Uzman Aile Danışmanı Büşra Akyüz

Uzman Aile Danışmanı Büşra Akyüz

Neyin arınmasıydı bu Nene?

Bazen durup kendime soruyorum: Neden bu kadar kirletti hayat bizi?
Bu kir, üstümüze bulaşan tozdan, çamurdan değil. Görünmeyen ama ağırlaşan bir kir bu… Kalbe, dile, niyete bulaşan cinsten.

Çocukluğumda ninem vardı. Elinde bakır leğen, sobanın üstünde ısıttığı suyla bizi bir güzel yıkardı. Ama öyle alelacele değil. Sabunla çitiler, saç diplerimize kadar iner, “Kir kalmasın” derdi. O zamanlar kızardım içimden.
“Nene, bu kadar da gerek var mı?” diye geçirirdim.

Şimdi dönüp bakıyorum da…
Nene, sen sadece bedenimizi mi yıkıyordun?
Yoksa bu çağı mı görüyordun da bizi baştan mı hazırlıyordun?

Eskiden kir belliydi. Dizimiz kanardı, üstümüz çamur olurdu. Su dökülür, sabun sürülür, geçerdi. Şimdi kir çok sinsi. Göze görünmüyor ama içten içe yayılıyor. Ekranlardan sızıyor, kelimelere siniyor, aile sofralarına kadar oturuyor.
En çok da çocukların ruhuna bulaşıyor.

Yeni zamanın aileleri çok yorgun. Aynı evin içinde ama ayrı dünyalardayız. Herkesin elinde bir ekran, herkesin kalbi başka bir yerde. Konuşuyoruz ama duymuyoruz. Bakıyoruz ama görmüyoruz. Seviyoruz diyoruz ama çoğu zaman sahip çıkamıyoruz.

Eskiden büyükler “Edep” derdi.
Şimdi “özgürlük” diyoruz ama edebi unuttuk.
Eskiden “ayıp” vardı, koruyucu bir sınırdı.
Şimdi her şey normalleşti ama kalplerimiz huzursuz.

Din, hayatın merkezindeydi eskiden. Sadece namazda değil, sofrada, sözde, komşulukta, çocuk terbiyesinde… Anne-baba olmanın bir vebali vardı. Evlat, Allah’ın emanetiydi.
Şimdi çocuklar bize emanet gibi değil de sanki bize aitmiş gibi davranıyoruz. İstediğimiz gibi şekil vermeye, doldurmaya, yarıştırmaya çalışıyoruz. Sonra da “Nerede yanlış yaptık?” diye soruyoruz.

Oysa cevap çok tanıdık.
Biz temizliği sadece üstümüzde bıraktık.
Kalbi ihmal ettik.

Nenem bizi yıkarken dua da ederdi. Fark etmezdim o zaman.
“Allahım, bu çocuğu temiz ahlaklı eyle” derdi.
Meğer suyla beraber niyet de akıtıyormuş başımızdan.

Şimdi çocuklar her gün yıkanıyor ama kalpleri kim çitiliyor?
Hangi kelime onları arındırıyor?
Hangi anne-baba, evladının gönlüne sabırla eğiliyor?

Bu çağ çok hızlı. Ama hız, her zaman hayır getirmiyor. Hızlandıkça savrulduk. Kolay olanı seçtik, derinliği kaybettik. O yüzden bu kadar kirleniyoruz belki de… Çünkü durup temizlenmeye vakit ayırmıyoruz.

Aile dediğimiz şey, sadece aynı soyadı taşımak değildir. Aile; aynı duada buluşmak, aynı sofrada göz göze gelmek, yanlışta birbirini uyarmak, düşeni kaldırmaktır.
Ve en önemlisi: Evlatlara sahip çıkmaktır azizim.

Çünkü evlat, geleceğin aynasıdır.
Biz ne isek, yarın onlar o olacaktır.

Sahi Nene…
Neyin arıtmasıydı bu?
Sen bizi çitilerken bu çağı biliyor muydun?
Bu kadar kirli bir zaman geleceğini hissediyor muydun?

Belki de biliyordun.
O yüzden bu kadar sabırlıydın.
O yüzden bu kadar özenliydin.

Şimdi bize düşen, yeniden o sabrı hatırlamak.
Sadece bedenleri değil, kalpleri de temizlemek.
Evlatları yeni çağ değil, merhamete emanet etmek.

Çünkü bu dünya kirli olabilir…
Ama temiz kalmak hâlâ mümkün

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.