Sevgili okurlarım bu haftaki köşe yazımızda dünyada önemli bir sağlık problemi olan gebelik ve laktasyon(emzirme) döneminde sigara ve alkol tüketiminden bahsedeceğim. Yüksek risk faktörü olması nedeniyle gebelik düşünmeden tüm anne adaylarının sigara ve alkol bağımlılıklarını bırakmaları önerilmektedir.

Gebelik döneminde sigara tüketiminde fetüsün doku oksijenlenmesinde azalma ve fetal dolaşımdan karboksihemoglobinin temizlenmesinin yavaşladığı görülmektedir. Nikotine maruz kalması sebebiyle beyinde nörokimyasal madde salınımında artış gözlenmektedir. Akciğer gelişiminde yetersizlik gelişebilmektedir.

Gebelik döneminde alkol tüketimi bebek hücresinde farklılaşması sağlayarak toksik etki yapmaktadır. Gelişme geriliği, mikrosefali, göz bozuklukları, fasial anormaliler, iskelet kas anormalilerine neden olabilmektedir. Gebelik döneminde alkole maruz bırakılan bebekler ileri dönemde öğrenme zorluğu, bellek sorunları, depresyon ve psikoz gibi sorunlarla karşılaştığı belirtilmektedir. Sinir hücrelerinin faaliyetlerini yavaşlattığı ve buna bağlı olarak nöronların doğru bağlantı yapamadan öldüğü bildirilmektedir. 0.07 oranında plazma alkol düzeyinde dahi normale göre 4 misli nöron ölümüne yol açtığı gösterilmiştir.

Laktasyon(emzirme) döneminde sigara süt salınımını bozar ve volümünü düşürmektedir. Laktasyon döneminde sigara tüketimi sütün tadını değiştirmesi nedeniyle erken sütten kesilmeye neden olabilmektedir.

Laktasyon(emzirme) döneminde bira ve şarap tüketiminin süt salgısını arttırdığına dair bir inanış bulunsa dahi alkol süt salınımını bozar ve volümü azaltmaktadır. Anne sütünün kokusu ve tadı değişir. Bebek emzirilmesinden 30-60 dakika sonra pik etki yaparak bebeğin uyku süresini kısaltmaktadır.