Selamünaleyküm kıymetli kardeşlerim.
Biliyorum ki gönlü anlatmak benim harcım değil:)
Hatta belki de en harcı olmayan benimdir .
Fakat gönüle muhtaçlığı iliklerine kadar hissetmiş biri olarak yazıyorum bunları .
Hakkım olduğunu değil ihtiyacım olduğunu düşündüğümden...
İsmet Özel..
Bilirsiniz ki tam bir batı karşıtıdır.
Onun konuşmalarından sonra bu "batı" denen olmuşluğu okumak ve araştırmak istedim .
Elbette önceden okuduğum bazı dini kitaplarda batının özenti bir millet olduğundan haberdar idim .
Fakat özellikle doğu insanının batıyı neden bu kadar yücelttiğine asla mânâ veremedim .
Yazım tarihi geçmişten ziyade doğu insanının batıya olan hayranlığı ve kendi özünü unutup çocuklarını, Noes, Gabriel, Bacon yapmalarıdır.
Her zaman kişinin kendi kültürünün kıymetini bilmesi taraftarıydım.
Fatih Duman beyefendinin kitaplarını okuyunca doğuya hayranlığın fazlasıyla arttı .
O zaman anladım ki doğu her ne kadar cahil, geri kalmış gibi lanse edilse de , asıl gönül doğuda var .
Öyle ermişlerin hayatını okudum ki , onların maneviyatı ve derinliği beni o kadar etkiledi ki , rüyamda bile İstanbul’a gidiyordum sürekli:)
Sonra yine bir kitapta okudum.
Batıda "gönül " sözcüğüne tekamül edecek hiç bir kelime bulunmuyormuş...
Pekâlâ gönül olmayan yerde aşk olur mu sevgili okur?
Aşk olmayan yerde Allah olur mu ?
Aşk, denen kavram yalnızca "O" dur .
Suretleri de vardır elbet fakat aslı ona duyulan muhabbettir .
Allah'a muhabbetin duyulmadığı bir yere bir beldeye hayranlık, bizim insanımıza nasıl yakışır?
Hele ki atası, Fatih olan , Kanuni olan , Yahya efendi olan , Hüdayi olan kimselere ...
Batı çoğu yazıda akılı temsil ediyor kıymetli okurlar.
Doğu ise gönlü...
Peki insan aklıyla her şeyi bilebilir mi?
Aklıyla bildiği onu mutlu eder mi ?
Kişi aklıyla mi sever gönlü ile mi ?
Sevmek olmazsa bilinen neye yarar?
Bizim hayranlığınız, nimet gibi gördüğümüz şeylerin aslında beladan hasıl olmasıdır.
Özel diyor ya , sizin nimet dedikleriniz beladır efendim diye ...
Nitekim gönül olmayan bedende akıl olsa neye yarar?
Önce kendi memleketimizi kendi diyarımızı seveceğiz , aşık olacağız, sonra da gelişmeye ve geliştirmeye çalışacağız.
Sınavdan düşük not alınca "hoca bana düşük verdi " demek kadar gülünç bir durum içinde yaşadığımız memlekete bir katkımız olmadan eleştiri yağmuruna tutmamız.
Şükrü bilmeyen her insanın elindeki nimetler onu prangalar .
Tıpkı elimizdeki memleketin kıymetini bilmediğimiz ve omzumuza yük olduğu gibi ..
Ahmet Yesevi diyor ki ;" Aşksız insan, insan değil hayvandır "...
Fransız düşünür Fourier;"Her erkek bütün kadınlara ve bir kadın bütün erkeklere sahiptir " zaten diyor.
Neresinden tutarsanız tutun.
Bir tarafta aşkı hayat felsefesi yapan doğu alimleri, bir tarafı aşkı bedenden ibaret sayan batı MEDENİLERİ...
"Evlilik aşkı bitiriyor" sözü İslam medeniyetine batının kurmuş olduğu mükemmel bir oyun .
Mükemmel derecede yıkıcı bir oyun.
Aşkı materyalist bakış acılarıyla bedene indirgeyen ve hayran olduğumuz BATI , alenen insanları gayrimeşru ilişkiye teşvik ediyor .
İslami literatürde zinaya .
Buyurun efendim.
Ağzımızdan ballar akarak tasvir ettiğimiz batı, orta çağda temizlikten bile bi haber olan batı , eşcinselliği normalleştiren ve hatta çocuk oyuncaklarına bile bunu işleyen o medeni BATI...
İnsanlarla ticaret başlığı adı altında kutu kutu hastalık satan batı .
Ve hatta durun , o hastalıkların ilacını da üretip piyasaya süren batı:)
Ne kadar takdire şayan doğrusu...!
Hak yemekten Allah'a sığınırım.
Filistin olaylarında kendi davası ciddiyeti ile doğulu Müslümanlardan daha çok ve şahsiyetli duruş sergileyen kardeşlerimize asla tek kelime edemem.
Fakat geçmişten bu yana lüks özentisi olan batı milletine hayranlığı da alkışlayacak değilim.
Faydalı olanı alır kötü olanı da protesto ederim.
Bu böyle olmalıdır.
O halde insan gözü ile görür gönlü ile hisseder.
O halde insan akıldan ziyade gönüle muhtaçtır.
Velhasılı Kelâm; doğu olgun ve aşık bir medeniyetin izlerini taşır .
Olgun ataların olgun torunları olarak da bize batıyı değil doğuyu sevmek yakışır:)

Elhamdülillahi Rabbil Âlemin:)