Geçen bir sosyal medya paylaşımı beni üzdü.

Toplumun geldiği noktayı anlatmak adına da oldukça ironik bir paylaşım…

“Arkadaşım evlenmekten vazgeçip düğün yapacağı payla kendine lüks bir araba aldı”

Bu cümle size ne anlatıyor?

Paylaşımının gerçekliğini tartışacak değilim zira düşüncesi bile kötü…

Evet…

Müslümanız ve efendimize toz kondurmayız.

Bakın toz kondurmadığımız efendimiz ne diyor?

“Kim evlenirse imanın yarısını tamamlamış olur; kalan diğer yarısı hakkında ise Allah’tan korksun!” (Heysemî, IV, 252)

Yani ‘evlenin’ diyor.

İslam toplumlarının uzun süre ve düzgün bir yapıyla ayakta durmasının en temel aile yapısıdır.

Yukarıdaki paylaşım ise aileye dolayısıyla topluma atılmış en büyük kazıktır.

Kabul…

Böyle bir şey varsa bile…

Sebebini araştırmak lazım.

Sebep maliyet…

Her gün farklı haberlere şahit oluyoruz maliyetlerle ilgili.

Bir milyon lirayı aşan bir maliyetten bahsediyorum. Bunun içine konut falan da girerse rakamlar hayal bile edilemeyecek seviyeye ulaşıyor.

Yazık değil mi?

Başka…

Toz kondurmadığımı efendimizin bu konuda da tavsiyesi var.

“En fazîletli şefaatlerden (teşvik edilen amellerden) biri, evlilik hususunda iki kişiye aracı ve yardımcı olmaktır.” (İbn-i Mâce, Nikâh, 49)

Yardımcı olunuz diyor…

Nedenine bir kez daha bakalım mı?

İslâm’a göre nikâh ve âile müessesesi; nesil yetiştirmek, evlât terbiyesi, neslin muhâfazası ve insanlık haysiyetinin korunması bakımından son derece lüzumlu ve vazgeçilmez bir değerdir.

İslâm bu değere o kadar ehemmiyet vermiştir ki, onu yok etmeye kasteden çürük ve sefil münâsebetleri tamamen reddetmiş ve haram kılmıştır. Bu itibarla “zinâ” fiilini, en ağır bir şekilde yasaklamış ve ona yaklaştıran bütün kapıları da kapatmıştır. Zira o çirkin hâl; nikâhın zarâfet, nezâhet ve meşrûiyetine çılgınca bir saldırış ve nesilleri yok eden acımasız bir cinayettir.

Şimdi…

Bugün ne oluyor?

Tam tersine evliliğe yani helale giden bütün yolları kapatmak adına her şey yapılıyor.

Gün geçtikçe evlenmek daha da maliyetli hale gelirken harama giden yolların da önü açılıyor.

Bu işe artık el atmanın vakti gelemedi mi?

Misal…

Düğün salonlarından başlayabiliriz.

Konya belediyeleri bu konuya müdahil olabilir mi?

Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’nın seçim sürecinde saha çalışmaları sırasında ‘Karatay’ın en büyük eksiğinin düğün salonu olduğuna’ dair isteğe olumlu yaklaştığını öğrenmiştim.

Başkan Kılca’nın ‘sosyal belediyecilik’ ve toplumsal ihtiyaçlar adına yaptığı yatırımları biliyoruz. Saymaya kalksak sayfalar yetmez.

O yüzden diyorum ki…

Bugün düğün salonu fiyatı 150 binlere kadar yükseldi.

Düşünün, belediye eliyle bu rakamlar bertaraf edilip gençlerin evlenmesi yolunda büyük bir adım atılmış olacak.

Belediye bu konuya el atarsa (işletmesi belediyeye ait olursa) suistimal edilir mi?

Bu sorunun cevabını da doğru vermek lazım.

Güzel bir takiple oluşabilecek suistimallerin de önüne geçilebilir.

Ayrıca Hasan Kılca bu konunun takipçisi olacağını da söylemiş.

Gönül ister ki ilk adımı Hasan Başkan atsın.

Bir tarafta yüksek maliyet…

Bir tarafta da ‘kolaylaştırınız zorlaştırmayınız’

Hangi tarafta olmak lazım?