Ahmet Bülbül
Recep Şükrü Apuhan ile muhayyel söyleşi
- Hedef ne ister?
- Hedef, titremeyen bir el ister.
- Motivasyon mu önemli antrenman mı?
- Motivasyon antrenmandan daha önemlidir.
- Eylem anında ne yapmazsınız?
- Tırmanırken hayal kurmam.
- Vaktinizi nasıl değerlendiriyorsun?
- Tırmanmadığım her anı, tırmanmak için hazırlanarak geçiririm. Ama her anı…
- İnsan kendisine ne zaman engel olur?
- insan, kendini bilmede isteksiz, teşebbüsünde ihmalkâr, yürüyüşünde kararsız olduğunda kendisini kendine engel yapmaktadır...
- Taassup neyin engelidir?
- Taassup, her mükemmelin engelidir..
- Evrende kural nedir?
- Bütün oluşlar, bozuluşlarla beraberdir.
- Çıkmaz yollardan biri nedir?
- Mutluluğu neticelere bağlamak çıkmaz bir yoldur...
- Tufan birileri için kurtuluş mudur?
- "Nuh" olmayı başaranlar için "Tufan" bir kurtuluştur...
- Ayrılık hakkında ne söylersiniz?
- Ayrılıklar hüzünlüdür, yıpratıcıdır. Oysa her kavuşma, ayrılıkla başlar ...
- John Ponnys’nin anlaşılma ile ilgili enteresan bir tespiti var paylaşır mısın?
- Anlaşılma arzusu, sevilme arzusu kadar şiddetlidir.
- Birisi benimle empati yapabilir mi? Acılarımı anlayabilir mi?
- Hiç kimse kaybettiklerinizin acısını sizin kadar duyamaz. Üstelik içten içe sizi suçlarlar.
En iyisi kaybetmemek, kaybettiğinizde de tek başına arayacak gücü bulabilmektir.
- Size göre kış nedir?
- Kış, kendisini naza çeken bahardan başka bir şey değildir. Onun için fırtınalardan korkmayacağız. Çünkü korku, bütün kuvvetlerimizi insafsızca hapsettiğimiz bir zindandır.
- Dost konusunda düşünceniz nedir?
- Kaybettiklerinizi ararken yanınızda görebileceğiniz dostlarınızın sayısı, kazanırken yanınızda olacak dostlarınız kadar çok olmayacaktır.
- Diyojen’in reddedilmeye alışma ile ilgili harika bir diyaloğu var paylaşır mısınız?
- Diyojen heykellerden para istemeye başlayınca sormuşlar:
-Niçin böyle yapıyorsun?
Filozof şu karşılığı vermiş:
-Red cevabına alışmak için..
- Cambaz ipin üzerinden neden düşmez?
- Cambaz, ipin üzerinde yürürken her an düşebileceğini düşünmez. Onun düşmemesinin sebebi yalnızca dengede kalabilmesi değildir. Dengede kalabilmek sebep değil, neticedir. Cambaz, aşağıya düşmeyeceğini düşünerek, bu düşünceyi yaşayarak dengede kalır.
- Caddede hedefsiz bir yürümede neler olur?
- Kalabalık bir caddede hedefsiz yürümeye kalkın... Sanki bir yere gitmeye çalışmadığınız alnınızda yazıyormuş gibi gelen geçen omuzunuza çarpar durur.
- Övünme konusunda fikriniz nedir?
- Övünmek, insan kalitesi üzerindeki ciddi bir defodur. Kendi kendini öven bir insan, karşısındakine eğlenmek için bir soytarı aratmaz.
- Bize ne verilir?
- Nelere sahip olmak istediklerinizi, yaşadığınız hayatla ortaya koyarsınız, neyi istediğiniz hayatınızdan anlaşılır, dilinizle istediklerinizden ziyade, kalbinizle ve niyetinizle istedikleriniz verilir..
- Büyük gayeler küçük çabalarla gerçekleşir mi?
- Büyük şeyler istemek kolaydır, zor olan hayatınızın istediğiniz şeylere layık olduğunuza şahitlik yaptırılmasıdır, büyük gayeler küçük fedakarlıklarla tatmin olmazlar..
- Size ne hata yaptırır?
- Zirveye bir an önce ulaşma düşüncesi bana hata yaptırır.
- Engellere laf anlatabilir miyiz?
- Engellere, ne kadar ısrarlı olduğunuzu, ancak ne kadar fedakarlık yaptığınızı göstererek anlatabilirsiniz.
- Fedakarlık nedir?
- Fedakarlık, hedefinizle bulunduğunuz nokta arasındaki mesafede yolumuza çıkacak her engele bedelini ödemektir.
- Affedememek kime zarar verir?
- Affetmekten kaçınmanız, belki affetmediğiniz insana hiçbir zaman zarar vermeyecek ama size daima zarar verecektir.
- Bu asrın kötülükleri nasıl önlenir?
- Bu asrın kötülükleri geçen asrın kurumlarıyla önlenemez.
- Çoğu haram olan şeyin azı da neden haramdır?
- Azına tamah ettiğiniz şeyin çoğuna esir olursunuz. Onun için azı da çoğu gibidir. İçkinin haram edildiği ayet indiğinde içki küplerini kıran sahabe bu dünyada yaşadı.
- Aşağılamanın bedeli nedir?
- Bir insanı aşağılamak, hayatı aşağılamaktır. Tek su kaynağı zehirlendiğinde herkes zehirlenecektir. Aşağılayan, aşağılanır.
- Şaka konunda nasıl bir yaklaşım içinde olalım?
- Az şaka yap. Mizahın gereğinden fazlası insanın güzelliklerini giderir ve alçakları aleyhine cesaretlendirir. Şakayı tamamen terk etmek de dostlarının ve sevdiklerinin samimiyetinin kesilmesine yol açar. Buna göre dostlarına, arkadaşlarına karşı sohbet, ülfet ve medeni ilişkileri devam ettirmeye sebep olacak nitelikteki şakayı terk etme. Lakin bu sınırı aşmaktan da daima sakın.
- Yetkinliği arıyor muyuz?
- Hiçbirimiz bugünkü hastalıklarımızı, ne kadar namlı olurlarsa olsunlar, geçen yüzyılın hekimlerinin tedavi etmesini istemeyiz. Hastalarımıza yetkin hastaneler, çocuklarımıza yetkin okullar, projelerimize yetkin mimarlar arıyoruz. Bizi arayan da bizi bilgide yetkin bulmalı…
- Diğergamlıkla ilgili harika bir yaşanmışlığın var paylaşabilir misiniz?
- Bir gün çarşıda bir çantayı incelerken, yan taraftaki dükkanın sahibi hızla yanıma gelip “bu dükkanın sahibi bir yere kadar gitti size ben yardımcı olayım” dedi ve elimdeki çantanın özelliklerini saymaya başladı.
- Bense yan gözle onun dükkandaki çantaları süzüyordum.!
- Bunu fark edince; “benimkiler de aynı ama siz bunu alın” diye ısrar etti.
- “Arkadaşınızın hatırı büyük galiba” dedim.
- Çantacı “öyle de” diye cevap verdi.
- “Esas, Hakk’ın hatırı büyük. Arkadaşım, dükkanı bana emanet etti.”
- Değersizlik duygusu insanda nasıl bir duygu meydana getirir?
- Değersiz olduklarına inandırılan insanlar, işlerini iyi yapma arzusunu kaybederler. Böylece sıradan davranışlar, üstünkörü yapılmış işler artar, düzen bütün inceliğini yitirir, işler üzerindeki sorumluluk duygusu yok olur.
- Şimdiki ihmallerimizin bedeli var mıdır?
- Kaçındığımız her güzel ve faydalı iş, ileride mahrum kalacağımız bir güzel ve faydalı iştir…
- Niyetimiz anlamaksa ne yapmalıyız?
- Eğer niyetimiz anlamaksa, gerçekten anlamak istiyorsak, kendimizi anlamak istediğimiz insanın yerine koyabilmeliyiz.
- Doğru gücünü nasıl kaybeder?
- Doğru bir şekilde dile getirilmeyen doğrular güçlerini kaybederler.
- Tartışma bize ne imkanı verir?
- Tartışma bize inançlarımızı, değerlerimizi, birikimimizi ve düşüncelerimizi vurgulama imkanı verir.
- Doğru konusundaki iki durum nedir?
- Doğrunun kabul ettirilmesi başkadır, doğrunun güçlendirilmesi, onun doğrultusunda bir hareket kazanılması başkadır.
- Kaliteli bir birikim nedir?
- Çoğu zaman kaliteli bir birikim kaliteli bir iletişimdir.
- Her doğru her yerde söylenir mi?
- Her insanın hayata tutunmaya hakkı vardır. Doğruları söyleyeceğiz diye hiç kimsenin tutunma gücünü zayıflatamayız.
- Tartışmaya yaklaşımımız ne olmalıdır?
- Her tartışma bir sonrakine açık kapılar bırakmalı. "Artık tartışmayalım" noktası ilişkinin iflas noktasıdır. Bu, "anlaşamıyoruz" demektir. Halbuki tartışma sürdükçe anlaşma imkanı artar.
- Bize dokunmayan yılan binyıl yaşasın mı?
- Sahip çıkılmakta ortak iradeden yoksun kalmış sorunlar öyle büyüyecektir ki sahip çıkan çıkmayan ayrımı yapmadan herkesi ezip geçecektir.
- Değişime kimler ikna edilebilir?
- Pislik içindeki bir çevreyi incelerseniz, orada değerli olduklarına inanmayan insanlar görürsünüz. İnsanlar değerli olduklarına inandıramadıkları müddetçe değişime ikna edilemezler. Her yerde itilip kakılan birisi, çöpünü o sokağa fırlatmakta beis görmez.
- Neye eğitim diyemeyiz?
- İnsanların, sahip oldukları imkanlara göre bir değerlilik sıralamasına sokulmasının yanlış ve haksız olduğunu kavratamayan ve benimsetemeyen bir sürece, ne denirse densin, eğitim denemez.
- İnsana saygısızlık nasıl bir sonuç meydana getirir?
- İnsana yapılan saygısızlığın toplumsal bir sonuç doğurmadığı tek örnek yoktur. Basitleşme, en tehlikeli sonuçlardan biridir.
- Üstünlük kriteri yanlış olursa nasıl bir tablo ortaya çıkar?
- Farkların, üstünlük derecesi olmadığını öğreten bir eğitim sisteminden yoksun toplumlarda, insanlar sahip oldukları nimetler oranında kabul göreceklerinden, herkes hak etmediği imkanlar peşinde koşacaktır.
- Bize düşman olarak biz yeter miyiz?
- İnsan yerine konulmak için “bir tanıdık bulmanın” gerektiği toplumlarda düşmanların yapması gereken tek şey, sabırla beklemektir.
- Bir kişinin ahlaksız olması toplumu etkiler mi?
- Kişinin ahlakında açılan her gedik o toplumda açılan bir gediktir. Biz bir yara almışsak ait olduğumuz toplum da o yarayı almış olur. Ahlak, dünyaya ve hayata karşı duruşumuzdur. Biz eğrilirken toplumumuz doğru kalamaz. Biz eğilirken toplum dik duramaz.
- İsraf nedir?
- Yakın planda baktığımızda israf, gelecekte lazım olacak şeylerin ya da daha genel bir deyişle geleceğin, bugünden kullanılmasıdır.
- İsraf sona ererse nasıl bir sonuç ortaya çıkar?
- Küçük israfların birleştirilebilmesi ile nelerin elde edilebileceğine dair ekonomik veriler şaşırtıcıdır. Milyonlarca insanın doymasını, giyinmesini, eğitim görmesini sağlayabilecek varlık, binlerce insanın çöp kutularındadır.
- Adalet giderse en büyük riskle ne karşılaşır?
- Adaletin terk edildiği yerde ahlak korunmasızdır.
- Baba dostunun kaybedilmesi nasıl bir etki uyandırır?
- Bir baba dostunun kaybedilmesi; bir tarihin kaybedilmesi, bir mabedin kıymetli çinilerinin kırılmasıdır.
- Şükürler olsun demek şükretmek için yeterli midir?
- Başka sofralarda ekmeğiniz, gönlünüz dolaşmıyorsa yiyip içtiklerinizin şükrü tamamlanmaz. Devamlı şükür halinde olmak gerekir ki bu da devamlı iyilik halinde olmaktır.
- Doğru konuşma dili nasıl olmalıdır?
- Gül dilinden anlayanlarla diken diliyle konuşmak ne kadar yanlışsa, diken dilinden anlayanlarla gül diliyle konuşmak da o kadar yanlıştır.
- Doğru davranış nedir sizce?
- Kötülük Yapalım Derneği”ne karşı sütre, “Kötülükten Mağdur Olanlar Derneği” değil, “İyiliği Yayalım Derneği”dir.
- Kötülüğü nasıl azaltırız?
- Önemli olan, iyiliğin dünyasıyla temasta olmak, iyiliğin safında yer almaktır. Çünkü kötülüğün beli böyle kırılır.
- Kötülük gücünü nereden alır?
- Kötülük, gücünü korkaklığın sessizliğinden alır.
- Adalet toplum için nasıl bir tedbirdir?
- Adalet; zekâların, yeteneklerin, emeklerin israf edilmemesi için en önemli tedbirdir.
- insanı günahı karşısında çaresiz bırakan şey nedir?
- Dikkati bir an kaybetmek herkes için mümkündür fakat insanı günahı karşısında çaresiz bırakacak olan şey, o günahı önemsememesidir.
- Görevler ehil olmayanlara verilince nasıl bir sonuç ortaya çıkar?
- Görevler ehil olmayanlara dağıtılmış ve yıkım başlamıştır. Şimdi ortada bir hakim vardır ama mahkeme kaybolmuştur. Ortada imam vardır ama cami kaybolmuştur. Ortada müsteşar vardır ama müsteşarlık kaybolmuştur. Ortada bir başhekim vardır ama hastane kaybolmuştur. Ortada bir binbaşı vardır ama tabur kaybolmuştur. Dolayısıyla toplum kendini yok etmeye girişmiştir.
- Bir iş ya da görev ehil olmayan birisine teslim edildiğinde neler olur?
- Bir iş ya da görev ehil olmayan birisine teslim edildiğinde iş çirkinleşir, görev bütün işlevlerini yitirir, araçlar ziyan olur, amaçlar unutulur. Maddî ve manevî zarar korkunçtur ama daha korkuncu, bu zararın çabuk fark edilmeyecek olmasıdır.
- Görevlerin ehline verilmemesinin Türkçesi nedir?
- Görevlerin ehline verilmemesi, İslâm inancıyla tam bir zıtlaşmadır. Bu zıtlaşmaya hangi kimlikle girişirseniz girişin sonuç değişmez.
- Farklılıklara nasıl bir pencereden bakalım?
- Her farklılık ayrı bir ehliyetin temelidir. Toplum, farklılıkları birer ehliyete çevirmek ve yerli yerinde kullanmak için hassas davranmalı, rollerin birbirine karıştırılmasına izin vermemelidir. Bisiklet ehliyetiyle otobüs kullanılmasına göz yuman bir toplumun otobüs uçuruma yuvarlandığında döktüğü gözyaşı anlamlı değildir.
- İnsanlara saygı gösterilmesi nasıl bir güzellik meydana getirir?
- İnsanlara saygı gösterilmesi, bütün işleri sıradan olmaktan ve sıradan yapılmaktan kurtarır. Bir toplumun saygısızlıktan dolayı uğradığı zararı aritmetik hesaplayamaz. Adalet sosyal huzuru, sosyal huzur zarafeti teşvik eder.
- Adalet yoksa ne olur?
- Adalet yoksa herkes yatağından hasta kalkar. O gün adil ölçülere ve adil vicdanlara huzurla teslim olma günü değil, habis vicdanlarla ve vicdansız ölçülerle savaş günüdür.
- Adaletsizlik nedir?
- Adaletsizlik her türlü yolsuzluğu seri halde üreten muazzam bir entegre tesistir.
- Gülün yanında olmanın bir faydası olur mu?
- Güllerin yanındaki dikende gül kokar.
- Küçük ikazların faydası var mıdır?
- Küçük ikazların büyük değeri vardır. Bir taşa takılıp sendelememiz bizi az sonra derin bir çukura düşmekten korur.
- Kaybettiğimiz saatlerin sonucu ne olur?
- Kaybettiğimiz saatler ne kadar çoksa eserimiz o kadar eksik olacaktır.
- Gereğinden fazla bir tepkinin sonucu nedir?
- Gereğinden fazla her tepki gereğinden fazla cevap alır.
- Alaycı bir gülüşün etkisi nasıldır?
- Küçük alaycı bir gülüş, küçük ama tahrip gücü yüksek bir bomba gibi ortamı yerle bir eder.
- Her ilişki aynı mıdır?
- Her ilişkinin ayrı bir dili ve doyum şekli vardır. Her ilişkinin ihtiyaçları başkadır. Çünkü insanlar başka başkadır.
- Yanlışlar konusunda doğru yöntem nedir?
- Yanlışları söylemek yerine onları sahibine buldurmak daha etkili bir tavırdır.
- Duymayı mı yoksa söylemeyi mi öncelemeliyiz?
- Söylediklerinizi tekrar söyleyebilirsiniz fakat duyduklarınızı tekrar duyma fırsatınız olmayabilir.
- Aletin sağlam olması ne kadar önemlidir?
- Yarısı yırtık harita ile yola çıkılmaz.
- Son olarak ne önemlidir?
- Nasıl ifade ettiğiniz, ne ifade ettiğinizden daima daha önemlidir.
- Bu güzel söyleşiden dolayı teşekkür ediyorum.
- Not: Bu muhayyel söyleşi, yazarın kitaplarından alınan cümlelere sorular üretilerek kurgulanmıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.