Duran Çetin
Adem’in iki oğlu-1
İlk insan.
Akıl ve irade sahibi.
En güzel şekilde yaratıldı. Beden ve ruh dengesi ile de en güzel…
Ancak ibadet etmesi içindi varlık sebebi. Allah'ın varlığını, birliğini ve kudretini kabullenmesi istendi. Âdem Rabbin gücü karşısında gerekeni yaptı; secde etti.
Ama insandı işte. Yaratılışında birçok duygu ile bezenmişti.
Cennette yaşayıp giderken bir anlık şeytan aldatmasıyla yeryüzüne iniverdi. Sürgün hayatı başladı.
İnsan kendisine verilen özellikleri ile iyi veya kötü olma hakkına sahipti. İman edip iyi ve iyilik yolunda olabileceği gibi kötülüklerin faili de olabilirdi.
Sınanma da tam bu noktada başlardı.
Her insan bir sınanmadan geçerdi. Kıyamete kadar böylece devam edip gidecekti.
Âdem yeryüzüne inince onun için bir hayat başladı. Yeni bir hayat.
Derken çocukları oldu. Çocukları çoğaldı.
Allah'ın kulları olarak itaat etmeleri istendi. İnsanın görevi kulluktu. Bunun için yaratılmıştı. Kulluk da itaat ile olurdu.
***
Habil güzel bir insan. İyiliklerin temsilcisi. Gönlü güzel, düşüncesi güzel, işleri güzel, duruşu güzel… Güzel bir hayat için kulluk bilinciyle hareket etti. Bütün güzellikler burada başlar, burada devam eder, burada sonuçlanırdı.
Çobanlık yaptı. Sürüsünü otlattı. Sürüsünü çoğalttı. Onların canlı olduğunun farkında bir şekilde ihtiyaçlarını giderdi, kendi ihtiyaçlarını da onlardan elde etti. Allah ondan kurban kesmesini istedi; verdikleri karşısında şükretme yolu olarak bunu belirledi. Allah'ın verdiklerinden vermeliydi ki çoğalttığı mallarını vererek temizleyebilsin…
Kurbanının kabul edildiğinin işaretini aldı. Allah'a karşı görevinin yerine getirmiş olmanın huzuru içinde hayatına devam etti…
***
Kabil, Habil’in ağabeyi.
Kıskançlık duygusu ağır bastı. Yaratılışında verilen duygularını kontrol etme konusunda pek istekli davranmadı. Kötülüğün temsilcisi olmaya başladı. İyilik onun ruhunu sıktıkça sıktı. Yoldan çıkmak için şeytanın büyük desteğini arkasına aldı…
Ziraat işleriyle uğraştı. Rençberlik yaptı. Ekti, biçti ve ürünlerini elde etti. Çalıştığı oranda Allah'ın nimetlerinden yararlandı. Allah ondan kurban kesmesini istedi; verdikleri karşısında şükretme yolu olarak bunu belirledi. Allah'ın verdiklerinden vermeliydi. Böylece Allah’ın lütfundan vererek çoğalttığı mallarını temizleyebilsin…
Allah'a sunduğu kurbanın kabul edilmediğinin işaretini aldı. Bu onun kıskançlık duygularının depreşmesine sebep oldu. İçi daraldı. Çıldıracak gibi oldu. Nasıl olurdu da kurbanı reddedilirdi.
Aslında bunu düşünse bulabilirdi. Kurban temizlik içindi. Bu temizliği de ancak temiz duygu ve gerçek bir itaatle elde edebilirdi.
Ama olmadı. Onun niyeti ve kötü duyguları buna engel oldu. Kurbanının kabul görmediğinin işaretini alınca kontrolden çıktı. Kafasında dönüp duran bir düşünce vardı sadece. Her haliyle güzellik timsali olan kardeşini ortadan kaldırmak. Böylece onun baskın oluşundan kurtulacak, meydan kendisine kalacak sandı.
Bu arada sadece kardeşine kızmakla kalmadı anne-babasının da Habil’in yanında oldukları zehabıyla kötü düşüncelerinin esiri oldu. Esaret zincirinin bir ucunu da şeytana kaptırmıştı. Onun yönlendirmesiyle doğruyu yanlış, yanlışı da doğru görmeye başladı. Doğru gösterilen yanlışlar onu öyle bir sarmaladı ki artık Habil’den kurtulma fikrinden başka hiçbir şey düşünemez oldu.
Devam edecek…
***
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.