Ahmet Bülbül
Maksim Gorki ile muhayyel söyleşi
Maksim Gorki (d. 28 Mart 1868 – ö. 18 Haziran 1936)
“Toplumcu Gerçekçilik” akımının öncülerinden olan ve 1868’de Novgorod’da doğan Maksim Gorki, Rusya’daki sosyalist devrimin en önemli yazarlarındandır.
Köylü bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Gorki, zorlu bir gençlik dönemi geçirmiştir. Anneannesi ve büyükbabası tarafından büyütülen, çocuk yaşta çalışmaya başlayan Gorki, işçilerin sorunlarını bizzat yaşayarak öğrenmiştir.
Bir gemide bulaşıkçılık yaparken okuma merakına kapılan sanatçı, yoksullukla ve acıyla dolu bir hayat sürdüğü için Rusça’da “acı” anlamına gelen “Gorki” takma adını almıştır.
Maksim Gorki’nin en büyük özelliği, işçi sınıfının sorunlarını başarıyla dile getirmesi ve bunu açık, içten bir dille yapmasıdır.
“Ana” adlı romanını Rus Devrimi’ne adamıştır.
Maksim Gorki’nin Eserleri
Roman: Foma (1899, 1983), Ana (1906, 1979), Halk Düşmanı (1907, Türkçe’ye “Yararsız Bir Adam” adıyla (1979), Matveya Kojemyakin (1910, 1984), Klim Samgin’in Hayatı (1936, 1975), Artamonovlar (1977), Küçük Burjuvalar (1901, 1967), Arkadaş, Fırtınanın Habercisi, Çocukluğum, Üçler (1900), Soytarı, Ekmek İşçileri, İki Kafadar
Öykü:, Yirmi Altı Erkek ve Bir Kız (1939), İtalya Hikayeleri (1911, 1970)
Oyun: Ayaktakımı Arasında (1941, 1967), Sonuncular
Anı – Otobiyografi: Benim Üniversitelerim (1941, 1986), Çocukluğum (1947, 1976), Ekmeğimi Kazanırken (1949, 1986), Tolstoy’dan Anılar (1919, 1967), Güncemden Yapraklar (1924, 1984), Lenin (1924-1936) “Türkçe’ye Gorki Lenin’i Anlatıyor” adıyla (1980)
- Zengin olsan ne yapardın, Maksim Bey?
- Kitap satın alırdım.
- Kitap okuma ile ilgili arkadaşınızla aranızda geçen konuşmayı paylaşır mısınız?
- Kitap okumayı seviyor musun?
- Kitap okumaya vaktim yok ki.
- Okumayı sevseydin, zaman bulurdun.
- İnsan sadece mutluluktan dolayı mı güler?
- Ne güzel gülüyorsun. Çok gülenlerin yüreğinde keskin bir acı saklıdır.
- Nasıl bir hayat aşıyor?
- Gırtlağına kadar kitaplara gömülmüş, bir çılgın gibi yaşıyor...
- Uyumakla bilmek arasında bir bağ var mıdır?
- Ne kadar az bilirsen o kadar iyi uyursun.
- İnsanı ne üzer?
- Bazı şeylerin farkında olmak insanı üzüyor..
- Ne yapayım?
- Kendi kendinin patronu olmayı öğren, kimsenin etkisi altında kalma! Sessiz... sakin... ama inatla yaşa! Herkesi dinle, ama senin için en iyisi neyse, onu yap...
- Başka ne yapayım?
- Kitap oku, gereken her şeyi kitaplarda bulacaksın. Kitap deyip geçme!
- Nasıl kitaplar istiyorsun?
- Öyle kitaplar ver ki bana, okuyanın rahatı kaçsın! Beyninin içine dikenler batsın!
- Nasıl birisisiniz?
- Ben meraklı biriyim, her şeyi sorup öğrenmek isterim. olduğum gibiyim; yalın, sıradan, yaşayan bir insan…
- Neyi becermeliyiz?
- Ölmek büyük bir marifet değil, sen yaşamayı becereceksin asıl!
- Kötülükle mücadelemiz nasıl olmalıdır?
- Tıpkı ateşin ateşle söndürülemeyeceği gibi kötülük de kötülükle alt edilemez.
- Çocukluğunuzda kendiniz neye benzetirdiniz?
- Çocukluğumda bir kovan gibi görürdüm kendimi: Basit, sıradan insanlar, hayat üzerine bilgilerinin, düşüncelerinin balını arılar gibi kovanıma taşır, sunabildikleri ne varsa ruhumu zenginleştirmek üzere getirip cömertçe sunardı. Bal her zaman temiz olmazdı, hatta çoğu kez acı olurdu. Ama her bilgi, yine de baldı!
- İnsanların durumu nasıl dünyada?
- Bütün o tatlı sözlerine, tatlı gülümsemelerine karşın insanlar birbirine yabancıdır; aslında dünyada her şey, herkes birbirine yabancıdır.
- İyiliğin mertebesi nedir?
- İyilik bütün nimetlerden üstündür..."
- Çocukluktaki yaşanmışlıkların etkisi nasıldır?
- Çocukluk yıllarına ait yaşanmışlıklar, insan ruhunda çoğu kez ömür boyu kapanmayan derin yara izleri açıyor.
- İnsanlar ne için çabalıyorlar?
- İnsanlara bakıyorum da hepsi daha akıllı, daha ilginç görünme çabasında...
- Hayattan ne bekliyorsunuz?
- Hiçbir şey beklemiyorum hayattan... Özgürlük ve huzur arıyorum.
- Adalet konusunda ne dersiniz?
- Bu dünyada adaletin olduğu bir yer olmalı!
- İsteklerle gereksinimler arasında nasıl bir orantı vardır?
- İnsanın gereksinimi ne kadar az olursa, o denli mutlu olur. İstekleri ne kadar fazla olursa, özgürlüğü o kadar azalır.
- Hayata bakışınız nasıldır?
- Sevgi olmadan hayatı anlamak mümkün değildir. Hayatın yasasının mücadele olduğunu söyleyenlerin ruhları kördür, felakete mahkumdurlar. Ateşi ateşle söndüremeyeceğiniz gibi, kötülüğü de kötülükle yok edemezsiniz!
- Yalnızlığın ilacı nedir?
- Yalnızlığın en iyi ilacıdır, kitap okumak.
- İnsanlara kızmayı neden bıraktınız?
- .. Bir zamanlar kızardım insanlara, sonra buna değmediğini anladım...
- Kimler var dünyada?
- Ne çok kötü insan, ne çok düzenbaz var şu dünyada!
- Ne istiyorsunuz?
- Hiçbir şey istemiyorum, hiçbir şey ummuyorum!
- Sevgi nasıl bir şeydir?
- Sevmeden yaşamak acıdır, seversen de iki kat acıdır.
- Kimden korkarsınız?
- Dindar, yumuşak huylu, uysal insanlardan korkarım ben! Huysuz, sinirli insan hemen gösterir kendini, öfkesinden kaçmak, saklanmak için zaman bulabilirsin; oysa yumuşak, uysal olanlar öyle değildir, sinsi bir yılanın otların arasında yaklaştığı gibi usulca yaklaşırlar sana ve birden ruhunun en açık yerinden sokar.
- Aklımızdakiler dilimize düşer mi?
- Ayıkken aklında olan sarhoşken dilindedir.
- Acı insanda nasıl bir etki oluşturur?
- İnsan acıyı tattıkça sevecenliği daha çok arar…
- Açgözlülük neyin düşmanıdır?
- Açgözlülük, huzurun en gaddar düşmanıdır.
- Yalnızlık üzerinizde nasıl bir etki yapıyor?
- Görüyorsunuz , yapayalnızım, hiç kimsem yok! Susuyorum, susuyorum sonra birden yüreğimde bir şeyler kaynıyor, taşıyor… Taşlarla, ağaçlarla konuşacağım neredeyse…
- İnsanın yapısı nasıldır?
- İnsan Tanrı değildir, insan merhametsizdir, ona yaranmak zordur.
- Sevmek nedir?
- Sevmek demek, uzlaşmak, alttan almak, kusurlarını görmemek, bağışlamak demektir.
- Size göre kin beslemek nedir?
- Kin beslemek aptallıktır.
- Kitapların amacı nedir?
- Kitaplar da boşuna yazılmamıştır. Akılları karıştırmaktır kitapların amacı... Her şey akılla yapılır. Aklını kullanmadan baltayı bile kullanamazsın.
- Kitap okumayı çok mu abartıyordu?
- Yolda yürürken bile kitap okuyan bir adamdı bu; yürürken yüzü kitapla örtülü olduğu için insanlara çarpar dururdu.
- Kitap okumada nerede hata yapıyorum?
- Çok kitap okuyorsun, bu güzel bir şey ama her şeyin ölçüsünü bilmelisin. Bazıları fazla okumaktan aklını yitiriyor.
- Gerçek nedir?
- Gerçek, sevginin kendisidir!
- Hüzün ve sevinç biraraya gelir mi?
- Hüzün ve sevinç, insanların içinde yan yana, neredeyse birbirinden ayrılmayacak gibidir; fark edilmesi zor, akıl almaz bir hızla birbirlerinin yerini alırlar.
- Aşk insan üzerinde nasıl bir etki meydanagetirir?
- Birbirlerine âşık insanların gözlerinde sıra dışı bir şey olduğunu fark ediyor, onların yüreklerinde özel bir iyilik olduğunu hissediyordum. İnsan yüreğindeki bu coşkuyu fark etmek her zaman çok hoştu.
- Nasıl olacak?
- Her şey güzel olacak.
- Yakınmanın bir faydası olur mu?
- Yakınmanın bir yararı olmaz genellikle: İnsan insana karşı taş kadar sağırdır.
- Kostümümüzü değiştirsek bir şeyler değişir mi?
- İstediğin kadar kıyafet değiştir, ne olduğunu Tanrı bilecektir!
- Ne istiyoruz ne yapıyoruz?
- Hayatımızı, işimizi hafifletmek isterken hayatımızı zorlaştırmaktan, işimizi büyütmekten başka bir şey yaptığımız yok.
- Genel tablo nedir?
- Her yerde, her işte kurnazlık...
- Ne hoştur?
- Esrarlı olan her zaman hoştur..
- İnsan Her şeye incinirsek ne olur?
- İnsan her şeye incinirse iş göremez, üzerinde durmakla zaman yitirir.
- İnsan ruhu için ne gerekli?
- İnsan ruhu için bize de şeker gerekli... ve bu şeker, sevecenliktir! Demek ki, delikanlı, sevecen olmalıyız, eli sopalı değil... Bizde hep bu ikinci yol yeğlenir... öyle değil mi?
- Kadınlara ne göstermek gerekir?
- Kadınlara, yani analara saygı göstermek gerekir.
- İnsan ne zaman ölür?
- Ve insan, ölüm kendisine gelmeden çok önce ölür...
- Milleti ne yapmak gerek?
- Okutmak gerek bizim milleti...
- Kadın nedir?
- Kadın insanın ikinci canıdır. Ama yüzleri hiç gülmez.
- Hayat nasıl bir şeydir?
- İşte hayat böyle tuhaf bir şeydir! İnsan günde beş kez güler, bir o kadar da ağlar.
- Evler neye benzer?
- Evler de insanlar gibidir; her birinin bir yüzü vardır.
- Dünyayı ne yönetiyor?
- Dünyayı açlık ve aşk yönetiyor.
- İnsanlar ne yapıyor bir gariplik mi var?
- Ne insanlar be!.. Kitap okuyor, hatta onları yanında taşıyor, ama bir insanı anlayamıyor
- Kitaplarla ilgili nasıl bir inanç oluştu sizde?
- İyi kitabın ne olduğunu, benim için ne kadar gerekli olduğunu anladım. Ve bu kitaplarla içimde sarsılmaz bir inanç yer etti: Dünyada yalnız değildim, yok olup gitmeyecektim!
- Nasıl bir insan olmak istiyorsun?
- İyi bir insan olmak istiyorum, insanların ihtiyaç duyduğu, onlara yararlı biri olmak istiyorum.
- İyi ve güzel şeyler yapanları ne bekliyor?
- İyi ve güzel şeyleri sevmezler, kıskanırlar; kendileri iyi ve güzel olamadıkları için iyi ve güzel olan her şeyi yok ederler.
- İnsanlar düşünmeyi öğrendiler mi neyi öğrenirler?
- İnsanlar düşünmeyi öğrendiler mi, gerçeğe ulaşmayı da öğrenirler elbet.
- Neyi öğrenelim?
- Kendi kendinin patronu olmayı öğren, kimsenin etkisi altında kalma! Sessiz... sakin... ama inatla yaşa! Herkesi dinle, ama senin için en iyisi neyse, onu yap...
- İstekler konusunda ne söylersiniz??
- İstekler çoğaldıkça özgürlük de azalır.
- Son olarak bir duanız var mı okurlarımıza?
- Tanrı kimseye uykusuzluk vermesin.
- Bu güzel söyleşi için teşekkür ediyorum
- NOT: Bu muhayyel söyleşi yazarın cümlelerine sorular üretilerek kurgulanmıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.