19. Yüzyıl'da gerçekleşen sıcak savaşlar sonucunda yeni bir akım ortaya çıktı. Bu da ülkelerin jeo ekonomik yapıları ve güçleri.

Jeo-Ekonomi; devletler arasındaki güç dengesini ekonomiye bağlayan kavram olarak karşımıza çıkıyor. Devletler jeo politik amaçlara ulaşmak için ekonomik araçları kullanmaya başlamışlardır.

Bu durum Bir ülkenin ekonomik gücünün artması, uluslararası ilişkiler arenasındaki güçlerini de artırmaktadır.

Bu değişim sürecinde devletlerin daha fazla güç ve etki yaratma araçları da siyasal ve askeri olmaktan çok ekonomik yönde olmaktadır. Değişen güç ilişkilerini incelemek içinde jeopolitiğin yerini jeo ekonominin alması kaçınılmaz oldu.

Artık bütün ülkeler bu yeni duruma ve oluşmakta olan düzene uyum sağlayabilmek ve hayatta kalabilmek için birbirleri ile mücadele ederken iyi geçinmek zorunluluğu ile de karşı karşıya kalmışlardır.

Sıcak savaşın ekonomik, sosyal ve siyasal maliyeti yüksek olduğundan en son başvurulacak yöntem olarak geri plana atılırken, caydırıcı güç olarak silahlanma hala önemini korumaktadır.

Artık Avrupa'da ve gelişmiş ülkelerin çoğunda politik ve askeri çekişmelerin yerini ekonomik işbirliği ve refah yaratma çabası alırken, kurulan birlik dışına karşıda ekonomik rekabet sürdürülmektedir.

Yakın tarihimizden bugünümüze yaşadığımız, gözlemlediğimiz olaylar ve son olarak Rusya Ukrayna krizinde jeo ekonominin güçlü izlerini yakından görmekteyiz.

Ulus Devletleri arasında söz sahibi olmak için sadece askeri alanda güçlü olmak yetmiyor, aynı zamanda ekonomik anlamda da güçlü olmak gerekiyor.