Alper Süzer
Mutsuzluk hastalığı
Günümüz koşullarında yaşayan her bireyim farklı gelir seviyesi mevcut. Bu seviye temel ihtiyaçlar düşünülerek rakamlar halinde dizilmeye başlar. Kastım giderler listesi; bu liste lükse giden uzun bir yol. Bu duruma ülkede var olan ekonomik sıkıntı ışığında bakmak gerek. Arzu edilen ve hatta hayali kurulan hayata kimler ne seviyede ulaşıyor. Ulaşılınca insanda mutlak mutluluk meydana geliyor mu? Ya da kişi 5 yıl önce hayal ettiğine ulaşınca, başarmanın hazzını mı yaşıyor, yoksa yeni hedeflerin hayaline mi dalıyor? Sanırım bu soruların yanıtları sizde mevcut!
Hadi koca koca insanların düştüğü bu saçma varyantın içindeki debelenmeyi bir kenara bırakalım. Hayatı tam tanımayan ve farklı değerler eşliğinde yaşayan gençlerin halini irdeleyelim. Çevresi daha lükse mendil atan büyüklerinin arasındayken, onlardan ne bekliyoruz? Zorlaşan şartlar ortada iken, daha da yük bindirmeyi sürdürüyoruz. Üniversite sınavında branş branş doğru cevap sayısındaki düşmenin kimse farkında değil. Belki de farkında, umurunda değil. Gençler, çocuklar ne yapacaklarını bilmez halde. Bildikleri tek bir şey var; mutsuzlar!
İtibarsızlaşan değerler, kurumlar, kuruluşlar hatta sıfatlar tekrar anlamlandırmak gerekiyor. En önemli sıfatlar neler olabilir? Çocuklar için en önemli sıfatlar; Anne, Baba ve kardeş…
Maalesef sevgiyi nerede bulursa gençlik, oraya saygı duyuyor. Evin içinde hemen yan odamızda yaşayan kendi çocuğumuza bizden önce internet ulaşıyor. Ortak hayat alanında hayatı paylaştığımız çocuklar ile yaptığımız ortak etkinliklerin kıymeti çok büyük. Mutsuzluk hastalığının en büyük antibiyotiği, çocuklarımızın kurduğu dünyaya konuk olmaktan geçiyor.
Babası çiftçi olan bir öğrencim, yaklaşık 3 yıldır keman çalıyor. Babası haftada üç gün kızını kursa götürüyor. Özel olarak ilgileniyor, yani onun dünyasına misafir oluyor.
“Hocam hiç anlamıyor ama telefondan açtığım keman senfonilerini sonuna kadar benimle dinliyor.” Size bir tiyo vereyim, bu kız çocuğu babasına hayran, onun sevgisini kimse kolay kolay dolduramaz. Doldurulamayan sevgi vermek, sağlıklı bir neslin anahtarı gibi duruyor… Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.