Okullar kapandı, karneler alındı ve milyonlarca öğrenci yaz tatiline adım attı.

Ancak, tatil denince aklımıza sadece deniz, kum ve güneş ya da ekranların büyülü dünyasında saatler hatta tatili harcamak akla gelmemeli. Yaz tatili, öğrenciler için bir dinlenme molasından çok daha fazlası: Bir dönüşüm fırsatı. Yaz tatili bir çocuğun ruhunu yeniden inşa edebileceği, kalbinin en derin köşelerine dokunabileceği bir dönüşüm mevsimi olduğu unutulmamalıdır.

Peki, bu değerli zamanı nasıl bir hazineye çevirebiliriz? Çocuklarımız, sadece sınavlarla ölçülen bir başarıya değil, kalplerini ve zihinlerini zenginleştiren manevi bir yolculuğa da ihtiyaç duyar. Bir kitap açmak, sayfalarında kaybolmak, belki bir günlük tutarak iç dünyasını kelimelere dökmek, bir çocuğun kendini keşfetmesine açılan bir kapıdır. Bir eserin satır aralarında bir kahramanın mücadelesine tanık olmak ya da bir biyografiden ilham alarak hayallerini büyütmek, onların ruhuna tohumlar eker.

Diyanet’in 30 Haziran’da başlayacak yaz Kur’an kursları, bu yolculuğun en anlamlı duraklarından biri. Bu kurslar, çocuklarımıza Kur’an’ın rehberliğini sunarken, onlara sorumluluk, dayanışma ve güzel ahlak gibi değerleri de aşılıyor. Peygamberimizin “Çocuğunun senin üzerinde hakkı vardır” hadisi, ebeveyn olarak omuzlarımızdaki yükü hatırlatıyor. Çocuklarımızı sadece derslere değil, hayata ve ahirete hazırlamak, onların kalplerine sevgi ve merhamet tohumları ekmekle mümkün.

Dijital dünya, bir yanıyla fırsatlarla dolu, diğer yanıyla tuzaklarla çevrili bir bahçe. Sanal kumar, şiddet içeren oyunlar ya da ahlaki sınırları zorlayan içerikler, gençlerimizi değerlerimizden uzaklaştırıyor. Onları korumak için ebeveynler olarak daha uyanık olmalıyız. Birlikte geçirilen bir akşam, bir sofrada paylaşılan zaman, birlikte farklı yerleri gezerek birlikte öğrenmek, bir çocuğun ekran başında geçireceği saatlerden çok daha kıymetli. Onların iç sesini duymak, onların duygularına ortak olmak, merak ettikleri soruları cevaplamak, bir müzede tarihin tozlu sayfalarını birlikte çevirmek, yaşadığımız yerdeki tarihi camilerde farklı vakitlerde birlikte namaz kılmaz kalplerine dokunmanın en güzel yolları.

Çocuklarımız, bizim aynamız. Onlar, bizim okuduklarımızdan, yaptıklarımızdan, sevdiğimiz şeylerden ilham alıyor. Bir aile büyüğünün anlattığı bir hikâye, doğada yapılan bir yürüyüş, bir el becerisiyle üretilen küçük bir eser, onların ruhunda derin izler bırakır. Yaz tatili, bu izleri çoğaltmak için eşsiz bir fırsat.

Gönüllü faaliyetler, çevre temizliği ya da bir büyüğü ziyaret etmek, akrabaların farkına vardırmak, çocuklara empatiyi ve sorumluluğu öğretir. Bir yabancı dil öğrenmek, bir enstrüman çalmaya başlamak ya da bir spor dalında ter dökmek, onların kendilerine olan güvenini pekiştirir. Doğayla iç içe geçirilen bir an, çevre bilincini uyandırırken, kalplerine dinginlik katar.

Türkiye Yüzyılı’nın meşaleleri olan çocuklarımıza, bu yaz hem dinlenmeyi hem de kendilerini yeniden inşa etmeyi öğretelim. Onları Kur’an’ın nuruyla, güzel ahlakla ve sevgiyle donatalım. Çünkü bir nesli yetiştirmek, bir milletin geleceğini nakış nakış işlemektir. Yaz tatili, bu nakışta yeni bir ilmek, yeni bir renk, yeni bir umut olsun.

Not: Yaz tatilini değerlendirmek için bunların yanında bolca kitap okumak çocuklarımızın geleceğe hazırlamasına yardım edecektir. Bu konuda kendi yazdığım kitaplarımı öneririm. Sınava hazırlanan gençler için BAŞARININ KAHARMANI SEN OL, başarılı olmanın yollarını öğrenmek için romanlarımı tavsiye ediyorum. Onlardan birkaç tanesini buraya not düşüyorum: Portakal Kızım serisi, Arşimet Zekai serisi, Sınanma Öyküleri serisi, Yıldızların İzinde sesi, Adamın Dibi, Cüneyt, Şekil Yapma. Büyükler için de Ailede Çocuk Eğitimi, Ailede Genç Eğitimi, Peygamberimizin Eğitim Yöntemleri.