Ahmet Bülbül
Mustafa Çiftçi İle muhayyel söyleşi
1977 doğumlu, ilk ve orta öğrenimini Yozgat'ta tamamladı.
- 1999 yılında Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden mezun oldu.
- 2000-2001 yılları arasında Güney Afrika Cumhuriyeti'nde bulundu.
- Dönüşünde İngilizce okutmanlık, metin yazarlığı, radyo ve TV programcılığı yaptı.
- Çeşitli dergilerde yayımlanmış hikâyelerini Haziran 2012'de Âdem'in Kekliği ve Chopin adlı kitabında topladı.
- Halen Yozgat Belediyesi AR-GE ofisi sorumlusu olarak çalışıyor. Evli ve iki çocuk babası.
- Adamı ne bitiriyor?
- Amelelik değil de dalga geçilmek adamı bitiriyor.
- Türkiye’de kitap satılmıyor mu?
- Kitap satılmıyor diyenlere hep hayret ettim. Ve kendi fikrimce itiraz ettim. Kitap satılıyor ama okunmuyor.
- Kalp kırmak konusunda ne dersiniz?
- Kalp kırmanın nasıl marazlı bir iş olduğunu ben çok iyi bilirim. Ama mesela babam da kalp kırmanın nice büyük bir günah olduğunu bilse. Benim kalbimi kırmasa, değil mi?
- O günler neye benziyordu?
- O günler bir erik gibiydi .Kendi güzel, tadı güzel günlerdi . Ben de erik yer gibi kütür kütür yaşadım ...Sigaram otobüsçü malborosu , bir giydiğim göyneği bir daha giymezdim .
- Ablalar nedir?
- Ablalar biraz anne, biraz baba ve azıcık da abladırlar
- Aşk nedir?
- Aşk bir obsesyondur. Yani aşk bir takıntıdır.
- Ne oldu?
- Olmadı. Olmayınca olmaz.
- Köpekler nasıl hayvanlardır?
- Köpekler kendini besleyene hainlik etmez bu tamam. Ama kendine ilaç yapıp verene ise başka bir şekilde bakar. İlaç verip hastalıktan kurtardığın için artık, Haşa sen o köpeğin anası gibi olursun. Yanından ayrılmaz. Hep peşinden gezmek ister. Ben bunu çok yaşadım.
- Süslenme mi tebessüm mü?
- Genç kızlar gelir. Her birindeki boyayı hesaba vursan, kaç binanın duvarına yeter. O kadar çok süslenir de bilmezler ki mahcup bir gülümseme kadar güzel süs daha verilmemiştir kadın kısmına.
- Okumak nedir?
- Yavrum, okumak biraz inat işidir. İşi inada bindirmezsen okuyamazsın.
- Gülümseme nedir?
- Gülümseme dediğimiz şey, yârin gül yüzünün çiçeklenmesi değil midir?
- En kolayı nedir?
- Bilmeyen insan için en kolayı konuşmaktır.
- Kitap okumak zaman işi midir?
- Kitap almak da okumak da ortam işiymiş anladık. İnsanlar kendileri gibi okuyanları gördükçe daha bir hevesli, iştahlı oluyorlar.
- Huzur giderse ne yapılır?
- Para gider gitmesine ama huzur giderse yapacak bir şey yok.
- Arkadaşın üzülmesi kişiyi etkiler mi?
- İnsanın arkadaşı üzülürse kendi de çok üzülüyormuş...
- İnsan ne ister?
- Bir insan yanında yöresinde dostu ahbabı olsun ister.
- Anneniz nasıl biridir?
- Annem desen zaten camız yoğurdu gibidir. Öyle hanım, öyle derin, öyle beyazdır. Beyaz dediğim, güzeldir yani. Derin dediğim anlayışıdır.
- Hangisi daha iyi?
- Boş oturmaktansa boşa çalışmak iyidir.
- Doktor kimdir?
- Doktor, senin benim bildiğimize ad koyan kişidir. Doktorlar ad koymasa da ben derdimi bilirim.
- Hayat nasıldır?
- Hayat oyunbazdır, bazen öyle bir çalım atar, öyle bir şaşırtır ki sizi, hiçbir söz bulamazsınız onun yaptıkları karşısında.
- Bozkır’da çocuğun adı nedir?
- Bozkırın çocuğuna anası "gobel," der. Babası "lan," der. Öğretmeni "eşek herif," der.
- İt neyini bilir?
- İt avını bilir.
- Ağlayabilmek nedir?
- Ağlayabilmek büyük güçtür.
- Küs olmak yorar mı?
- Gel gör ki insan küs kalmaktan da yoruluyor.
- Akrabalar insana ne yapar?
- Ah bu akrabalar, insanı sosyal medyadan soğutur.
- Okumak zaman işi midir?
- Okuyan her zaman her yerde okur da okumak istemeyen dünya yıkılsa bir sayfanın ucundan tutmaz.
- İnsan kendini nerede tanır?
- İnsan kendini insanda tanıyormuş.
- Akrabalık nasıl bir şeydir?
- Akrabalık biraz Doğulu bir şeydir....Doğu toplumlarında akrabalık umumiyetle etkileri tüm ömre sirayet eden bir bağlılıklar ve yükümlülükler paradigmasını ifade eder.
- Köylü kardeşlerimizin alışverişe bakışı nasıldır?
- Köylü kısmı dükkan dükkan gezmek istemez. Bir yere 'Selamünaleyküm' dedi mi orada ne işi varsa yapıp, çatıp çıkacak. Benim dükkanımda ölüye, diriye, damada, geline, neneye, bebeğe ne lazımsa hepsi var. Sade bu dünyaya değil, öte dünyaya da lazım olan ne varsa bulunur evelallah. Temsil misal, kefen mi lazım? Meyyit yıkanacak sabun mu lazım? Sünger mi lazım? Ölüyü yıkattın, işin bitti sayma. Gelen giden misafire gülsuyu, mevlit şekerin ya da güllü lokum vermeyecek misin? İşte onları da sen burada bir bardak çay içmeden hazır ederim. Ne istersen var. İstemediğin bile var."
- Senin 3’ü bir aradan nedir?
- Hem muhabbet, hem kitap, hem de çay. Daha ne olsun!
- Evde somurtan kadın ne demektir?
- Siz bana soracaksınız, bir kadın evde somurtarak gezdi mi acırım o evin ahalisine..
- Annenizle iş ilişkisi nasıldır?
- Yıllar içinde anladım ki işi biterse annem de bitecek. İş olduğu müddetçe annem de yaşayacak. İşi olması annemin soluk alması gibi bir şeydir. İşin olsun da bitip bitmemesi önemli değil.
- Takıntı nasıl bir şeydir?
- Takıntı böyle bir şeydi zaten, yaptığın yanlıştır. Yanlış olduğunu belki en iyi sen bilirsin ama vazgeçmek elinde değildir.
- Milletimizin yabancıya bakışı nasıldır?
- Efendime söyleyeyim, bizim milletimiz el iyisidir. Dışarı memleketleri duyunca aklı çıkar.
- Sahip olduğunuz büyük nimetler nelerdir?
- İki büyük nimetim var, biri anam biri yârim."
- Son olarak kadınlar hakkında ne dersiniz?
- Kadının yıktığı evi felek bile yıkamaz.
- Bu güzel söyleşi için teşekkür ederim.
- NOT: Bu muhayyel söyleşi yazarın eserlerinden alınan cümlelere sorular üretilerek kurgulanmıştır?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.