Cuma akşamı, Konya Büyükşehir belediyesinin 3 Aralık Dünya Engelliler günü dolayısıyla Selçuklu Kongre merkezinde düzenlediği programa katılma fırsatı bulduk. Öykü yarışması jürisinde Prof.Dr. Abdullah Harmancı ve Prof.Dr. Mehmet Kırbıyık ile birlikte yer aldığımız etkinlikte, dereceye giren öykülerin yazarlarını da merak ediyordum. Büyükşehir Belediyesi Engelli Destek Merkezi’nin düzenlediği “Ben de Varım” konulu resim, fotoğraf ve öykü yarışmasının sonuçlarının da açıklandığı programa katılım, düzenleme, incelikle düşünülmüştü. İlgililerine teşekkür ederim. Konya’daki özel gereksinimli bireylerle ilgili STK’ların temsilcileri, aileler, akademisyenler, yazarlar, bir masada ayrı ayrı toplanmak yerine kapsayıcı bir anlayışla, her masaya uygun bir şekilde dağıtılmışlardı. Sanırım amaç birbirleriyle tanışma kaynaşma konuşmayı sağlamaktı. Günün anlam ve önemine yakışan bir tutum. Konya Büyükşehir Belediyesini temsilen Başkan vekili Mustafa Uzbaş vardı programda. Benim görebildiğim, masamıza uğrayan, merkez ilçe belediye başkanları, sayın Ahmet Pekyatırmacı, Mustafa Kavuş ve Hasan Kılca bütün masaları tek tek dolaşarak hoş geldiniz diyerek selamladı aileleri, katılımcıları. Güzel incelik, sıcak iletişim, aranan ilgi. Tebrikler.

….

Engelliler ve engellilik üzerine yazılacak çok şey var. Türkiye’de engellilik genelde tıbbi açıdan ele alınan bir konu. Engelliliğin sosyal teori açıdan ele alınmamış geniş bir alanı var. Toplumu etkileyen, değiştiren, dönüştüren bir yönü var, bizim çok fazla farkında olmadığımız. Şu anda daha çok, şehir düzenlemesi ve planlaması vd yönlerden erişim ve katılımı sağlayıcı yönleri ön plana çıkaran “evrensel tasarım ilkeleri” çerçevesinde herkesi kapsayıcı dönüştürücü düzenlemeler yapılıyor. Burada, şu konuya dikkat çekmek gerekir, çünkü yanlış anlaşılabiliyor. Bir engelli birey için yapılan, düşünülen değişiklik, düzenleme, pozitif ayrımcılık sadece engellilerin ya da özel gereksinimli bireylerin fayda sağlayacağı, toplumun geri kalanının aleyhine olan bir değişiklik değildir. Bu yöndeki araştırma ve değişiklikler hedef kitle olarak özel gereksinimlileri ele alsa da buradaki olumlu değişiklik toplumun her kesiminin yararını gözetir.

….

Engelliler haftası özel gereksinimli bireylere acındırma, yardım ya da çok şükür onlar gibi değiliz!i anlama haftası değildir. Farkındalık sağlama, anlama ama acıma haftası olarak anlaşılması daha yerinde olur. Durum böyleyken, Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü olarak, Doç.Dr. Zehra Sütçü’nün koordinatörlüğünde farklı bir engelliler haftası programı gerçekleştirdi. “Farkındalıktan öteye, Dönüşüyoruz” başlığında gerçekleştirilen programa Konya Valisi Sayın Vahdettin Özcan’ın yanı sıra Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Zekeriya Mızırak, Özel Eğitim Bölüm Başkanı Prof.Dr. Hakan Sarı ve bölüm hocaları, aileler ve üniversite öğrencilerinin katıldığı programda, özel gereksinimli bireylerin, iyi eğitim ve sunulan imkan ile neler gerçekleştirebildiklerinin örneklerini sergilediler. Ritim grubu etkinliğinden tutun da Gökçem Restorantta görev yapan özel gereksinimli bireylerin eğitim ve çalışma hayatıyla ilgili tecrübeleri, çalışmaları anlatıldı. Hep öğreten bizken, biz de onlardan istihdam, meslek, çalışma konusunda birşeyler öğrendik, tecrübelerini dinledik. Bu kapsamda farklı bir programdı. Programın hazırlanmasında emeği geçen program koordinatörü Doç.Dr. Zehra Sütçü olmak üzere, öğrenci topluluklarına, çok çaba harcayan gönüllü öğrencilerimize, ailelere özellikle teşekkür etmek gerekiyor. Benim için, farklı ve içi anlamlı etkinliklerle doldurulmuş programlarla geçti. Dilerim, diğer günler de aynı şekilde devam eder, bizim ve özel gereksinimli bireyler, onların aileleri için.