İsmail Poçan
Mevlana’nın değerini biliyor muyuz?
Konya 749. Şeb-i Arus yıldönümünü karşılamanın heyecanını yaşıyor.
Yurtiçinde ve yurtdışında örnek teşkil eden ve bu sene de 10 günlüğüne gündem de olacak olan Şeb-i Arus törenlerinin ana teması ise 'Dostluk Vakti' olacak.
2016 yılından bu yana törenler, sırasıyla "Birlik Vakti, Kardeşlik Vakti, Selam, Vefa, İhsan Vakti ve İrfan Vakti" temalarıyla düzenlenmişti.
Vefatının üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen, Japonya’dan İran’a, Almanya’dan Balkan ülkelerine kadar insanlar onun için akın akın geliyor.
Sadece Şeb-i Arus günü değil diğer aylarda da binlerce insan türbesini ziyaret ediyor.
Türbede dualar ediliyor, müze geziliyor ve hediyelik eşya mağazaları dolaşılarak da gezi bitiriliyor.
Peki, Mevlana’nın öğretilerini merak eden, anlamaya çalışan var mı?
En önemli eserlerinde olan Mesneviyi de aynı şekilde merak eden çok az.
Mevlana öğretilerini kaç kişi anlamaya çalışıyor?
Hz.Mevlana hiçbir sözünü sosyal medya sayfalarından paylaşılması, içeriğinin anlamadan sadece şiir gibi dudaklardan dökülen güzel söz olması için söylememiş.
İnsanları çok iyi gözlemleyen Hz. Mevlana bu sözleri insanlara faydalı olması, yol göstermesi için dile getirmiş.
O sözler halen günümüzde de geçerliliğini koruyor.
Çünkü o zamandan bu zamana insanlık hep aynı.
Anlayabilene çok şey söylüyor aslında Mevlana.
Anlayamadıktan sonra sadece sözlerini veya ismini kullanmak insanlığa ne fayda sağlayacak?
Hep söylenir, herkes tarafından da bilinir, ‘Mevlana’nın hoşgörüsü.
Günümüzde birbirimize tahammülümüz yok. O duvarları, sosyal medya sayfalarımızı süsleyen hoşgörü cümlelerini kaçımız uyguluyor?
En basit örneği trafikte bile insanlar birbirini boğazlayacak.
Makam, mevkiye ulaşmak, ihale kazanmak için ellerinde hançer ile dolaşıyorlar.
Mevlana’nın öğretileri doğru bir şekilde dünyaya yayılmalı.
İnsanlara doğru anlatılmalı.
Mevlana’nın sözlerini iyi anlayıp, sonra da uygulamalıyız.
Hz. Piri tanıdıkça ve tanıttıkça onu ve anlattıklarını anlamak daha da kolaylaşacaktır.
Mevlana’yı sadece 7-17 Aralık tarihlerinde değil, yıl boyunca hatırlamamız ve hayatımızda yer vermemiz gerekiyor.
Mevlana’nın 7 öğüdünü bile biraz anlamak yeter bizlere…
“Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
Hoşgörülükte deniz gibi ol.
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.