Sonunda Rusya Ukrayna’ya saldırdı. Ukrayna devlet muhafız servisi Rusların saldırı başlattığını duyurdu.

Ukrayna devlet başkanı Zelenskiy ülke çapında sıkıyönetim ilan etti. Mümkün oldukça evde kalın dedi.

Rus çarımızın da kendine göre haklı sebepleri var tabiki. Ukrayna’nın doğusunda ayrılıkçı sözde yönetimlerin Rusya’dan askeri yardım talebinde bulunduklarını hatırlattı. Ukrayna’yı Nazizm ve militarizmden arındırılması için çaba göstereceğini iddia etti.

Savaş başladı ama Ukrayna’ya gaz veren ABD ve Avrupa ülkeleri meydan da yok. NATO’NUN bölgede etkinliği koca bir yalan. Yani batının o koca dağı fare bile doğuramadı.

SSCB’yi orak çekici ve kızıl haritayı özleyen Rus çarı eski günlerdeki gibi yine bölgede hâkimiyet kurma derdinde.

Putin: SSCB kuruluş ülkelerine geri dönmeliyiz. Tarihte toprakları başkalarına verdik. Ukrayna diye bir devlet yok orayı Lenin kurdu diyor. Kısaca Rus çarı Dünya’ya buranın uç beyi benim demek istiyor.

Kendimi bildim bileli Rusya ile Amerika düşman güya ezeli rakipler. Peki, siz hiç bu iki devletin birbiri ile savaştığını gördünüz mü?

Ne diyor Putin 18. yüzyılda Osmanlı imparatorluğundan alınan bölgeyi Türklerden biz koruduk diyor. Bir nevi Avrupa’dan minnet bekliyor ve Suriye’den çekilmekte tehdit ediyor Amerika’yı. Biz Suriye’den çekilirsek Türkiye Suriye’ye girer ve topraklarına dahil eder diyor. Kaygıları ve korkuları ortak ve amaçları bir. Aslında dost ama düşman gibi görünmek zorundalar.

Rusya’nın karşısında ABD ve AB varken NATO ile başı dertteyken Türk devletlerini üstü örtülü tehdit etmesi Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olduğu bu dönemde bizim canımızın sıkmasının nedeni nedir? Sizce...

ABD’nin Ukrayna’yı kışkırtıp yanındayız mesajını verip NATO’nun müdahale etmemesi bir kez daha gösteriyor batının ne kadar ikiyüzlü olduğunu.

Aslında ABD ve Rusya’nın hedefi Çin’in gelişini durdurmak. Asıl hedef ise bölgede söz sahibi olan askeri ve politik gücü olan Türkiye’nin kuşatılması ve durdurulmasıdır.

Rusya Ukrayna’dan sonra Azerbaycan’ı almak isteyecek. Bu coğrafyalarda yaşanan gelişmeleri doğru okursak daha da iyi anlamış olacağız küfrün tek millet olduğunu.

İyi ki ülkemizin başında S-400leri Amerika’ya veren bir Kılıçdaroğlu, Demirtaş’la kahvaltıyı özleyen bir Akşener, ülkesini İngiliz’e şikayet eden İmamoğlu yok. Allah’tan küresel düzene biat eden muhalefet iktidar değil.

Şu hengâmede tam liderlik gerektiren günler içinden geçiyoruz. Allah’tan başımızda Erdoğan var. Afrika ziyaretinde de gördük. Gittiğimiz yerlerde politika kazanımları yanında gönül köprüleri de kuruyoruz.

Rus Ukrayna gerilimden dolayı Afrika ziyaretini yarıda bırakan Erdoğan yurda dönüyor ve ilk Türkiye’nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne verdiği değeri bir kez daha ifade ediyor. Güçlünün kazandığı bir Dünya’da mazlumun yanında yer almak her baba yiğidin harcı değil.

Rus ve Ukrayna savaşında da amaçları nedenleri ve hedeflerini iyice araştırdığımızda görüyoruz ki dün olduğu gibi bugünde gelecekte de hiç bir zaman zalim zalime dur demez. Yani it iti ısırmaz.

Ülke olarak işimiz zor yükümüz ağır kapıda savaş içeride hain bol. İktidar olursam S-400’leri verecem sözüyle batıya selam çakan basiretsiz muhalefet halkı zamlarıyla bezdiren zincir marketler.

Sahi muhalefet bu zincir marketlerin sahipleriyle yatta ne konuştu? Zincir marketler sahipleri muhalefete neyin sözünü verdi? Muhalefetle niye ortak hareket ediyorlar?

Bu arada yeni muhalefet partimiz “Marketler Zinciri Partisi” vatana millete hayırlı olsun. Hayır mı olur şer mi yoksa yok mu olurlar göreceğiz. Aslında temennimiz yerle yeksan olmaları.

Bu marketcikler talimatı yerine getirmekte son derece kararlılar. Amaç hükümet devirmek...

Gerek dış gerek iç politikada başarılıyız. İçinde bulunduğumuz coğrafyada söz sahibiyiz. Mazlum ülkelerle gönül bağımız çok kuvvetli. Sağlıkta ulaşımda son derece başarılı olduk. Gabar da Suriye’de PKK’nın başını ezdik. Kandile Türk bayrağı diktik. Ama bu marketlerin zincirini bir türlü koparamadık? Niye...

Patates soğan yüzünden Ankara İstanbul gitti. Şimdilerde buraların tekfurları brifing veriyor İngiliz ajanlarına. Domates biber patlıcan yüzünden de iktidar gitmesin.

Sonra yazık olur bu ülkeye. Yirmi yıllık emeğe yazık olur, bu davaya gönül verenlere ve umut bağlayan mazlumlara...