Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğünün “Kuraklık Analizi” raporu internetten erişime açık…

2025 Ocak Ayı Meteorolojik Kuraklık Durumu (Kasım – Ocak arası) 3 aylık değerlendirmesine göre; Konya “Orta Kurak”, Karaman “Normal Civarı”…

6 aylık değerlendirmede ise Konya ve Karaman “Hafif Kurak”, yer yer “Orta Kurak”…

9 aylık değerlendirmeye göre Konya ve Karaman “Normal Civarı”…

12 aylık değerlendirmede “Hafif Kurak”, 24 aylık değerlendirmede ise “Normal Civarı” olarak gösterilmiş.

“Hafif” ve “Orta Kurak”tan sonra “Şiddetli”, “Çok Şiddetli” ve “Olağanüstü Kurak” iller rapor ediliyor ve Konya ile Karaman hiçbir tabloda çok şükür “Orta Kurak” üstüne çıkmıyor.

Mesela 12 aylık veride Kahramanmaraş “Olağanüstü Kurak” olarak rapor edilmiş. Kütahya, Tekirdağ ve Çanakkale de “Çok Şiddetli” kuraklık yaşanmış…

…

Şimdi gelelim Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayınladığı “Tarımsal Yeraltı Su Kısıtı Uygulaması” bildirisine…

Bu bildiriye göre 11 il 52 ilçe “tarımsal yeraltı su kısıtı” kapsamına alınmış…

Konya ve Karaman’la birlikte Aksaray, Ankara, Eskişehir, Hatay, Kırşehir, Mardin, Nevşehir, Niğde ve Şanlıurfa tarımsal yeraltı su kısıtı uygulanan iller.

Ve bu iller arasında Konya tam 19 ilçesiyle en fazla “kısıt” uygulanan il.

Hemen söyleyeyim bu ilçeler arasında Karapınar da bulunuyor.

Kütahya, Tekirdağ ve Çanakkale “şiddetli kuraklık yaşayan iller arasında olsa da “tarımsal yeraltı su kısıtı” uygulanan iller arasında yok.

…

Bu iller yeterli yağışı alamadılar ama belki yeraltı su kaynakları zengindir diye düşündüm.

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin yakın zamanda paylaştığı bilgi de şöyle:

“Tekirdağ'ımızda kullandığımız suyun neredeyse yüzde 90'ı yeraltı sularından karşılanıyor. Ancak bu kaynaklar, bilinçsiz tüketim ve kirlilik nedeniyle hızla tükeniyor. Yüzey suyumuzun kısıtlı olması, bu durumu daha da kritik hale getiriyor.”

Demek ki, Tekirdağ hem kurak bir dönemden geçiyor hem de yeraltı su kaynağı hızla tükeniyor…

Fakat nedense burada “Tarımsal Yeraltı Su Kısıtı” uygulanmıyor.

…

Konya’nın Selçuklu, Karatay ve Meram başta olmak üzere toplam 19 ilçesinde uygulanan su kısıtı, buralarda büyükbaş hayvancılık faaliyetlerinin ve çeşitli tarım ürünlerinin ekilmesinin önünde engel teşkil ediliyor.

Konya ve Karaman’da yeni büyükbaş hayvancılık işletmesi açılamıyor mesela…

…

Gerçekten de su kaynaklarının korunması, tasarruf bilincinin yaygınlaştırılması büyük önem arz ediyor.

Hiç kimse tasarruf yapmayalım diyemez, dememeli.

Fakat benim kafama takılan ve Konya ve Karaman gibi tarım ve hayvancılıkta Türkiye’nin üretici gücü olarak görülen illerde yetkililerin “Tarımsal Yeraltı Su Kısıtı” uygulaması garip geliyor bana…

Bunun yerine yetkililerin Konya’nın 100 yıllık rüyası olarak bildiğimiz Mavi Tünel’in bir türlü tamamlanamayan aşamalarını bitirmeleri gerekmez mi?

Konya’nın tarım ve hayvancılık faaliyetleri için suyun bir ihtiyaç olduğu, mevsimlerin kurak geçmesine bağlı bir gereklilik değil ki.

Apa-Hotamış Kanalı ne oldu?

Ben söyleyeyim yıl 2025 oldu hala bitirilemedi.

…

Biliyoruz ki KOP ile sadece Konya değil bölgedeki 7 tane il sulu tarımda şaha kalkacak!

Fakat günler su gibi akıp giderken tamamlanmayan projeleri konuşmak yerine “tasarruf” bildirilerine maruz kalıyoruz.

Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı gibi bir başkanlığa sahibiz ama görüyorum ki üzerine ölü toprağı serpilmiş…

Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu’nun oluşturduğu heyecan dalgasının 1000’de biri yok…

Buralar sadece “makam sahibi” olunmak, ya da bir üst makama tırmanmak için kullanılıyor.

Buradan sağlanan proje desteklerinin içine bir girsek; israfın ve tasarrufun boyutları içinde boğuluruz gibi geliyor bana…

…

KOP gibi bir başkanlık ve Mevka gibi bir ajans içinde Konya heyecanı olan idareciler eliyle çok daha etkili olabilirdi.

Bence bir tasaruf yapılmak isteniyorsa buralardan başlanmalı.

KOP ve Mevka Konya’nın bitmeyen su ihtiyacını bu en kötü 2026’da bitirecek bir projeksiyon ortaya koymalı.

Bunu koyamıyorlarsa “Tarımsal Yeraltı Su Kısıtı” bu iki kurum için de uygulamaya konmalı.