“İyi Hissetmek” isimli kitabın yazarı David D. Burns ile muhayyel söyleşi

  • Tam adı: David D. Burns
  • Unvan: Psikiyatri ve Davranış Bilimleri Bölümünde Yardımcı Profesör
  • Doğum: Minneapolis, Minnesota, ABD, 19 Eylül 1942
  • Burns, 1964'te Amherst College'dan lisans, 1970'de Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu.
  • 1974 yılında Pennsylvania Tıp Fakültesi'nde psikiyatride ikamet eğitimini tamamladı ve American Board of Psychiatry 1976'da nöroloji. Burns çok sayıda araştırma çalışmasının, kitap bölümünün ve kitabının yazarıdır.
  • Ayrıca her yıl Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'da zihinsel sağlık uzmanları için konferanslar veriyor ve birçok psikoterapi eğitimi atölyesi yürütüyor.
  • Araştırma ve öğretiminde birçok ödül kazandı ve Pennsylvania Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki psikiyatri sakinlerinin mezun oldukları sınıf tarafından üç kez "Yılın Öğretmeni" seçildi.
  • KİTAPLARI:
  • İyi Hissetmek
  • Birlikte İyi Hissetmek
  • Panik Atakta
  • 10 Günde Özgüven

  • Gücümüz ne zaman ortaya çıkar?
  • Gücün ancak senin zayıflığında tam olarak açığa çıkar...

  • Depresyon nedir?
  • Depresyon acı çekmenin en kötü biçimlerinden biridir, çünkü öz saygınızı tamamen çalar.

  • İnsanların çoğu neyi ilgi çekici bulur?
  • İnsanların çoğu, kendileri hakkında konuşmayı daha ilgi çekici bulur.

  • Umut nedir?
  • Umut, başlı başına güçlü bir anti-depresandır.

  • Size göre umut nedir?
  • Umut, var olan en güçlü antidepresandır.

  • Eninde sonunda ne olacak?
  • Bulutlar dağılacak, gökyüzü açılacak ve güneş yeniden parlamaya başlayacak.

  • Olmalı sözü neye sebep olur?
  • Başkalarına yöneltilmiş, 'olmalı' ifadeleri alınma ve kızgınlık duygularına neden olurlar.

  • Birisiyle ters düştüğümüzde kaç seçeneğimiz vardır?
  • üç seçeneğiniz vardır. Mevcut durumu sürdürmek, ilişkiyi sonlandırmak, ya da ilişkiyi düzeltmeye çalışmak. Siz çoğunlukla hangi seçeneğe başvurursunuz?

  • Neyi yapmak daha kolaydır?
  • Başkalarının yaptığı hatalara odaklanmak, kendi hatalarımıza odaklanmaktan her zaman çok daha kolay.

  • Kimse neyi kaybetmeyi istemez?
  • Kimse haklılık köşesini kaptırmak istemez.

  • Neyi bırakayım?
  • Üzülmeyi bırak ve başetmeye başla.

  • Neyle ilgili ders almadık?
  • Çocukluğumuzdan itibaren okumayı, yazmayı ve matematiği öğrendik, ama iletişim ya da sorun çözme ile ilgili hiç ders almadık.

  • Epiktetos bakış açısıyla ilgili ne demiş?
  • İnsanı rahatsız eden olaylar değil, olaylara bakış açısıdır.

  • İyileşme yolundaki en önemli etken nedir?
  • Deneyimlerime göre, iyileşme yolundaki en önemli etken kendine yardım etmek için azimli bir istek göstermektir. Bu tutum sizi başarıya götürecektir.

  • Hepimizin nasıl bir yaşantısı vardır?
  • Hepimizin asık suratları ve kötü hissettiği anlarla dolu bir yaşantısı var.

  • İyi hissetmek nedir?
  • İyi hissetmek kendinize olan borcunuzdur."️

  • Düşmanlık nasıldır?
  • Düşmanlık dürtüseldir, kontrolsüzdür ve saldırganlığa yol açar.

  • Değerimizi belirleyen nedir?
  • Değerinizi belirleyen duygularınız olmadığı gibi düşünceleriniz veya davranışlarınız da değildir.. Bu dünyada değersiz bir insan diye bir şey yoktur..

  • Sizin için keder ne anlam taşır?
  • Benim için keder, en yüksek seviyede bir yücelme anlamı taşır.

  • Haklılık nedir?
  • Aslında, haklılık bir algısal yorumlama, bir soyutlama, kendi kendine yaratılan bir kavramdır.

  • Depresyon nasıl bir rahatsızlıktır?
  • Depresyon, dünyadaki bir numaralı sağlık sorunu olarak bilinir. Hatta, o kadar yaygındır ki psikiyatrik rahatsızlıkların nezlesi de denir. Gerçekte ise depresyon ile nezle arasında dağlar kadar fark vardır. Depresyon sizi öldürebilir.

  • Yaşam uzun mudur?
  • Yaşam, olumsuz ayrıntılara odaklanarak zaman kaybetmek için çok kısa.

  • Hata yaptığınızda ne yaparsınız?
  • Bir hata yaparsam, onu düzeltmeye girişirim; pencereden atlamama gerek yoktur.

  • İyi ve kötü nedir?
  • İyi ve kötü diye bir şey yoktur, düşünce onu öyle yapar.

  • Değersizlik algısı nedir?
  • Değersizlik algınız depresyonun anahtarıdır.

  • Yalnız olmak ne fırsatı verir?
  • Yalnız olmak kişiye gerçek anlamda ne düşündüğünü, hissettiğini ve bildiğini keşfetme fırsatı verir...

  • Bakış açısı önemli midir?
  • Günlük yaşamın sorunları hepimizi bunaltır; ancak, bakış açısındaki ufak bir değişiklik, hislerinizde büyük farklılıklar yaratabilir.

  • Nasıl hissederiz?
  • Nasıl düşünüyorsanız, öyle hissedersiniz.

  • Başarısızlık sürekli mi olur?
  • Hiç kimse her şeyde başarısız olamaz. Hepimizin zaferleri ve yenilgileri vardır. Zaferin tatlı olduğu ve yenilginin genellikle acı olduğu doğru olsa da, bir işte başarısız olmak ölümcül bir zehir olmak zorunda değil ve kötü tat sonsuza dek kalamaz.

  • Gerçek bizi ne yapar?
  • Gerçek sizi özgürleştirecektir.
  • Hayat nasıldır?
  • Hayat çok seyrek olarak "ya öyle ya da böyledir" Örneğin, hiç kimse bütünüyle zeki ya da tamamen aptal değildir. Aynı şekilde, hiç kimse her şeyiyle çekici ya da tamamıyla çirkin değildir. Bu evrende "mutlak" yoktur. Eğer yaşantınızı mutlaklık sınırına doğru zorlarsanız, sürekli bunalımda hissedersiniz.

  • Düşüncelerin etkisi ne kadardır?
  • Düşünceler ne kadar da güçlü! Sizi var edebilirler de yıkabilirler de,

  • Bize kendimizi kötü hissettiren nedir?
  • Size kendinizi kötü hissettiren sadece ve sadece kendi düşünceleriniz; dünyada size zulmeden tek kişi kendinizsiniz.

  • Kendimizi daha iyi nasıl hissedebiliriz?
  • Canınızı sıkan zihinsel çarpıtmaları teşhis edip yok edebilecek yöntemlerde ustalaşırsanız, duygularınızla daha etkili başa çıkmayı öğrenebilirsiniz. Daha nesnel düşünerek, daha iyi hissetmeye başlarsınız.

  • Evrende mutlak var mıdır?
  • Bu evrende 'mutlak' yoktur. eğer yaşantınızı 'mutlak''lık sınırlarına doğru zorlarsanız, sürekli bunalımda hissedersiniz; çünkü algılarınız gerçekle örtüşmez. kendinizi sonsuza kadar övgü almamaya mahkum edersiniz; çünkü yaptığınız hiçbir şey abartılmış beklentilerinizi karşılayamaz. bu algısal yanlışlığın teknik adı 'kutuplu düşünme''dir.

  • Başarı mı başarısızlık mı daha risklidir?
  • Güven eksikliğinizden ötürü başarı, başarısızlıktan daha riskli gözükebilir çünkü başarınızın şansa bağlı olduğundan eminsinizdir. Bu yüzden, bunu koruyamayacağınıza ikna olursunuz ve başarılarınızın diğerlerinin beklentilerini yanlış biçimde arttırabileceğini hissedersiniz.

  • Duyguların sebebi nedir?
  • Duygularınız kendinize verdiğiniz mesajlardan doğar. Aslında, duygularınız genellikle, hayatınızda olanlardan çok nasıl düşündüğünüz ile ilgilidir.

  • İstemekle gereksinim arasında fark var mıdır?
  • Bir şeyi istemekle ona gereksinim duymak arasında fark vardır. Oksijen bir gereksinim, sevgi ise istektir.

  • Duygularımız neyle ilgilidir?
  • Aslında, duygularınız genellikle, hayatınızda olanlardan çok nasıl düşündüğünüz ile ilgilidir.

  • Ne yaparsak ne olur?
  • Nasıl düşündüğünüzü değiştirirseniz, nasıl hissettiğinizi de değiştirebilirsiniz.

  • Haksız yere eleştirildiğimizde ne yapalım?
  • Başka birisi sizi haksız bir şekilde eleştirerek bir hata yapıyorsa niye rahatsız olmalısınız ki? Bu diğer kişinin hatası, sizin değil. Niye kendinizi üzüyorsunuz. Diğer insanların mükemmel olacağını mı bekliyordunuz?

  • Neden dolayı hayal kırıklığına uğrarız?
  • Gerçekle kafanızdaki ideali kıyaslama alışkanlığınız sonucu hayal kırıklığına uğrarsınız. İkisi örtüşmediğinde, gerçek olanı mahkum edersiniz. Gerçekte olanı bozup değiştirmektense, basitçe, beklentile­rinizi değiştirmenin son derece kolay olabileceği aklınıza bile gelmez.

  • Başkalarının fikirleriyle ilgilenir misiniz?
  • Kendime saygı duyduğum sürece başkalarının fikirleriyle ilgilenmeye ihtiyaç duymam.

  • Olumsuz duygu nasıl bir his uyandırır?
  • Olumsuz duygu gerçekmiş hissi uyandırır ve onu yaratan çarpıtılmış düşünceye inandırıcılık yükler. Bu döngü sürer gider ve en sonunda içinde tutsak olur kalırsınız. Zihinsel hapis bir yanılsamadır, elinizde olmadan yarattığınız bir oyundur. Gerçek görünür; çünkü, gerçekmiş gibi hissedersiniz.

  • Olumsuz düşünceye nasıl meydan okuyalım?
  • Her olumsuz düşünceye daha olumlu ve gerçekçi bir düşünce ile meydan okuyun.

  • Nasıl değer kazanırız?
  • Öncelikle, yaptıklarınız sayesinde değer kazanamazsınız. Başarılar size tatmin getirebilir ama mutluluk değil. Başarılara dayalı özgüven 'sahte' bir güvendir gerçek değildir! Ayrıca benlik değeriniz görünümünüze, yeteneğinize, şöhretinize veya servetinize de dayalı olamaz. Marilyn Monroe, Mark Rothko, Freddie Prinz ve birçok ünlü intihar kurbanı bu acımasız gerçeği kanıtlamıştır. Aşk, onaylanma, arkadaşlık veya yakın, şefkatli insan ilişkileri kurabilmek kapasitesi de doğuştan gelen değerinize hiçbir şey eklemez. Depresyondaki bireylerin büyük bir çoğunluğu aslında çok sevilen insanlardır fakat bu hiç işe yaramaz çünkü kendilerini sevmezler ve kendilerine güvenleri eksiktir. Sonuçta, sadece kendinize verdiğiniz değer nasıl hissettiğinizi belirler.

  • Yaptıklarımız görülmediğinde biz de mi suçluyuz?
  • İnsanlar çabalarınızı görmezden geldiklerinde, siz de kendinizi dikkate almıyorsanız aynı suçtan suçlusunuz ve somurtmak bu durumu düzeltmeyecek.

  • Yaptığımız bir şeyle mi ölçülürüz?
  • Birey olarak siz, yaptığınız tek bir şeyle ölçülemezsiniz. Hayatınız karmaşık ve sürekli değişen bir düşünceler, duygular ve hareketler akışıdır. Başka bir deyişle bir heykelden çok, bir nehirsiniz.

  • Motivasyon ne zaman gelişir?
  • Motivasyonun hareket sonrası geliştiğini hatırla.

  • İnsanlar neyi isterler?
  • İnsanlar yalnızca elde edemediklerini isterler. Elde edebilecekleri bir şeyi asla istemezler.

  • Güzel şeyleri değerlendirmezsek ne olur?
  • Eğer her güzel şeyin üstüne bir kova soğuk su dökerseniz, hayat tabii ki size hep “rutubetli ve soğuk” görünecektir !

  • Bizi kim sinirlendirebilir?
  • Bu dünyada ancak bir tek kişi sizi sinirlendirebilir o kişi de sizsiniz, başkası değil!

  • Herkesle uyuşabilir miyiz?
  • Bazı insanlarla kimyanız ilk anda uyuşurken bazılarıyla hiç uyuşamazsınız. Bu, birisinin hatası değil, sadece hayatın bir gerçeğidir.

  • Öfkeyi nasıl tanımlayabiliriz?
  • Aslında, öfkeyi, size haksızlık edildiği inancınızla birebir örtüşen bir duygu olarak tanımlayabiliriz.

  • Nasıl kendimize karşı saygılı oluruz?
  • Gereklilikleri isteklere çevirirseniz, kendinize karşı saygılı olursunuz.

  • Daha iyi hissedebilmek için ne yapmalıyız?
  • Sizi rahatsız eden duyguları ifade etmeniz, sorunları çözmeniz gerekir.

  • Öfkeye bakış açımız nasıl olmalıdır?
  • Öfkeyi yaşamınızın bir parçası olarak kabul edebilirsiniz; fakat, bunun yararlı bir amaca hizmet etmediğini fark ediyor musunuz? Buna sahip olmak zorunda değilsiniz ve öfke, mutlu, iyi hisseden biri olmaya ilişkin hiçbir amaca hizmet etmez. Öfkenin ironik yanı da, diğer insanları değiştirme konusunda hiç işe yaramamasıdır.

  • Dıştan gelen onaya ihtiyacımız var mıdır?
  • Yaşamak veya mutluluğunuzu tepelerde yaşayabilmek için dıştan gelen onaya, sevgiye ve ilgiye gereksiniminiz yoktur.

  • Kendi durumumuzla ilgili olumsuz düşündüğümüz oluyor ne önerirsiniz?
  • Kendi durumunuzun son derece kötü, bunaltıcı ve ümitsiz olduğuna, ne olursa olsun iyileşemeyecek tek kişi olduğunuza ikna olmuş olabilirsiniz. Ama eninde sonunda, bulutlar dağılacak, gökyüzü açılacak ve güneş yeniden parlamaya başlayacak. İşte o zaman hissedilen rahatlama ve mutluluk inanılmaz olabilir."

  • Duygularımız gerçek midir?
  • Duygularınız, gerçekler değildir! Hatta, duygularınız, düşüncenin aynası olmak dışında, anlamsızdır da. Eğer algılarınız bir anlam ifade etmiyorsa, yarattıkları duygular da lunaparktaki hileli aynaların yansıttığı görüntüler kadar saçma olacaktır.

  • Bizden ne bekleniyor?
  • Mükemmel olmanız beklenmiyor. Sadece hatanızı bilin ve onu düzeltmek için gerekli adımları atın.

  • Başarıyla ilgili ne dersiniz?
  • Başarılar size tatmin getirebilir ama mutluluk değil. Başarılara dayalı özgüven 'sahte' bir güvendir, gerçek değildir.

  • Beyinle bilgisayar arasındaki fark nedir?
  • Beyinle bilgisayar arasındaki fark, beynin her gün yeni sinir hücreleri oluşturması ve bu hücreler arasında yeni elektrik bağlantıları kurmasıdır. Aslına bakarsanız her sabah az da olsa farklı bir insan olarak uyanırsınız çünkü geçen yirmi dört saat içerisinde beyniniz değişmiştir.

  • Kendimizi daha iyi his­setmenizi sağlayacak anahtar nedir?
  • Duygusal rahatsızlığınızın şiddeti ne olursa olsun, kendine yardım etme kararı kendinizi yakın bir zamanda daha iyi his­setmenizi sağlayacak anahtardır.

  • Duygu durumumuzu ne etkiler?
  • İnsanlar ne isterse onu düşünür. Önemli olan senin ne düşündüğün. Sadece senin düşüncelerin ve inançların duygu durumunu etkiler.

  • İyi hissetmek nedir?
  • İyi hissetmek kendinize olan borcunuzdur.

  • Depresyon nedir?
  • Depresyon, sağlıklı hayatın bir parçası değil, bir rahatsızlıktır. En önemlisi de, duygu durumunuzu yükseltmek için bazı basit yöntemler öğrenerek bunun üstesinden gelmek mümkündür.

  • Hayatta ne olabilir?
  • Kötü şeyler olabilir ve hayat çoğumuza bir darbe vurur.

  • Düşüncelerimiz neyi meydana getirir?
  • Düşünceleriniz duygularınızı yaratır, o zaman duygularınız düşüncelerinizin doğru olduğunun kanıtı olamaz. Hoş olmayan duygular sadece olumsuz bir şey düşündüğünüzün ve ona inandığınızın göstergesidir. Duygularınız yavru ördeklerin annesini izlemesi kadar mutlak biçimde, düşüncelerinizi izler. Ama yavru ördeklerin sadakatle izlemesi, annenin gittiği yeri bildiğini göstermez.

  • Korkularımıza karşı yaklaşımımız nasıl olsun?
  • En büyük korkunuz ortaya çıkınca kendinize, "Bunun gerçek­leşmesi ne kadar olası? Korkularım ne kadar gerçekçi?" diye sorun. Ayrıca kendinize, "Eğer bu gerçekleşirse, bununla yaşayabilir mi­yim? Bu gerçekten de dünyanın sonu mu olur?" diye sorun.

  • Beni kim mutlu edebilir?
  • Siz sadece siz kendinizi mutlu edebilirsiniz. Başka hic kimse değil.

  • Değerimiz ne zaman azalır?
  • Değeriniz, ancak kendinizi aşağıya çekerseniz azalır.

  • Kendimizi depresif hissettiğiniz zaman ne yapalım?
  • Kendinizi depresif hissettiğiniz zaman, az önce ya da o sırada aklınızdan geçen olumsuz düşünceleri belirlemeye çalışın. Kötü duygu durumunuzu yaratan bunlar olduğuna göre, onları yeniden yapılandırmayı öğrenerek duygu durumunuzu da değiştirebilirsiniz.

  • Şu anda niye böyle hissediyorum?
  • Şu anda böyle hissetmenizin nedeni, şimdi düşünmekte olduğunuz şeylerdir.

  • Bazen sorun neden kaynaklanır?
  • Bazen sorun pek de sizin suçlu olmanız değildir, sorun kendinizi suçlamanızdır.

  • Neden başkalarının yaptığı hatalara odaklanırız?
  • Başkalarının yaptığı hatalara odaklanmak, kendi hatalarımıza odaklanmaktan her zaman çok daha kolay ve çok daha az acı vericidir.

  • Hata yapmak çok mu kötüdür?
  • Hatalı olma becerinizden hiç vazgeçmeyin; çünkü aksi halde ilerleme yeteneğinizi yitirebilirsiniz.

  • Kendimizi suçlamanın sonucu nedir?
  • Kendini suçlamak, sizi hareketsiz bırakır, moralinizi bozar ve yenilgiye uğratır. Karşıdakini suçlamak anlaşmazlık yaşadığınız kişi ile hiç bitmeyecek bir savaşa yol açar.

  • Öfke ve suçluluk neyin önüne geçer?
  • Öfke ve suçluluk gibi çözülmemiş duygular bazen yas tutma sürecinin önüne geçer. Bu duygular ölmüş olan kişiye veda etmemizi zorlaştırır, bu yüzden zaman geçse de ölüm hep taze kalır.

  • Cezalar işe yarar mı?
  • Cezalar çoğunlukla ödüller kadar işe yaramaz.

  • Mükemmel misiniz?
  • Mükemmel değilim ve olmam da gerekmiyor.

  • Başkasının yaptığından sorumlu muyuz?
  • Başka birinin yaptığı, sizin değil onun sorumluluğudur.

  • Yaşamda adalet var mıdır?
  • Yaşamda adaleti aramak için koşullanmışız ve bulamadığımızda öfke, endişe, ve hayal kırıklığı hissetmeye eğilimliyiz. Aslında sonsuz gençliğin kaynağını ya da benzer bir mit'i aramak da eşdeğer üretkenlik taşımaktadır. Adalet var olmamıştır. Hiç olmadı ve hiç de olmayacak. Dünya bu şekilde yaratılmadı. Kuşlar solucanı yer. Bu solucanlar için adil değil!

  • Davranışınızı değiştirmenin faydası var mıdır?
  • Davranışınızı değiştirmek, düşünme şekliniz üzerinde olumlu bir etki yaparak kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olacaktır.

  • Depresyondayken neye sahip oluruz?
  • Depresyondayken, kendinizi ve başkalarını aslı olmayan şeylere inandırma yeteneğine fazlasıyla sahip olursunuz.

  • Reddedilme riski bize ne yaptırır?
  • Reddedilme riski öyle tehlikeli gözükür ki kendinizi korumak için olabildiğince düşük bir profil benimsersiniz. Hiçbir çaba harcamazsınız, saçmalık da yapamazsınız.”

  • Bazı şeyleri düzeltebilir misiniz?
  • Mucizeler için söz veremem, ancak beraber çalışırsak bazı şeyler niye düzelmesin ki?

  • Niçin Değersiz Değilim?
  • Kendime ve başkalarına katacak bir şeylerim olduğu sürece değersiz değilim. Yaptığımın olumlu bir etkisi olabiliyorsa değersiz değilim. Hayatta olmam bir kişi için bile fark yaratıyorsa değersiz değilim. Sevgi göstermek, anlayış, dostluk, destek, sosyalleşme, dayanışma bir şeyler demekse değersiz değilim. Kendi fikirlerime, zekama saygım varsa ben değersiz değilim. Başkaları da bana güveniyorsa bu bir artı. ... Bu çağda var olmam diğerleri için bir fark yaratıyorsa değersiz değilim. Ben değersiz değilim fazlasıyla değerliyim.

  • Mükemmel miyiz?
  • Hiçbirimiz mükemmel değiliz ve diğerlerinin de zaman zaman bunu bize söylemeye hakları var. Ancak birilerinin sizi eleştirdiği her durumda kendinizi sefil hissetmek ve kendinizden nefret etmek zorunda mısınız?

  • Depresyon nedir?
  • Depresyon,içe dönük bir öfkedir.

  • Hayat nedir?
  • Hayatınız karmaşık ve sürekli değişen bir düşünceler, duygular ve hareketler akışıdır. Başka bir deyişle, bir heykelden çok, bir nehirsiniz. Kendinize olumsuz etiketler yapıştırmayı bırakın, bu hem çok basit hem de yanlış bir yorumdur. Yediğiniz için kendinizi sadece bir "yiyici" ya da nefes aldığınız için "soluyucu" olarak nitelendirebilir misiniz? Bu tam bir saçmalıktır; ama bu saçmalıklar, kendinizi yetersizliklerinizle etiketlediğinizde acı verici olmaktadır.

  • Etiketleme nedir?
  • En büyük suçlardan biri etiketlemedir.

  • Depresyonun en yıkıcı yanlarından biri de nedir?
  • Depresyonun en yıkıcı yanlarından biri iradenizi felç etmesidir.

  • Neler arzumuzu arttırır?
  • Hayal kırıklığı kızgınlığınızı katlayarak, vazgeçmek ve hiçbir şey yapmamak arzunuzu arttırır.

  • Aslında kimle savaşıyoruz?
  • Aslında kendinizle savaşıyorsunuz. Gerçekteki insanlar neredeyse hiç bir zaman beyninizdeki eleştirmen kadar zalim ve eleştirel değillerdir.

  • Duygularımız ne ile ilgilidir?
  • Duygularınız genellikle, hayatınızda olanlardan çok nasıl düşündüğünüz ile ilgilidir.

  • Depresif veya kaygılıysak ne olur?
  • Depresif ya da kaygılıysanız, düşünceleriniz her zaman mantıksız, çarpıtılmış, gerçekçi olmayan uzak ve hatta sadece yanlış olabilir.

  • Hata yaptığımızda ne yapmamız lehimize olur?
  • Hata yaptığınızda kendinizi sever ve saygı duyarsanız, önünüze maceralarla dolu bir dünya ve yeni deneyimler açılacaktır ve korkularınız ortadan kaybolacaktır.

  • Kaygılı insanlar kimler gibidir?
  • Kaygılı insanlar, duygularını dolaylı yollardan, imgelerden ve metaforlardan yararla­narak ifade eden sanatçılar ya da şairler gibidir.

  • Duygularımız hayatımıza ne katar?
  • Duygularınız insanlığınızı kuvvetlendirip hayatınıza derinlik katar. Bu sayede kaybınızdan kazanırsınız.

  • Eleştiri doğruysa ne yapalım?
  • Eğer eleştiri doğruysa, yine de kendinizi kızgın hissetmek için bir nedeniniz yok. Mükemmel olmanız beklenmiyor. Sadece hatanızı bilin ve onu düzeltmek için gerekli adımları atın.

  • Öfkelenme konusunda ne tavsiye edersiniz?
  • Kızgın olmaya hakkınız olduğunda ısrar etmek sadece çocukluktur. Tabii ki hakkınız var! Öfkeye Birleşik Devletler'de yasal olarak izin veriyor. Önemli olanı, kendinizi öfkeli hissetmek sizin yararınıza mı? Öfkenizden siz ya da dünya gerçekten bir yarar görecek mi?

  • Onay bağımlılığının bedeli nedir?
  • Onay bağımlılığınızı pekiştirmek için ödeyeceğiniz bedel, başkalarının fikirlerine karşı aşırı duyarlı olmak olacaktır. Herhangi bir bağımlılıkta olduğu gibi, yoksunluk ataklarından kaçınabilmek için sürekli onay alma gereksinimi içinde olacaksınız.

  • Yapamam dersem yapamam mı?
  • Eğer "yapamam" diye defalarca söylerseniz, bu hipnotik bir telkin haline gelir ve bir süre sonra, hiçbir şey yapamayan felçli, yetersiz biri olduğunuza gerçekten ikna olursunuz.

  • Duygularımız değerimizi belirler mi?
  • Duygularınız değerinizi belirlemez, sadece göreceli rahat ya da rahatsız durumunuzu gösterir. Kötü, değersiz ruh haliniz; kötü, değersiz bir insan olduğunuzu kanıtlamaz; sadece siz öyle olduğunuzu düşünüyorsunuzdur; çünkü, geçici olarak üzüntülü bir duygudurum içindesinizdir ve kendiniz hakkında mantıksız ve saçma düşünüyorsunuzdur.

  • Mutluluk nereden kaynaklanır?
  • Mutluluk giysilerden değil, kendimize olan saygımızdan kaynaklanır.

  • Bir yanlış ve hatadan neden korkarız?
  • Herhangi bir yanlış ya da hatadan korkarsınız; çünkü o zaman kendinizi başarısız, beceriksiz, yetersiz ve değersiz hissedersiniz.

  • Eleştirdiğimiz insanlar bizi sever mi?
  • İnsanları eleştirip bunun karşılığında onların sizi sevmelerini bekleyemezsiniz.

  • Narsistler nasıl insanlardır?
  • Narsistlerin büyük egoları vardır. Kendilerini diğerlerinden üstün hissederler ve insanları kendi amaçları için manipüle edilecek nesneler gibi görürler.

  • Empati nedir?
  • Empati, etkili bir öfke gidericidir. Diğer insanların düşünce ve güdülerini doğru bir şekilde kavrama yeteneğidir. Öfkenizi yaratan aslında kendi düşünceleriniz, diğer kişinin davranışı değil. Kişinin niye öyle davrandığını anladığınız anda, bu bilgi sizin öfke üreten düşüncelerinizi yalanlamaya başlıyor

  • Başarısızlık korkusu ne yapar?
  • Sizi felç eden diğer bir düşünce kalıbı da başarısızlık korkusudur. Çaba harcamanın ve başaramamanın, kişisel bir yenilgi olacağını hayal ettiğiniz için, denemekten tamamen vazgeçersiniz.”

  • Son olarak çözüm nerededir?
  • Bazen çözüm arada bir yerdedir.

  • Bu güzel söyleşi için teşekkür ederim.

  • NOT: Bu muhayyel söyleşi yazarın eserlerinden alınan cümlelere sorular üretilerek kurgulanmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.