Deprem sonrası görülen psikolojik 2 tepki

Bu haftaki yazıma başlamadan önce ülkemizde meydana gelen ve uzun yıllar hafızalardan silinmeyerek birçok insanı etkisi altında tutacak olan büyük felakette vefat edenlere Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Geçtiğimiz hafta meydana gelen iki büyük deprem gözlerimizle gördüğümüzden ve tahminlerimizden daha fazla yıkıma sebep oldu. Sadece deprem bölgesindeki insanları maddi ve manevi tesiri altında bırakmayıp tüm Türkiye’yi hatta dünyayı etkisi altına aldı. Gerek fizyolojik ve madden gerekse psikolojik ve manen çok büyük yıkıma sebep olan bu depremin ardında nice yıkımlar gerçekleşti. Bu haftaki yazımda depremin zarar verdiği birçok boyuttan birisi olan psikolojik boyutu ele almaya çalışacağım.

Deprem benzeri afet ve kriz durumlarının yıktığı bir şey de psikolojidir. Psikolojik yıkım bu türde yıkıcı etkileri olan durumlardan ve olaylardan sonra bireylerin hayatının manen ve ruhen etkilenmesi anlamına gelmektedir. Bu etki yıllar boyu devam etmekle birlikte olaydan kısa süre sonra da ortadan kaybolabilmektedir. Tam da burada kişiler arası farklılıklar devreye girer. Bu farklılıklar; kişilerin sahip olduğu psikolojik sağlamlık, esneklik ve bireysel özellikler şeklinde kısaca sıralanabilmektedirler. Bir de psikolojik olarak sağlam olunsun veya olunmasın travmatik olayların hemen ardından gerçekleşen ve herkesin yaşadığı bir durum da vardır ki buna Akut Stres Tepkisi denmektedir. Bu tepki afet ve kriz gibi olaylara tanık olan kişilerde görülebilmektedir. Gelin akut stres bozukluğunu biraz daha detaylı inceleyelim.

Akut Stres Tepkisi (Bozukluğu):

Akut stres tepkisi travmatik olaylardan sonraki 3 gün ila 1 ay arasını kapsayan tepkilerdir. Bu tepkiler;

  • Olumlu duygular yaşayamama
  • Depremle ilgili sıkıntılı ve tekrar tekrar görülen rüyalar
  • Sürekli deprem olduğunu düşünmek ve sallanıyormuş gibi hissetmek
  • Deprem esnasını ve sonrasındaki olayları çok fazla hatırlayamama
  • Depremi çağrıştıran uyaranlardan kaçınma isteği
  • Uyku bozukluğu
  • Her an tetikte olma
  • Konsantrasyon sorunları

Şeklinde sıralanmaktadır. Bu tepkiler her depremzede için olası ve normaldir bu yüzden bu belirtilere sahip olanlar endişelenmemelidir. Peki ne yapmalı? Burada yapılmasa gereken Akut belirtileri yaşayan bireylerin çevrelerinde bu konu hakkında uzman kişilere (psikolog, psikolojik danışman) yaşamış olduklarını travmatik olayları, hissettikleri duyguları ve hayata bakışlarını anlatmalı duygularını ve hissettiklerini açığa çıkartıp bastırmamalıdır. Çoğu birey depreme dair olumsuz hatıraları hatırlamamak için kendileriyle savaşır ve bir şekilde bu anıları bastırmaya çalışırlar. Bu durum bireylerin ilerleyen dönemlerde birazdan bahsedeceğim Travma Sonrası Stres Bozukluğu yaşama ihtimalleri artırmaktadır. TSSB’ye geçmeden önce akut stres tepkilerine sahip bireylerin travmatik olaylarla baş etmelerinde önemli iki maddeden bahsetmek istiyorum; bunlar güçlü sosyal destek ve yüksek düzey zihinsel becerilerdir. Yüksek düzeyde zihinsel becerilere örnek olarak problem çözme becerisi, olayları analiz etme ve yorumlama becerisi, kriz durumlarında yapılması gerekenleri bilmek ve zihin aktivitesini yüksek tutacak etkinleri yapabilmek verilebilir. Diğer taraftan güçlü sosyal destek kısmında ise destekleyici arkadaş ve aile üyelerine sahip olmak bireylerin bu durumları bastırmadan ve içlerine kapanarak kalıcı bir travmaya dönüştürmeden atlatmalarına yardımcı olabilmektedir. Tabi ki yaşanılan olay göz önüne alındığında sosyal desteğini (arkadaş ve aile bireylerini) kaybeden kişilerin profesyonel destek almaları tavsiye edilmektedir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu:

Travma sonrası stres bozukluğu yaşamış olduğu travmatik olayı çevresindeki insanlara anlatamayan, sürekli içinde bastıran ve gün yüzüne çıkmaması için çok büyük zihinsel enerji harcayan kişilerde meydana gelmektedir. TSSB yaşanan travmadan sonraki akut belirtilerinin bittiği 1. ay ve devamında ortaya çıkmaktadır ve akut stres bozukluğunun bir devamı niteliğinde olabilmektedir. TSSB’NİN başlıca belirtileri;

  1. Depremzedeler sürekli depremle ilgili tekrarlayıcı olumsuz anı ve kâbus görebilirler.
  2. Bazı insanlar olayla ilgili anımsatıcı her şeyden kaçınmaya çalışırlar. Örneğin yüksek katlı evde oturamama veya karanlıkta uyuyamama gibi.
  3. Bireyler olay hakkında kendilerini suçlayabilirler, çeşitli aktivitelere katılmayı reddedebilirler, olumlu duygular hissedemezler ve depremin bazı bölümlerini hatırlayamayabilirler.
  4. Kişiler sürekli sinirli ve saldırgan davranışlar sergileyebilirler. Uykuya dalmada ve uyanık kalmada zorluk yaşayabilirler konsantrasyon bozukluğu yaşayabilirler ve her an deprem olacak gibi tetiktedirler.

Şeklinde sıralanabilmektedir. TSSB, akut stres tepkilerine göre daha uzun solukludur ve bireyin hayatının işleyişini ciddi derecede bozabilmektedir. TSSB’NİN çeşitli tedavileri bulunmakla birlikte alanında uzman kişiler tarafından tanı koyulup profesyoneller tarafından tedavi sürecinin ilerletilmesi gerekmektedir. Buradaki esas can alıcı nokta bireylerin bu belirtileri kendilerinde gördükleri taktirde hemen profesyonellerle iletişime geçmeleri ve tedavi sürecine başlamalarıdır. Çünkü psikolojik rahatsızlıkların tedavisindeki en önemli madde bireyin içinde bulunduğu durumun kronikleşmeme, yani ilk belirtiler görülmeye başladığı tarihten itibaren çok fazla vakit geçmemesi gerekmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.