24 Kasım geldi yine

Öğretmenliğin tarihinin çok eskilere dayanmasına karşın, bir meslek olarak ortaya çıkışı “modern okul”un doğuşuyla başlamıştır. Eğitimin bir bilim dalı olarak kurumsallaşması, çocuğun eğitimiyle ilgilenecek özel uzmanlık ve beceriye sahip insanların yetiştirilmesini zorunlu kılmıştır. (Eskicumalı, 2002:10)

Dünyadaki öğretmenlerin durumunu anlatan bazı bilgiler ışığında yorumlamakla başlayalım.

Ortaöğretimde ülkelere göre yıllık öğrenim günü sayısı (2011 Yılı),

Türkiye ~ 180 gün / İngiltere ~ 190 gün / Almanya ~ 193 gün / OECD ~ 183 gün

Sayın öğretmenlerimizin dünyanın gelişmiş birçok ülkesinde olduğu gibi çok çalıştığı ortadadır. Görevin verimli yapılabilmesi -dersin anlatılması- için hazırlık gereken bir meslekten bahsediyorum. Toplumun genelinde dillere pelesenk olmuş cümleler benim de kulağıma geldiği için üzülerek yazıyorum. Türk öğretmenleri çalışmaktadır. İnsanın kendi çocuğuna bile bazen sabrı bittiği o an, çocuğuna öğretmenlik yapan gani gönüllülerin sabrını getirmeli insan aklına.

“Öğretmen dediğin; yazın üç ay tatil, arada da üç hafta tatil, hafta sonu tatil, tatil de tatil…”

Miniklerimize hayatı tanıtan öğretmenlerimizin farklı ideolojik akımlara yelken açmamaları için her öğretmenin entelektüel birikime ve gerekli tecrübeye sahip olması gerekir. Ülkesini tanıyor olması için gerekli olan kültürel turizmden bahsetmiyorum bile. Ancak bu ülkede öğretmeni eleştirebilmek için gerekli birikime sahip olduğunu düşünen sayın velilerin beklentisi öğretmenden oldukça yüksek oluyor. Keşke Milli Eğitim kaç tane öğretmenle ilgili şikayet olduğunu ve bu şikayetin kaç tanesinin içinin dolu olduğunu açıklasa…

Ortaöğretimde ülkelere göre öğretmen başına öğrenci sayısı (2011 Yılı),

Türkiye ~ 18 öğrenci / İngiltere ~ 18 öğrenci / Almanya ~ 14 öğrenci / OECD ~ 14 öğrenci

Sayın Öğretmenlerimizin dünyanın gelişmiş birçok ülkede olduğu kadar öğrenciye öğretmenlik yaptığı, hayata hazırladığı ortadadır. Nesilleri hazırlayan dinamoların en önemlisi olan öğretmenlerin sırtında ciddi bir yük vardır.

Öğretmen başlangıç maaşları, (2011-2012 / 1 Yıllık);

Türkiye = 24.053 $ / İngiltere ~ 30.000 $ / Almanya ~ 56.000 $ / OECD = 33.48 $

Bundan yaklaşık 10 yıl önceki verileri bile arar olduk. Bugün bir öğretmen aylık 600 dolara çalıştığı düşünülürse yıllık gelir ekstra gelirler ile en fazla 9.000 dolar olur. Maddi gelir dağılımının eşit olduğu ve liyakat ilkesinin tartışmasız uygulandığı kurumsallaşmış bir ülkede, öğretmenlere verilen kıymetin izlerini bulabilirsiniz. Hele de kırsalından şehrine her kesimden tüm çocuklara küçüklükten itibaren dokunan eğitmenlere verilen değer, elde ettikleri gelir ile doğru orantılıdır. Ayrıca bulunduğu toplumda, velilerin gözünde maddi kazancın önemini bir düşünün. Kendisinden daha fazla kazancı olan öğretmene duyulan saygı farklı olur.

Ortaöğretimde, öğretmenlerin kariyerlerinin başında ve sonunda aldıkları maaşların değişim oranı; Türkiye = % 15 / İngiltere ~ % 45 / Almanya ~ % 40

Kıdemli memurun kamuda hemen her alanda (Savunma-Emniyet-Sağlık), gerek karar verici noktada gerekse maddi gelirde mutlaka farkı olmalıdır. Düzenin sağlıklı şekilde yürümesini sağlar. Gelişmiş ülkelerin sınav stratejisi öğretmen yerine, o öğretmenin yetiştirdiği öğrenci üzerindedir. Yani, öğretmeni nitelendirmek için yetiştirdiği öğrenci sınava tabi tutulur.

Ortaöğretimde öğrenci başına öğretmen maaşı ortalaması, (2011 Yılı);

Türkiye = 1444 $ / İngiltere ~ 2700 $ / Almanya ~ 5100 $ / OECD = 3050 $

OECD (Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü)’nün ortalamalarının altında olmak, yine öğretmenlerin omuzlarına yüktür. Bu durum gelecek nesilleri önemseyen her yöneticinin ajandasının ilk sayfalarında not olarak kalın harfler ile yazılmalıdır.

“Mühendisler de atanamıyor ama böyle ağlamıyor.” (Sn. ME Bakanı: Mahmut Özer)

Talihsiz açıklamalar ile öğretmenler soğutulmamalı, aksine sahip çıkılmalıdır. İnanın bu tip üst perdeden amacını aşan ve karşısındaki koca bir camiayı yaralayan sonuca fayda etmekten uzak açıklamaların geri beslemelerini biz veliler, maalesef çocuklarımızdan ötürü dolaylı yoldan alırız. Kaç kişi 11 Aralık gününün Mühendisler Günü olduğunu bilir? Mühendisler ve bu güzel camianın aile fertlerinin bilmesi doğal olanıdır. Mühendis yakını, akrabası, çocukları, eşi vb. olanlar bilir. Eminim ki; 24 Kasım’ın önemini hepimiz biliriz. Neden mi, çünkü hepimizin ilk öğretmeni özeldir. Birçoğumuz ilk öğretmenimizin ismini ve soy ismini unutamayız. Hakeza, ortaöğretim ve üniversitedeki hocalarımız hayatlarımıza şekil vermez mi? Peki, sıra hakkını vermeye gelince neden oyundan çıkmak istiyoruz? Hiçbir kurum sahibi, öğretmene yapılan yatırımdan korkmasın. Ödenen paranın fazlasını, teneffüste parası olmayan çocuğa tost, çalışkan başka bir öğrenciye kitap ya da kalemini kaybeden minik bir öğrenciye kalem olarak geri alırsınız.

Kaynak: Mehmet Alper SÜZER Öğrenci / Nu: 138307051008 / Y.L. TEZİ

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.