Medine Kocakulak
İflah olmaz bir mükemmeliyetçilik
Bu kavram samimi bulduğum bir kardeşin videosunda karşıma çıktı.
Benim için çok ilgi çekiciydi.
Çünkü benim de aklımda acaba ben mükemmeliyetçi miyim sorusu dolanıyordu.
Mükemmeliyetçi insanların yapmak istedikleri ufacık bir şeyi yapamadığında kendilerini hayli yıprattığı bilgisine bir şekilde vakıf olmuştum.
Ama tam mânası ile ne olduğunu ya da ne için insana zarar verdiğini bilmiyordum.
Bu video vesilesiyle biraz öğrenmiş biraz da araştırmış oldum.
Bizim Rabbimiz güzeli istiyorsa, güzel olanı seviyorsa güzeli istemenin neresi zararlı .
Zira biz Rabbin isimlerine bile Esma-ül Hüsna diyoruz, yani Allah'ın güzel isimleri.
Hüsn,hasen...
Güzellik.
Fakat kardeşlerim bizler aradaki samimiyet çizgisini kaçırarak mükemmeli istiyoruz, ihlası değil.
Daima sonuç odaklı planlar yapıp, sonu güzel bitmeyince de hayatın tatsızlığıyla yolumuza devam ediyoruz.
Bazen ve hatta çoğu zaman depresyon yaşamamızın en büyük sebebi de bu...
Samimiyet değil ego var yaptığımız işlerde.
Takdir edilme duygusu evet, elbette her insanın içerisinde var.
Fakat bu duygu şirazeyi aşınca yapılan iş karşı tarafa da hayır vermiyor.
Çünkü ihlâstan uzaklaşılmış.
O samimiyetle o heyecan dengeyi korumalı.
Eğer heyecan ağır basar da takdir sonuçlu bir yaşam güdülersek ne yazık ki o mükemmeliyetçilik ağlarına takılıyoruz.
Fakat bunun yalnız belirtisi takdir beklemek de değil.
Ortaya koymaya çalıştığımız sonuçların çalışmalarında mükemmel bir kaygı bozukluğu yaşamamız.
Süreç değil sonuç odaklı olmamız.
O işi sürekli hakkıyla yapamadığımızı düşünmemiz...
En ufak yenilgi ya da başarısızlıkta program ve planlarınızı aksatıp ya da hayatı askıya almamız ne yazık ki mükemmeliyetçilik belirtisi.
Fakat ihlas yapılan işin elinden geldiğince ve onu Allah gördü bilinciyle yapmak demek.
Ne yapıyorsak yapalım, çiftçi de olsak öğrenci de...
Memur ya da amir...
Bunun bir değeri yok.
Değerli olan bir tohumu bile en güzel şekilde dikmeye ve bunu Allah gördü bilinciyle yapmaktır .
Mükemmeliyetçilikte hırs ve kaygı ön plândayken, ihlâsta samimiyet ve güvenç ön plandadır.
Mükemmeliyetçilik tutsaklıktır.
İhlas ise özgürlük ve teslimiyet...
Efendimiz (sav) biricik oğlunu toprağa gömerken güzel olanı sevme hususundaki davranışı söyle nakledilir ;Kabir hazırlanmıştı. Peygamber Efendimiz (a.s.m.) kabirde bir delik gördü. Kabir kazanın dikkatini çekti ve oranın kapatılmasını emretti. Kabiri kazan,
"Yâ Resûlallah! O delik mevtaya ne zarar verir, ne de fayda!" deyince, Kâinatın Efendisi şu dersi verdi:
"Evet, o ölüye fayda da vermez zarar da. Ancak, dirinin gözüne zarar verir, rahatsız eder. Allah kul bir iş yapınca onu mükemmel yapmasını ister."4
İşte bu mükemmelden kasıt Allah rızası olduğu için ihlâstır kıymetli kardeşlerim.
Belki çoğu zaman ihlas yapmaya çalışıp egoyu devreye katıyoruz.
Bunun en büyük sebeplerinden bir tanesi de sosyal medya.
Zira orada kendini ispatlayanların arasına ispat yapamamak kişiyi eksik kalmış duygusuna itiyor .
Halbuki bizler imanın seviyesini bilemediğimiz için ispatı da hemen %100 doğru görmemeliyiz.
Her gece teheccüd namazı kılan insanları görünce aman ya Rabbi ben kâfir oldum dememek elde değil vallahi .
Bakıldığı taktirde inanılmaz bir "ibadet ediyorum" furyası var medyada.
İllaki samimi olanlar da var .
İnsanları uyarmak amacıyla video çekenler de var.
Fakat takdir toplama amacıyla yapan kardeşler ne yazık ki samimiyetten uzaklaşıyor.
Elmanın çürük tarafı daima kamera arkasında kalıyor kardeşlerim.
Buna ben de dahil olmak üzere her insan sosyal medyada ne kadar mükemmel ve mutlu gözükse de aslen bu böyle değildir.
Kimsenin hayatı mükemmel değildir.
Herkesin çürük elması vardır.
Belki de bu yüzden hemen her şeyden sonuç almak istiyoruz ve sonuç odaklı yaşıyoruz.
Sosyal medyada oturmuş düzenler(ki bilemiyoruz) bizi sürece değil sonuca itiyor .
Bu da bizi ihlaslı değil mükemmeliyetçi mümin yapıyor.
Ben insanı mükemmeliyetciliğe iten yalnızca bir husustan bahsettim, sosyal medya, en yaygın sebeb-i olarak değerlendirdiğim için...
Sonuç olarak şunu asla unutmayın kardeşlerim mükemmeliyetçi sonuca, ihlasçı işte sefere kıymet verir , onun için sefer bir amaçtır , onun tek kaygısı Allah rızasıdır.
Elhamdülillahi Rabbil Âlemin:)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.