‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturuyla yola çıkan devlet, depremde, selde, yangında kısaca tüm doğal afetlerde vatandaşın yaralarını sarmaya devam ediyor.

Giresun’da yaşanan sel felaketinin ardından yıkılan evler yeniden inşa edilip sahiplerine teslim edildi. Vatandaşını mağdur etmeyen devlet sözünü yine tuttu.

Ama malum medya ve muhalefet hizmetlerden daha çok küçük bir çocuğun konuşmasıyla ilgilendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çocuğa mikrofon vermesi çocuğun sözleri muhalefeti kızdırmış olmalı ki çocuğun konuşmasını dillerine pelesenk ettiler.

7/24 kanallarında Cumhurbaşkanı’na hakaret eden zihniyet, çocuğun sözlerini bir türlü hazmedemedi. Kendi hakaretlerini fikir özgürlüğü diye adlandıranların kendilerine yönelik eleştirilere en ufak tahammülleri yok.

Cumhurbaşkanı Erdoğan çocuğa mikrofon verdi diye eleştirenler çocuğa silah verenlerle dost..

Çocukları öldüren medeniyete hayranlar..

Onlar kendi hezeyanlarında boğula dursun... Ülkenin gündemi başka.

Çok önemli dünya sorunları var. Türkiye, Ukrayna- Rusya krizinde arabuluculuk yapacak. Putin’in

Türkiye’ye gelmesi bekleniyor.

İsrail Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’ye gelme ihtimali var.

Muhalefet dağdan ve büyükelçilerden talimat almaya devam etsin. Yine gündemde PKK’yla mücadele var.

Maliki’ye bölgesinde YPG PKK kamplarının vurulması var.

Cumhurbaşkanı fırtınalarla boğuşurken onlar boğaz manzaralı, gecesi yüz bin lira olan kral dairelerinde fakirlik edebiyatı yapadursun. Erdoğan’ın kafasında sayısız projeler var. Kanal İstanbul gibi...

Onlar batının ajanlarıyla balıkçıda iktidar planları yapsın Erdoğan’ın gündeminde yerli ekonomi var, savunma sanayi var, icraat var.

Bu ülkenin başında hastasını Hollanda’da bırakmayan, gurbetçisine ambulans uçağı gönderen, pitbul saldırısında ağır yaralanan Asiye’ye devletin tüm imkanlarını seferber eden milletin derdi ile hemhal olan başka ülkelerden talimat almayan yerli ve milli bir lider var.

Birde tüm mazlumların yükü var omuzlarında bu liderin...

İpsala Yunan sınırında ayakkabıları çıkarılmış, elbiseleri soyulmuş donarak ölen mülteciler.. İdlib’de donarak ölen çocuklar, kıyıya vuran ayla bebekler var... Yüreğe ağır gelen insanlık dramı var gündeminde...

Haklarını yememek lazım muhalefet kanadında da gündem yoğun!. Ülke menfaatine mi olur bilinmez ama iktidar olmadan oturma sıralarını ayarlamaya çalışıyorlar. Sıralama nasıl olmalı kararsızlar. Alfabe sırasına göre mi yaş sırasına göre mi yoksa boy sırasına göre mi olmalı?

Her ne kadar Cumhurbaşkanı adayı gösteremeseler de bu konu baya elzem..!

Millet ittifakının CHP sinde ortalık toz duman bir yanda genel merkez bir yanda İstanbul baronları.

Parti’nin genel başkanı ve İBB başkanı birbirine düşüyor. Cumhurbaşkanı adaylığı için. Biri lüks otel odasında biri balıkçıda kameralara yakalanıyor. İstanbul halkı belediye otobüslerini taşırken!

İmamoğlu kendi reklamı için YouTubelere günde on bin TL’lik reklam veriyor. Tabi reklam önemli..!

HDP ve İyi Parti cephesinde de durum aynı. HDP talimatlarını dağdan alırken milliyetçi geçinen iyi parti üç maymunları oynuyor.

Kısaca AK Parti bir daha iktidar olmasın diye bir araya geliyor bu üç benzemeyenler... Amerika’dan aldıkları güçle.

Maalesef Türk toplumuna vaat edecek ne bir projeleri ne de vizyonları var. İpleri emir aldıkları dış güçlerin elinde eski Türkiye’yi özleyen vesayetçiler ve dış mihraklar iş başında. Bu coğrafyada güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Seksen yıldır yönettikleri Türkiye’nin söz sahibi olmasına hazmedemiyorlar.

İşte bu yüzden yerli ve milli olmamız istikbal ve istiklal mücadelemizde son derece önemlidir. Seçilen liderlerin de yerli ve milli olması son derece önemlidir

ABD ve İngiliz büyükelçilerinden emir ve talimat almamak adına...

Geleceğimiz ve bağımsızlığımız adına.