“Huzursuzluğun Kitabı” Yazarın Fernando Pessoa ile muhayyel söyleşi

  • Tam adı: Fernando António Nogueira Pessoa
  • Unvan: Portekizli Şair, Yazar ve Ressam
  • Doğum: Lizbon, Portekiz, 13 Haziran 1888
  • Ölüm: Lizbon, Portekiz, 30 Kasım 1935
  • Beş yaşındayken, müzik eleştirmeni olan babasını kaybetti. Annesi, Portekiz'in Durban konsolosuyla yeniden evlenince yerleştikleri Güney Afrika'da (1896) tam bir İngiliz eğitimi gördü.
  • 1905'te geri döndüğü Lizbon'da yaşamının sonuna kadar kaldı. Geçimini, İngilizce ve Fransızca iş mektupları yazarak kazandı ve yalnız yaşadı.
  • ilk şiirlerini, İngilizce olarak, 1905-1908 yılları arasında yazmıştır.
  • 1913'te, fütürist harekette yer aldı ve Sá-Carneiro ile birlikte Portekiz öncü edebiyatını başlatarak, "paulismo" akımını yarattı.
  • Fernando Pessoa 30 Kasım 1935'te, 47 yaşında, Lizbon'da karaciğer hastalığından öldüğünde pek az tanınıyordu. Sağlığında yayımlanan dört kitabından üçü İngilizce'dir: 35 Sonnets (1918), English Poems I-II ve English Poems III (1921). Portekizce kitap olarak yayımlanan tek eseri Mensagem'dir (1934). Dergilerde kalmış birçok şiir, deneme vb. yazıları vardır.
  • Ardında bıraktığı elyazması fragman sayısı 25-27 bin arasındadır. Bütün eserleri 1942'de yayımlanmaya başlanmış ve 26 cilde ulaşmıştır.
  • İnsanlara bir şey vaat eden biri ortaya çıktığında ne düşünürsünüz?
  • İnsanlara bir şey vaat eden biri ortaya çıktığında, dünya biraz daha kötü bir yer olmaya başlar. Çünkü her vaat, bir karşılık bekler. Ve bu karşılıkların çoğu toplumsal ödünlerdir ve biliriz ki toplumsal ödünler hiçbir zaman hayra alamet değildir.
  • Dünya kime aittir?
  • Dünya hiçbir şey hissetmeyenlere aittir. Eylem adamı olmanın birinci şartı, duyarsız olmaktır.
  • Ruhunuza ne oldu?
  • Ruhum hayatımdan yoruldu.
  • Ruhunuzu ne yaptınız?
  • Yaşamak uğruna yıprattım ruhumu
  • Kalp düşünebilseydi ne olurdu?
  • Kalp düşünebilseydi, atmaktan vazgeçerdi.
  • Goethe göre insan babasına saygıyı ne zaman duyar?
  • İnsan, babasına borçlu olduğu saygıyı, ancak baba olunca duyar.
  • İlgi alanınız nedir?
  • Her şey ilgimi çeker, ama hiçbir şey beni avucunda tutamaz...
  • Karamsar mısınız?
  • Karamsar değilim, hüzünlüyüm.
  • Niye susuyorsunuz?
  • Susuyorum. Konuşursam anlaşılmayacağım. Ben susarak anlaşılmamayı tercih ederim.
  • Neredesiniz?
  • Ve şimdi buradayım işte, huzurlu ve sağlıklı bir yorgunlukla...
  • Bir insanın aklının biraz kıt olduğunu nereden anlarsınız?
  • Bir insanın aklının biraz kıt olduğunu, en iyi, başkalarına zarar vermeden espri yapamamasından anlarsınız."
  • Anlamak nedir?
  • Anlamak, sevmeyi unutmaktır.
  • Yalnız yaşayamıyorsam bu ne demektir?
  • Yalnız yaşayamıyorsan, doğuştan kölesin demektir.
  • Sevilmeyi düşünmek ne yapar?
  • Sevilmeyi düşünmek bizi yorar, telaşa düşürecek kadar yorar hem de.
  • Bizi en çok ne yoruyor?
  • En çok anlamak yoruyor bizi.
  • Kendinizden memnun musunuz?
  • Hayır, memnunum.
  • Birçokları niye acı çeker?
  • Birkaç kişi mutluluğu bulabilsin diye birçokları acı çeker.
  • Yürünen her yol nedir?
  • Yürünen her yol hayata katılan bir tecrübedir ve tecrübeden dönmek de zarardır
  • İnsan neden korkmamalıdır?
  • Korkmamalı insan kendinden ve yalnızlığından. Zihninin dile gelmesi, ancak kulağının kendisinde olmasıyla mümkündür. Başkasının hizmetine sunulan kulakların, kendi zihninin seslerini duyması ne mümkün?
  • Toplum daha çok bir şeyin nesiyle ilgilenir?
  • Bir şeyin doğruluğuyla değil, kulağa nasıl geldiğiyle daha çok ilgilenir toplum. Çünkü düşünce devreden çıktığında, dil oyunlarıyla en kötü düşünceler bile kulağa bir melodi tadında gelir.
  • Özgürlük nedir?
  • Özgürlük, yalnızlık ve sessizlikle beslenen ıssız içe çekilme halidir.
  • Her zaman “Yolun neresinden dönülse kârdır” sözü doğru olur mu?
  • Belli bir yol gidildikten sonra pek az kişi yolun ortasında hata yaptığını düşünüp geri döner. Yolun neresinden dönülse kârdır sözü, bazı yollar için geçerli değildir. Bazı mesafeler kısa da olsa orada tüketilen zaman çoktur. Bu yüzden de oradan dönülmesinin ne kadar kâr ya da zarar getireceği asla bilinmez
  • Utanıyor musunuz?
  • Hayır, utanmam ben. Niçin utanacakmışım ki? İnsanlığın özgürleşmesi için çalışırken nasıl utanılır ki?
  • İnsan, bedenini yıkadığı gibi nesini de yıkamalı?
  • İnsan, bedenini yıkadığı gibi yazgısını da yıkamalı. Kendi benliğinin ipini tutuyorsa elinde, çizgisini de çizmeli. Bir yön var oldukça kimse aynı yerde kalmaz kolay kolay.
  • Hayatımızı neyle doldururuz?
  • Hayatı düşlerimizle doldururuz, onu da eşyalarla ya da başka şeylerle.
  • Hayattan ne istediniz?
  • Hayattan çok az şey istedim ama o, o kadarını bile esirgedi benden.
  • Özgür olabilenler kimlerdir?
  • Kendi kendinle baş başa kalma cesaretine sahip olanlardır özgür olabilenler.
  • Kim yer değiştirmeye ihtiyaç hisseder?
  • Sadece hayal gücü çok zayıf olan insanlar, bir şeyler hissetmek için yer değiştirmeye ihtiyaç duyar.”
  • İnsanı ayakta tutan şey nedir?
  • İnsanı ayakta tutan kendi karşıtlarının sahip olduğu güçtür. Bir engelleme hissidir insana tüm o gücü veren ve dünyada hep yaşayacakmış gibi hareket etmesine sebep olan. Bir şeyin onu engellemesi hissidir ona bu gücü veren. Bir anlamda bir inatlaşma halidir yaşamak.
  • Hangi ayna bizi, dışarıdan biri olarak yansıtabilir?
  • Ne mümkün! İnsanı kendisinin dışına çekebilecek hiçbir ayna yoktur. Ve dolayısıyla bu anlamda bunu yapabilecek tek şey bir başka ruh ve bir başka gözdür. Kendimize dıştan bakmak için hep başkalarına ve başka şeylere bağımlı olacağız.
  • Birini severken yaptığımız her şey aynı zamanda nedir?
  • Birini severken yaptığımız her şey, bir anlamda kendimizle yaptığımız şeylerdir. Kendi zihnimizde tecrübe ettiğimiz şeyi pratikte görmek isteriz. Sevmek biraz da, onun varlığından emin olma halidir.
  • Ruh niçin yaşar?
  • Ruh, direnmesine rağmen sürekli ayartıldığı için yaşar.
  • Hayattan neyi amaçlıyorsunuz?
  • Hayatımdan zevk almayı amaçlamıyorum. Sadece onun yüce olmasını istiyorum; bu ateşi sürdürmek için bedenimi, ruhumu yavaş yavaş yakmak zorunda kalsam bile.
  • Acıya bakışınız nasıl oldu?
  • Acı çekmekten hiçbir zaman korkmadım. Sadece onu küçümsemedim, acı çekmekle beraber her türlü kaygıyı küçümsedim.
  • Doğal olan şey nedir? Sigara içmek doğal bir şey midir?
  • Doğal olan şey, içgüdüden kaynaklanandır; içgüdü yoksa içgüdüye en fazla benzeyen şey alışkanlıktır. Sigara içmenin doğal hiçbir yanı yoktur, içgüdüsel bir ihtiyaç değildir ama eğer alışkanlık edinilirse sigara içmek, gerçekten içgüdüsel bir ihtiyaç olarak hissedilen doğal bir edim olur.
  • İnsanın başına gelmeyen hususlar konusundaki bakışı nedir?
  • İnsanın başına gelmeyince, o şeyin olmadığı düşüncesi vardır. Bir şeyden korkmak için ancak yaşamak gerekiyor. Ama yaşandıktan sonra anlaşılması da artık bir şey ifade etmez.
  • Neden bıktınız?
  • Her şeyden bıktım ve her şeyin her şeyliğinden de bıktım.
  • Güzellik nedir?
  • Güzellik var olmayan her şeyin ismidir.
  • Kalbinizin durumu nasıl?
  • Kalbimde huzurlu bir ıstırap var ve sakinliğim vazgeçişimdendir.
  • Siz nesiniz?
  • Olmak istediğim ile başkalarının beni dönüştürdüğü şey arasındaki boşluğum ben.
  • Size göre insancıl olmak nedir?
  • İnsancıl olmak kabalıktır. Her şey bir tiyatrodur. Düşünmek yok etmektir.
  • Neyi öğrenmek gerekir?
  • Duygularla düşünmeyi ve akılla hissetmeyi öğrenmek...
  • İnsan ruhu nedir?
  • İnsan ruhu bir uçurumdur
  • Sizi ne dehşete düşürüyor?
  • Mutsuzluğunun farkında olmayan bunca insanın mutluluğu beni dehşete düşürüyor.
  • Bizi en çok ne yoruyor?
  • En çok anlamak yoruyor bizi.
  • Söylemek nasıl olur?
  • Söylemek iki şekilde olur: Konuşarak ve susarak.
  • Hayat nasıldır?
  • Hayat çelişkilerle doludur, tıpkı güllerin dikenlerle dolu olduğu gibi.
  • Kendinizle ilgili neyi farkettiniz?
  • Sık sık mutlu ve neşeli olmakla birlikte, daima üzgün olduğumu fark ettim.
  • Başlangıçlar nasıl yapılır?
  • Bütün başlangıçlar istenmeden yapılır.
  • Ne olmayı istiyorsunuz?
  • Bir sanat eseri olmak istiyorum, en azından ruhumla; çünkü bedenimle olmayı başaramıyorum.
  • Neyi öğrenemediniz?
  • Sevmeyi asla öğrenemedim. Sadece sevmeyi hayal etmeyi öğrendim.
  • Size ne acı veriyor?
  • Sevinçlerim de kederlerim kadar acı veriyor.
  • Kim mutludur?
  • Düşünmeyen mutludur.
  • Hayat nedir?
  • Hayat, birisinin karmakarışık ettiği bir iptir..
  • Kibirliye göre diğerleri var mıdır?
  • Kibirli birisi için diğerleri yoktur. O kendisinin diğeridir.
  • Kimin tutsağıyız?
  • Hepimiz kendi dışımızdaki şeylerin tutsağıyız.
  • Kader size ne verdi?
  • Kader bana yalnızca iki şey verdi: birkaç hesap defteri ve düş kurma yeteneği.
  • Yaşamak nedir?
  • Yaşamak, bir başkası olmaktır. Eğer bugün de dünkü gibi hissediyorsak, bizde duygu diye bir şey yok demektir; dün hissettiğimiz duyguların tıpatıp aynısını hissetmek hiçbir şekilde hissetmemek anlamına gelir; dün hissettiğimiz şeyleri bugün hatırlamaktan ibarettir bizim yaptığımız çünkü biz bugün, dünkü kayıp hayatımızın yaşayan kadavralarıyızdır.
  • Mutlu olanlar kimlerdir?
  • Mutlu olanlar, hayatlarını kimseye emanet etmeyenlerdir.
  • Anlamak nedir?
  • Anlamak için, kendimi yok ettim. Anlamak, sevmekle ilgili her şeyi unutmaktır.
  • Siz nesiniz?
  • Ben bir hiçim. Asla hiçten fazlası olmayacağım. Olmak da isteyemem. Bunun haricinde, içimde dünyanın bütün düşlerini taşıyorum..
  • Ne hissediyorsunuz?
  • Kendi ruhumdan sürgün edildiğimi hissediyorum.
  • Hiç düşlediniz mi?
  • Çok fazla düşledim. Artık düşlemekten yoruldum ama ondan bıkmadım. Hiç kimse düşlemekten bıkmaz çünkü düşlemek unutmaktır; unutmak ise bize yük olmaz, uyanıklığımız boyunca daldığımız düşsüz bir uykudur unutmak. Düşlerimde her şeye ulaşırım ben.
  • Geçmişiniz nedir?
  • Geçmişim, olmayı başaramadığım her şeydir.
  • Şeylerin değeri neye bağlıdır?
  • Şeylerin değeri var oldukları süreye değil, bıraktıkları etkiye bağlıdır.. Unutulmaz anlar ve eşsiz insanlar işte bu yüzden vardır.
  • Hiçbir beklentisi olmayan için durum nedirdir?
  • Hiçbir beklentisi olmayan için, gelen her şey makbuldür.
  • Hayat nedir?
  • Hayat, gönülsüzce çıkılan deneysel bir yolculuktur. Bu yolculuk, ruhun maddeler dünyası boyunca yaptığı bir yolculuktur ve yolculuk yapan ruh olduğu için, deneyimlenen şey de yine ruhtur.
  • Ömrünüz nasıl geçiyor?
  • Her şeyi ertelemekle geçiyor ömrüm.
  • Ne iyiydir?
  • Var olmaktansa düşlemek daha iyi.
  • Şair kimdir?
  • Şair daima elinden gelenin ötesine uzanan kişidir.
  • Biz neyle ne oluruz?
  • Biz, duyguyla kendimiz, zekayla başkaları oluruz.
  • Edebiyat neyin kanıtıdır?
  • Bütün sanatlar gibi edebiyat da hayatın yetmediğinin kanıtıdır.
  • Yaşamak nedir?
  • Yaşamak, başkası olmaktır.
  • Hayata nasıl yaklaşıyorsunuz?
  • Bir bulmaca meraklısının ilgisiyle yaklaşıyorum hayata..
  • Düşünmek nedir?
  • Düşünmek, gözü bozuk olmaktır..
  • Arasıra ne olmak gerekir?
  • Ara sıra mutsuz olmak gerek Doğal olabilmek için...
  • Son olarak özgürlüğü kim hissedemez?
  • Asla kısıtlanmamış kimse özgürlüğü hissedemez.
  • Bu güzel söyleşi için teşekkür ederim.
  • NOT: Bu muhayyel söyleşi yazarın eserlerinden alınan cümlelere sorular üretilerek kurgulanmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.