Sorun Değilsen Kıymetli Değilsin

Ne zaman ya da hangi ailede dünyaya geldiğinin önemi yoktur. Yaşadığın bölgenin ya da coğrafyanın da önemi yoktur. Nüfus cüzdanında Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı yazması yeterlidir. İster çekirdek, ister büyük aile olsun yaşadığınız ortam; bir şekilde lafımıza geleceğinizi, düşüncelerime katılacağınızı düşünüyorum. Çayları erkenden doldurun, biraz dedikodu yapacağız bu kez!

Evliyseniz eşinize, annenize ya da kayın-vaildenize, çocuğunuza, kardeşlerinize ve hatta babanıza sorun çıkartmıyorsanız emin olun değeriniz olmuyor. Değer gösterilme noktasında sıra size geldiğinde, alelacele geçilmesi bekleniyor. “Hadi hadi sırada daha çok bekleyen var!” diyen gözlerle bakıyor en yakın çevreniz. Sanki, siz onore edildiğinizde; gereksiz bir işlem yapılıyor havası yaratılıyor. Bu durumuda, tabiki maddi kazancınızın da etkisi var. Aile büyüklerinin bilinç altında; “Bütün çocuklarım eşit gelire sahip olsun!” düşüncesi var malesef. Hani çocuklarının biri eşşek gibi çalışıyorken, diğeri horul horul uyumuş kime ne? “Daha kendi ailemizin içinde liyakat ilkesini çalıştıramazken, aile dışında bunu beklemek komik olmaz mı?” Dediğimiz an; elin oğlunun tam olması gerektiği gibi davranması, emeğe kıymet vermesi; şaşırtıcı oluyor. Bu hayat biraz garip böyle dostlar.

Kimi anneanneler torunlarıyla birlikte tablette oyun oynarken, günümüzde hırka ya da çorap ören anneanne kalmadı artık. Torunlarına anne ya da babasını anlatırken bazen şikayet eder: “Annen bebekken bir ağlardı evladım, sabahlara kadar...” Uykusunu elinden alan, ertesi gün işe halsiz gönderen çocuğu; sorunsuz halde beşiye koyduğu gibi uyuyan diğer çocuğuyla aynı olabilir mi? “Mümkün değil!”

Neyin sahibi olurken çok zorlanırsak, onun kıymeti diğerlerine göre daha fazla olur! Oysa evlat sahibi olmak ve büyütmek büyük bir nimettir(Açıklayacağım).

Ardından kızını evlendirmiş bir anne, hele ki torunu da varsa; damadın oluşturduğu sıkıntıları ört bas etmeye gayret eder. Kızının evliliği bozulmaması için yeri geldiğinde haklı olan diğer kızını bile baskılayan bir tarz ortaya koyar. Taki dönüşü olmayan noktaya gelindiğini anlayana denk! Bu nokta malesef bazen evladını kaybetmekle sonuçlanır. Kadın cinayetlerinde sadece erkek tarafı suçlu değildir. Genç bir erkeğin dengesi iş hayatındaki başarısızlıklar, çalıştığı insanların anlayışsız olması, yönetenlerin çalışanlara Kaf Dağından bakıyor olması, alkol, uyuşturucu, kolay para kazanma arzusu ve karısının ya da akrabalarının anlayışsız olması, dizi filmlerle verilen o şahane hayata bir türlü ulaşılamıyor olması… vb. Birçok sebeplerden dolayı bozulabilir. Krizi yönetme yetisi kimi zaman yetersiz kalır ve dananın kuyruğu kopar! Şansı varsa taraflar, boşanırlar.

Çekirdek ailenin içinde bir anne ve baba için, mutlaka bilinen ama söylenmeyen değerli bir evlat olur. Babalar için genelde bu kız çocukları, anneler için de erkek çocukları olur. Elinde olmayarak o çocuğa karşı zafiyeti oluşan ebebeyn ara ara kendini ele verir…

Yazılmamış Türk Anne Kanunu der ki; Adalet sağlaması gereken merci, sevdiği evladının lehine işlem yaparsa; genelde o evladından dirseği yer. Aksine hakkını yediği evladı, elden ayaktan düşünce (anne-baba)’ya o sahip çıkar. Dünyanın adaleti olmadığını düşünerek, sayfalarca kanun kitabı yazan ve yeni yeni kanunlar belirleyen insanoğlu yanılıyor mu?

Themis; adaleti simgeleyen ve heykelinde sağ eli olmayan Yunan Mitolojisinideki İlahi adaletin tecessümüdür. Zeus'un Metis'ten sonraki ikinci karısıdır. Babaları Zeus olan, Horae ve Moirae'nin annesidir.

Yani anlayacağınız, yeryüzünde adaletin sağlıklı şekilde uygulanma sorunu yıllar öncesine dayanıyor. Finali şöyle yapalım mı?

Adalet; önce aile içinde başlamalı…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.