Son günlerde çok fazla kiracı, ev sahibi ve emlakçı haberleri duymaya başladık.

Allah korusun, 3. sayfaya manşet olacak haberler de var.

‘Evden çıkarmak isteyen ev sahibi ile kavga etti…’ türünden haberleri diyorum.

İstemediğimiz durumlar…

Ama oluyor.

‘Oğlum, kızım oturacak, evi boşaltın’ dayatmaları da bizi üzüyor.

Ya da ‘evi sattım’ ile başlayan tehditler…

Yalan…

Kocaman yalan…

Sadece yükselen kira fiyatlarına ayak uydurmak isteyen bir güruh var.

Bunların başını da maalesef emlakçılar çekiyor.

Bana kızmasınlar ama durum tam da böyle…

Hatta dün bir dostum aradı ve aynı hikâyeyi anlattı.

Yalnız…

Küçük bir değişiklik var.

Bu hikâyede ev sahibinin repliği yok.

İnşallah öyledir.

Efendim…

Hikâye şu; Emlakçı kiracıyı arıyor ve ev sahibinin kiraya zam yapmak istediğini söylüyor.

Aksi halde evi boşaltması gerektiğini de ekliyor.

Sonra…

Kiracı ev sahibini arayıp ‘neden durduk yerde fahiş oranlarda zam yapmak istediğini’ soruyor.

Efendim!

Cevap şaşırtıcı…

Ev sahibi kendisinin böyle bir şeyden haberinin olmadığını söyleyerek kiracısından memnun olduğunu da ekliyor.

Hayda…

Evet, durum bu.

Anlaşılan, emlakçı her yeni kiracıdan bir kira bedeli komisyon aldığı için çıkarmak onun işine geliyor.

Hatta bir de çıkan kiracıya yeni ev ayarlamak için de harekete geçiyor.

Hem oradan kazanıyor hem de yalan söyleyerek evden çıkardığı kiracıdan.

Oh ne ala memleket.

Bunun adı nedir?

Fırsatçılık!

Bu kazanç haksız.

Haksız, kardeşim…

Haksız…

Altını çizerek yazdım, yazıyorum.

Sonra ne oluyor?

Zaten yeni konut üretimi olmayınca ev bulma durumu da zayıf…

Mecburiyet karşısında haksız kazanç!

Demem o ki…

Bu haksız kazancın önüne geçilmeli.

Daha sıkı denetime tabi tutulmalı. Her önüne gelen emlakçılık yapmamalı.

Böyle giderse çok fazla mağduriyet yaşanacak.

Daha çok 3. sayfa haberleri ile karşı karşıya kalacağız.

Allah korusun.

Önlem alın.

Meslek odaları da harekete geçmeli.

Ahilik uygulaması başlatılmalı belki de…

En iyisi de o olacak gibi.

Önce devlet bireysel talepleri dikkatle inceleyecek sonra da mesleki yeterlilik belgesini bir kez daha gözden geçirecek.

Kesinlikle…

Vatandaşın talepleri doğrultusunda hızlı kararlar alınmalı.

Bir de Âhilik uygulaması olan ‘pabucu dama atıldı’ denilebilmeli.

Birçok yerde okumuşsunuzdur ama bir kez daha bu uygulamanın nasıl olduğunu yazayım mı?

Ahi heyetine ustalığa geçmek için müracaat eden kişilerin yaptığı eşyalar getirilirdi. İlk olarak usta olmak isteyen kişi, yaptığı pabuçları getirirken bunlar heyet tarafından beğenilmez ise. Ahi Baba hileli malzeme kullanıldığı gerekçesi ile şahsa ustalık vermezken ceza olarak da pabuçları dama attırırdı. Sonra hileli ürün yapan, işinde fırıldak çeviren kişi o pazarda bir da ticaret yapamazdı.

Tam da böyle bir şey…

Kim, hangi sektörde fırıldak çeviriyorsa ‘pabucu dama atılmalı’ bir daha da o işi yapamamalı.

Başka türlü olmayacak gibi görünüyor.

Meslek ahlakı edinmeli.

Ev sahiplerine de gelince…

Ne diyeyim?

El insaf…