Ahmet Bülbül
Üstad Nuri Pakdil’le muhayyel söyleşi
Dünya biraz tuhaf, biraz zalim, biraz da karanlık bir yer
Bazen birisi bu tuhaflığın ve karanlığın ortasına dikilip bir şarkı söyler.
Bazen birisi büyük bir soru sorar.
Bazen birisi bir adım atar ve yeni bir yürüyüş başlatır. Hiç teslim olmadan ödün vermeden
Dik, dimdik, kesintisiz bir yürüyüş, direniş
Harften, kelimeden, cümleden ve kitaptan hiç kopmadan dünyaya insanın içine doğru bir yürüyüş
Yeryüzü harflerini, sorularını, cevaplarını, İnsanın anlamı için birbirine bağlayarak yürüyen biri var
Büyük yürüyüşçü Türkiye’nin düşünce ,eylem ve sanat alınandaki sarsıcı ismi
Yedi Güzel Adam’ın lideri
NURİ PAKDİL(1934-2019)
Üstad Nuri PAKDİ’İN sözlerinden hareketle kurguladığımız muhayyel söyleşi ile sizleri baş başa bırakıyorum.
- Üstad siz bir şeyi nasıl seversiniz?
- Ben bir şeyi hiç mi hiç az sevemedim. Hele orta hiç sevemedim. Hep çok sevdim. Arkadaşlarımı da severim. Yeryüzüne biterim. Eve portakal aldığımda kasayla alırım. Dayanamayanlar çürür.
- Üstad tartışma konusunda tavrımız ne olsun?
- Tartışma hiç kimseyle. Sadece düşün. Düşündür başkalarını.
- Üstad susmak mı kıymetlidir yoksa konuşmak mı?
- Çoğu zaman, susmak, konuşmaktan daha kıymetlidir, hayırlıdır. Söz bitebilir, fakat sükût hiç bitmez. Çünkü o, dünyanın en uzun cümlesidir.
- Boynumuza ne oldu?
- Boynumuz ağrıdı batıya bakmaktan.
- Kelimenin sizdeki çağrışımı nedir?
- Kuşkusuz, en etkili ve evrensel silah, kelimedir. Okumadığın gün karanlıktasın.
- Sevdiklerimizi neresinden tutmalıyız?
- Sevdiklerinizi, yüreklerinden sımsıkı tutun. Yarın, geç olmakla meşhurdur. İnsanı kalbinden tutamadınız mı, görün, nasıl kayıp gidecek elinizden.
- İnsanın neresi temiz olmalıdır?
- İnsanın en çok kalbi temiz olmalıdır. Ne emek, ne ekmek; önce kalbimiz bozuluyor çünkü.
- Sanatla ne yapabiliriz?
- Acıyı güzele, kötüyü iyiye çevirmek lazım. Bunu da ancak sanatla yapabiliriz. Ölümsüz olan, bir tek o çünkü.
- İnsan nasıl genç kalır?
- Bilirim ve bildiririm ki; İnsan, vicdanıyla sürekli hesaplaşıyorsa, genç kalır, tığ gibi.
- Düşünce birliği nasıl kurulur?
- Ancak eylemin içinde kurulabilir düşünce birliği.
- Ağlamak nedir?
- Ağlamak, anlamak anlamına geliyor benim için.
- Hüzün nasıl bir sestir?
- Hüzün; hissedilmesi kolay olmayan, çok narin, ince bir sestir.
- Sorumluluk çok mu önemlidir?
- Bildiğim her şeyden sorumlu olmazsam, nasıl hak edebilirim yaşamayı? / Nuri Pakdil
- Cümleye bakışınız nedir?
- Her cümlenin vebali ağırdır. Kapsama alanına tüm insanlık girmektedir.
- Çağ kimin yüzüne güler?
- Çağ ancak, bilinçle sorumluluk yüklenenlerin yüzüne güler.
- Okumak çok mu önemlidir?
- Okumadığın gün, karanlıktasın.
- Kitapla ilgili müthiş bir cümleniz var söyler misiniz?
- Kitap okumadan meydan okuyamazsınız.
- İnsanın özü çok mu önemli?
- İnsanın özü artık yok. Tüm çılgınlıklar bundan kaynaklanıyor olmalı. Çağın kanseri, bu 'insan özü'nden yoksunluk.
- Birbirimize nasıl yaklaşırız?
- İnsanlar cümlelerle yaklaşırlar birbirilerine: Sonra uzatırlar ellerini: tutunmak için.
- Tembellik nasıl bir beladır?
- Tembellik, bıkkınlık, kötü hasletler İslam Toplumuna musallat olduğu günden beri acı çekmeye başlamıştık. Hem biz hem de yeryüzünün tüm mazlumları.
- Neden sorumluyuz?
- Sorumlusunuz, bütün yaptıklarınızdan, olanlardan ülkenizde ve ülkeniz olmayan yerlerde, ilginiz ve bilginiz oranında.
- Çağdaş insanın korkusu neden kaynaklanıyor?
- Çağdaş insanın korkusu, vicdansızlığından kaynaklanıyor belki de. Kim duyumsatacak vicdanımızı bize? İnsan mı, toprak mı? Ölüm mü, yaşam mı ? Çağdaş insanın en büyük olumsuzluğu vicdansızlığıdır. Vicdanımız işlevini yapmadan nasıl giderilir bu yoğun karanlıklar? Adaletsizliği, zulmü ancak vicdanlı olduğumuz zaman durdurabileceğiz: tüm yeryüzünde.
- Maneviyat çok mu önemlidir?
- İnsan, manevi kaynaklardan uzaklaştıkça parça parça öldürmüş olur kendini.
- Yazmanın karşılığı sizde nedir?
- Yazmak, Ağrı’dan daha da ağır bir dağı yüklenmektir.
- Sizin yüreğinizin muhteşem bir üçlüsü var ifade eder misiniz?
- Yüreğimin yarısı Mekke’dir, geri kalanı da Medine’dir. Üstünde bir tül gibi Kudüs vardır.
- Umut hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Umut, konuştukça büyür, aşar sizi, kentinizi de, ülkenizi de aşar: yeryüzüne bir elektrik akımı gibi geçer umut.
- Yorulduk da neden yorulduk?
- Yorulduk üstadım , çalışıp koşturarak değil , öylece oturarak yorulduk. Bir tutam şefkat aramaktan, zerrece vefa yoksulluğundan, insanları seyretmekten ve insanlığı gözlemekten yorulduk. Çok severek haddimizi aşıyoruz üstadım. Ya yanlış zaman insanlarıyız , ya da insanlık için yanlış bir zamandayız.
- Üzerimize gereksiz yükler mi alıyoruz?
- Çağdaş insanın üzerinde çok gereksiz ağırlıklar var: insan, birer birer at bunları üzerinden! Çünkü uzun yokuşlar var önünde çıkacağın, diye kim ünleyecek çağdaş insanı?
- Korkunun içimizdeki fonksiyonu nedir?
- Korku derdi, bir arkadaş gibi yanında olmalı insanın derdi, umutla dengelemek için içimizi.
- Kişiliğin korunması çok mu önemlidir?
- Kişiliğini koruyamayan bir ulusun çağ içinde hiçbir yeri olamaz.
- Utanma duygusu yitince ne olur?
- Alkolün basıncı, insanın içinden dışarı kovuyor utanma duygusunu. Bir ülke, utanma duygusunu yitirmişlerle dolunca, sürgünler ülkesi olur. Utanma duygusunu yitiren, kendi kendisini yitirmiş bir sürgündür.
- Neden bu kadar acı var bu çağda?
- Yargılıyız acı çekmeye. Acının her şeye egemen olduğu bir çağda yaşıyoruz: en çok insan öldürülen bir çağ çünkü bu. Özellikle, Türkiye’de her şeyin üstünü yoğun bir acı kaplamış: gülüşümüz bile acıdır bizim.
- Sabah namazıyla ilgili bir tespitiniz var ifade eder misiniz?
- Sabah namazına her gün kalkabilsek, bu çağın boynuna demir halkayı geçirebiliriz gibi geliyor bana.
- Size göre kısaca kalem nedir?
- Kalem benim kal’em.
- Bize lazım olan nedir?
- Bize lazım olan soylu bir öfkedir.
- Sükut nedir?
- Sükût; Dünyanın en uzun cümlesi…
- İnsan kendisini nasıl tanır?
- İnsan aşık olmadan kendini tanıyamaz.
- Siyasete ve inanca bakışınız nedir?
- Benim siyasetim inancımdır, benim inancım siyasetimdir.
- Bize kimler gerekli?
- Kutsal inadı olanlar gerekli. Bir kalbi daha olanlar gerekli.
- Ölüm korkusunu nasıl yenebiliriz?
- Ölüm korkusunu, ancak ölüm ötesi hayata inanarak yenebiliriz.
- “Direnç gömleğini giydim” ne demek?
- Direnç gömleğimi giydim! sözü “Sürekli okuyorum anlamına geliyor.
- Her halükarda yaşamak şükür gerekçesi mi?
- Altmış bıçak yemiş bir yılan da olsam, şükür Tanrı’ ya, hayattayım gene de. Hala yaşıyor olmamız: az şey mi?
- Kendimizi nasıl aşabiliriz?
- Tanrı düşüncesi içimize dolmadan kendi kendimizi aşamayız; kendi kendini aşmadan da bunalımlarından kurtulma olanağı yok insanın.
- “Aşınma” ile ilgili neler söylersiniz?
- Doğrudur aşınma acıdır. Aşınan ayak topa vuramaz. Aşınan beyin devrim yapamaz. Aşınan aşık şık bir görüntü vermez. Aşınan kumaştan güzel bir elbise dikilebilir mi?
- Nasıl bir hastalığa tutulduk medeniyet konusunda?
- Tüm kurumları Avrupa’dan almak hastalığına tutulalı beri, tarihimizi okumaz olduk. Kendi tarihine yabancı kuşaklar yetişti Türkiye’de. Geçmişle aramıza bir Avrupa seti inşa ettik. Ve hiç utanç da duymadık bu seti inşa ederken.
- İnsanda adalet duygusunu oluşturan nedir?
- İnsanda adalet duygusunu oluşturan, bu duyguyu canlı tutan kaynak, insanın ruhsal derinliği, insanın manevi yönüdür. Bir toplulukta ruh unutulmuşsa, manevi istekler yoksa, o toplumda gerçek anlamıyla sağlıklı insanların bulunmadıklarını hemen anlarız. Kimse, öldürülmüş ruhunun davacısı değil!
- Mektup sizin için neden çok önemli ?
- Her yere serptiğim tohumlar: Mektuplarım
- Servetiniz ve mirasınız nedir?
- Servetim ve mirasım eylemdir.
- Üstad, yürüyelim mi?
- Yürü kardeşim
Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."
- Üstad söyleşimizi sizin meşhur ve müthiş sloganınızla bitirelim mi?
Hepinizi anti emperyalist, anti kapitalist, anti sosyalist, anti nazizst, en önemlisi de Türkiye özeline ait olmak üzere anti firavunist bilinçle selamlıyorum.
Ne mutlu, ezeli ebedi ulu önderimiz Hz. Muhammed'in şefaatçisi olanlara.
Ne mutlu Müslümanım diyene!"
Bu faydalı söyleşi vesilesiyle, Üstad’a rahmet diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.