç yaşında hissediyorsun? Hâlâ içindeki çocukla mı yaşıyorsun ve içindeki çocuk ruhunu besleyen mi oluyor? Ya da hayattan yorulmuş, bıkmış bir insan psikolojisiyle hayatta her şeyi görmüş, geçirmiş biri gibi misin? Bizler bazen ruhumuzun bedenimizden önce yorulduğunu dile getiririz. Gün içinde yaşadığımız sorunlar, yorulmuş bir ruhla hayatımızı devam ettirir. Yaşadığımız sorunlar bedenimizin 20 yaşında fakat ruhumuzun 50 yaşında olduğunu söylettirir bizlere. Kimimiz ise orta yaşlarda olmasına rağmen hâlâ hayata karşı 18 yaşındaki gibi genç ve coşkuludur. Yani ruhumuzun kaç yaşında olması gerektiğini bizler seçiyoruz. Olayları büyütmemek, kafaya hiçbir şeyi takmamak ve kendimizi yıpratmamak belki her durumda genç ve neşeli kala bilmemizi sağlayabilecek. Fakat bazen mümkün olmuyor ve yaşadıklarımızla ruhumuzu bizler öldürüyoruz, yorulmasını bizler sağlıyoruz. Her yaşanan olaydan sonra içimizdeki bir çocuğa yuva bulmasına izin vermiyoruz. Oysaki o içimizdeki çocuk geçmişten kalan en manidar hediye bizlere. Hayatta hep gülümseye bilmemiz için bizlere verilmiş bir armağan. İşte o armağanı yaşatmak yerine yaşlanmadan yaşlı bir ruhla bürünmeye hazır hale getiriyoruz kendimizi. Kendimize bunu yapmak doğru bir şey mi? Neden her seferinde üzülen kendimiz oluyoruz? Çünkü bizler kendimizi her durumda genç ve dinamik bir şekilde hissetmiyoruz. Ve yorulan bir ruhta bizleri üzüyor. Kendini her durumda genç hissetmeye çalış. Her türlü olumsuz durumlarla yaşasan bile. Ruhunun olması gereken yaşı sen seçeceksin. Ruhumuzu ve bedenimizi birlikte yürütecek olan bizleriz. Gün gelecek ruh bedenden ayrıldıktan sonra ne içimizdeki çocuğu yaşatmaya zaman bulabileceğiz. Ne de bu hayatın tadını, keyfini çıkarmaya. Bir türlü yaşarken çıkaramadığımız hayatın tadını. Fazla zamanın varsa, sevdiğin insanlar da yanındaysa, içinde bir çocuk tarafında yaşıyorsa gel bu hayatın tadını çıkar. Ruhunu geçici olaylarla yıpratma ve zaten yeterince ruhun yoruldu. Bence daha da yormaya gerek yok. Şuan ruhun kaç yaşında sorusuna cevap vermek istiyorsan, geçmişin hediyesini yaşatırken göster kendine. Çünkü ruhumuz içimizdeki bir çocukla hep çocuk yaşta kalmaya devam edecek.
Muhtemelen herkesin içinde sakladığı bir küçük prenses ve bir prens vardır. Bir gün hepimiz ruhumuzu yıpratan düşüncelerden kurtulup, içimizdeki çocuğu yaşatabileceğiz. Emin ol bir gün herkes içindeki çocukla yeniden gülümseyecek hayata.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.