Son günlerde şarkıcı! Gülşen’in imam hatiplilere sarf sözler gündemden düşmüyor.

Bu durumu artı veya eksi olarak algı yönetme çabası içerisinde olanlar bir hayli dillendirdi ve dillendirmeye de devam ediyor.

Ben de o sözleri tekrar etmeyeceğim.

Gelen tepkiler üzerine malum şahıs "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan soruşturma sonucunda tutuklandı.

Gelelim asıl meseleye.

Can sıkıcı tarafı da bu bence.

Bu durumlar artık normalleştirilmeye çalışılıyor.

Kusura bakmayın da özgürlüğün de bir sınırı var.

Milli ve manevi değerler var.

Kendi kesiminizi ‘Kaf dağında’, diğer kesimi ‘ucube’, ‘yobaz’ gibi görüp aklınıza gelen her lafı söyleyemezsiniz.

Söylerseniz de bunun da bedeli olur.

Malum olayın ilk destekçisi yine her zamanki gibi CHP oldu.

Şaşırdık mı? Tabiki hayır.

Az da olsa kendi içlerinde bir karmaşaya düşşeler de ortak görüşleri iktidar partisinin söylediğinin, savunduğunun tam tersini savunmak oldu.

Hatta tepeden bakmaya devam edip tehditkâr dille konuşmaktan da geri kalmıyorlar.

‘Erdoğan’ın gitmesini istiyorsanız biz ne diyorsak o, bizim söylediklerimize uyacaksınız’ mantığındalar.

‘Erdoğan, gitsin de ne olursa olsun’ diye ilerlemeye devam ederlerse bir yol alamayacaklarını öğrenmeleri gerekiyor.

Daha önce yine bir kesim çocukların camiye gitmesinden rahatsız oldular, sonra Halil Konakçı’nın söylemlerine kafayı taktılar, ardından şimdi de bu ‘sapık’ olayı.

LGBT gibi sapıklıkları savunduklarında ortada bir şey yok!

Önceki yazılarımda da söylemiştim.

Bunların karın ağrısı ‘İslam’ ile.

Nerede dile getireceklerini şaşırıyorlar.

Kinlerini artık içlerinde tutamıyorlar.

Onlar sadece bu dünyada var olma peşindeler.

Maneviyat bunların zaten lügatinde yok.

Hele bazıları var.

Malum şarkıcının tutuklanmasına tepkisini ortaya koyarken bile provokasyon ve algı yapıyor.

Eleştiri olabilir ama saçma sapan savunmalarla gündem olma çabaları komiklikten başka bir şey değil.

Evet, bunları söyleyenler de tıpkı tutuklanan şarkıcı gibi kendini bir şey zannedenlerden!

Bir kişinin şarkıcı, sanatçı, vb. Olması kimseye hakaret etme hakkı vermez.

Özgürlüğü yanlış anlamayın!

Özgürlük hakaret etmek değildir!

Özgürlük adı altında milleti aşağılamayı da artık bırakmaları gerekiyor.

Kendileri istedikleri her şeyi söylüyorlar, onca edepsizliğin en önünde yer alıyorlar ama birileri karşısında durup yanlışlarını yüzlerine vurduğunda başlıyorlar yaygaraya...

Ne yobazlığın kalıyor, ne sapıklığın...

Ha bir de beni üzen durum, bunları görüp, kendini dinin savunucusu görüp bir karış sakalla ortada gezenlerden ses gelmemesi.

Sadece bu durum için önceki olaylarda da aynı.

Her seferinde milletimizin, dinimizin değerlerini ayaklar altına almaya çalışanlara neden göz yumuluyor?

Yoksa bu sessizlik makam için mi?

Bir makam için, koltuk için din düşmanlarının ekmeğine neden yağ sürülüyor?

Bir koltuk için bunlar değer mi?

Neden bu kişilerin safındasınız?

Biraz düşünün...