Medine Kocakulak
Kızgınım
Kimseye değil dargınlığım...
Caddede yürüyen bu bedene kızgınım...
Rahatım uğruna kaybettiğim dava bilincine kırgınım.
Benim kızgınlığım kimseye değil, benim kızgınlığım kendime.
Keyfim uğruna öldürdüğüm vakitlerime iki rekât namaz koyamadığım için.
İsraf ettiğim için...
Saf ve temiz duygularımı...
Yaşanan felaketlerden ders çıkaramadığım için...
Depremleri, selleri, virüsleri ebabil görmediğim için çok kızgınım...
Öğrenmeden bilmeden konuştuğum, yorum kattığım her kelimenin salise salise kalbimi nefessiz bırakmasını izlediğim için kırgınım kendime...
Çabaladığım ve olmayan ne varsa kendimi üzdüğüm için...
Hakkıyla tevekkül edemediğim için...
Dünyayı cennet sanıp beklentiye girdiğim için...
Filistin’in sesi olamadığım için...
Yeterince haykıramadığım için bazı şeyleri...
Aptalca dizilerin ağına takılıp kalmış insanların marifetmiş gibi anlatmalarını dinlediğim her dakika için...
Bir salon dolusu insanın yapılan ahlaksızca güya(şakalarına) alkış tutmalarına sessiz kaldığım için...
Çok kızgınım.
Siyaseti kalplerine set yapan vicdansızlarla aynı havayı soluduğum için...
İlime ayıracağım vakitlerimi sohbet sandığım konuşmalara ayırdığım için...
Ve en çok da ben bu zamana kadar
Kendime kızgın olmadığım için kızgınım kendime.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.