Son günlerde gıda fiyatlarının fahiş oranda artması hem üreticiyi hem de tüketiciyi tedirgin ediyor.

Gariplik yok mu?

Hem üretici hem de tüketici memnun değil.

Üretici ‘para kazanmıyoruz’ diyor.

Tüketici ise ‘ürün alamıyoruz…’

Birileri bir şeyler yapıyor ama kimse bunu kestiremiyor.

Tam da burada, devlet hal yasası için düğmeye basıyor.

Ama…

Hal yasası TBMM'de iki yıldır beklerken, vatandaş 2023 Haziran'ında yapılacak genel seçimlere kadar çıkarılacağını tahmin ettiği, piyasayı regüle edecek düzenlemeye odaklanmış durumda.

Vatandaş yürürlüğe girecek yeni yasanın 'koruyucu' olacağına inanıyor.

Aslında içeriğini de çok bilmiyor lakin bir umut işte.

Bununla ilgili ilk adım olan “Tarım Ürünlerinin Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” Teklifi Taslağı da 8 Kasım 2018’de Meclis’e getirildi. Ancak bu zamana kadar müspet bir yaklaşım gözlenmedi.

O yüzden çok ümitlenmek de doğru değil.

Gibi görünüyor en azından.

Dedim ya…

İki kesim de memnun değil.

Enerji, gıda ve emtia kaynaklı artan maliyetlerin etkisiyle ürün fiyatlarının bir anda 2-3 kat arttığı Türkiye’de en fazla mağdur olan üretici ile tüketici.

Üretici birçok girdi maliyetine karşılık ürününü hak ettiği fiyata satamazken tedarik son noktada olan tüketici de tarla ile tezgah arasındaki zincirde 10-15 kat daha fazla fiyatlandırma ile karşı karşıya kalıyor.

Üretici malını 1 TL’ye satabilirken, tezgahlarda aynı ürün 10 – 15 TL’den aşağı düşmüyor. Üretici, “Elimizden malımızı ölü fiyatına alıyorlar” diyor.

Tüketici de, “Kesinlikle ucuz ürün alamıyoruz. Fiyatlar her gün artıyor” diye şikâyet ediyor.

Burada fiyatları kimin artırdığı, üreticinin niçin bu kadar mağdur edildiği, tüketicinin pahalılık sebebiyle mala ulaşamadığı bir ortamı kim hazırlıyor ve bu sorunu giderecek bir sistem, bir kanun bir düzenleme yok mu, soruları zihinleri kurcalıyor.

Ülkede yaşayan herkes mevcut durumdan rahatsız. Üreticinin malını değerinde satabildiği, hal esnafının hak ettiğini kazanabildiği, tüketicinin kolayca ve uygun fiyata mala ulaşabileceğini sağlayan ortamı bekleyen vatandaş, ümitle hükümetten gelecek müjdeyi bekliyor.

Bekliyor beklemesine de…

İşin doğrusu çıkacak gibi de görünmüyor.

Çünkü…

Bu yasa birilerinin ayağına dolanacak.

Bunlar kim?

Kimin ayağına dolanacak?

Fırsatçıların…

Misal…

Zincir marketlerin…

Ben de bir vatandaş olarak biliyorum.

Konya’da batma noktasına gelen bazı marketler yeni şube açma yarışına girmedi mi?

O zaman…

Bir sıkıntı yok mu?

Var…

Fırsatçının kim olduğu ortaya çıkmıyor mu?

Hadi burası Konya…

Bir de ulusal zincir mağazalar.

Onları düşünemiyorum bile.

Piyasayı ellerine almışlar.

Hal yasası onları bozar!

Haksız mıyım?

İspatı mı?

Hatırlayın…

Geçtiğimiz yıl bakanlık fatura tutarsızlığı yüzünden Türkiye’deki 3-5 büyük zincir mağazaya ceza kesmişti.

Ne oldu?

Kesilen cezalar onların bir saatlik kazancı.

Caydırıcı olmadığı gibi tam tersi bir de devlete düşman oldular.

Diyeceğim o ki…

Hal yasası kapalı bir kutu.

Yani içeriği çok bilinmiyor.

Ama hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruyacaksa acilen çıkarılmalı.

Eğer seçim korkusu varsa bilemem.

Doğrusunu söyleyeyim mi?

Fiyatlar böyle giderse…

Piyasadaki 3-5 fırsatçıdan değil vatandaştan korkun.

2023 için diyorum.