“Dervişin teselli koleksiyonu” yazarı Mecit Ömür Öztürk ile muhayyel söyleşi 2

  • Murat ettiklerimize ulaştığımızda her şey süt liman mı olacak?
  • Murat ettiklerine ulaştığında mutlu olacağını düşünüyor olabilirsin. Açık olarak bilmen gerekir ki onları elde ettiğinde de benzer endişeler, benzer kederler, benzer zorluklar ortaya çıkabilir.
  • Yapması gerekenin tersini yapan nasıl bir sonuçla karşılaşır?
  • Hiçe sayılacak olanları önemseyen, önemsenecek olanları da hiçe sayan kişi, kendi mutluluğunun katili olur.
  • İnsan, bütün istediklerine erişseydi ne olurdu?
  • İnsan, bütün istediklerine erişseydi kendini geliştirme yollarını adımlamazdı. Çalışkanlığı terk eder, tembelliğe düşerdi. Yeni arayışlara girmez, yeni sistemler kurmazdı
  • Duruma göre olaylara bakış açısı değişir mi?
  • Kötü, istenmez bir şey bile olsa,seni sevgiliye götürürse, o şey sevimlidir,güzeldir. "
  • Son nefeste Rabbimize nasıl bir tablo sunalım?
  • Hayat defterin kapandığında Rabbine şu sözlerle hitap edebilmeyi şimdiden niyetlen:
  • Hakkımdaki takdirlerine hiç karşı geldim mi?
  • Hayatımdaki hadiselerde sana hiç itiraz ettim mi?
  • Senin, olmasını murat ettiğin bir şeyin olmamasını diledim mi?
  • Senin, nasip etmediğin bir şey için hiç " Niye olmuyor?" diye söyledim mi?
  • Musibetlerin faydası olur mu?
  • Musibetler, bizi engin görüşlü kılar. Yaşamımızdaki ihtiyaç fazlası şeyleri ve insanları çıkartır.
  • Beklemek neye benzer?
  • Beklemek, zehir gibidir.
  • Acele edeyim mi?
  • Acele etme, daha elverişli günlere sakla kendini.
  • Bazı nimetlere nasıl ulaşılır?
  • Öyle nimetler ve mutluluklar vardır ki onlara ancak bazı acılar sonrasında erişilmesi mümkün kılınmıştır.
  • Bazı sorunlar niçin verilir?
  • Kimi sorunlar çözülmek üzere değil, bir müddet onları tartışmak üzere, onlarla beraber yaşamak üzere özel olarak gönderilir.
  • İnsana bazı kederler niçin verilir?
  • İnsana zorluklar verilir. Acılar verilir. Riskler verilir. Kaderin kendisine verdiklerini yoğurmak ve biçimlendirmek, insana düşen bir iştir.
  • İnsana düşen nedir?
  • İnsana düşen: arzu ettiği mutluluklara ermişse bunları kendisine bahşeden Allah’a şükretmektir.. Gerekli maddi ya da manevi vesilelere başvurduğu hâlde o mutlulukları elde edememişse de sabretmektir.
  • Kayıp kazanca dönüşebilir mi?
  • Sabırla karşılanan hiçbir kayıp boşa gitmez, önünde sonunda hepsi kazanca dönüşür.
  • Bize verilenlerle neden mutlu olamıyoruz?
  • Bize nasip edilenlerin bizi mutlu etmeyişinin sebebi, onların az olmaları değil, şükür duygumuzun noksan olmasıdır.
  • Acıdan ders alınmazsa ne olur?
  • Sana bir şey katmayan her türlü acı, boşuna çekilmiş demektir
  • İman zayıfladıkça ne olur?
  • İman zayıfladıkça ümitler de zayıflar. İman zayıfladıkça Allah , yaşamdaki işleri birtakım kötü niyetli insanlara bırakmış gibi kara düşüncelere saplanır insan.
  • Birini Allah’a havale etmek nedir?
  • Tanrı 'ya havale etmek de bir çeşit dövmektir.
  • Her şey Allah’tan mıdır?
  • Madem yaşadığın her hadisenin Allah'tan olduğuna inanıyor­sun o halde hepsini güzel bir rıza ile karşılaman gerekmez mi?
  • İşlerini Allah'a ısmarla, olanların hepsini Allah'tan bil!
  • Şükürle mutluluk arasında bir bağ var mıdır?
  • Şükürle mutluluk arasında kuvvetli bir bağ vardır. “mutlu olursan şükredersin.” cümlesi yanlıştır. Doğru cümle şudur: “şükredersen mutlu olursun.”
  • İnsan ilahi huzura nasıl bulunur?
  • İnsan, ilahi huzurda ibadetlerle de diz çöker, musibetlerle de diz çöker. İkisinde de aynı derecede teslimkar ve razı olanlar kazanır.
  • Dünya bir cennet midir?
  • Dünyaya cennet olma görevini yüklemek, kimsenin hakkı değildir.
  • İnsan değer görmemekten ne kadar incinir?
  • İnsanın değer görmemekten ne kadar incineceği, biraz da kendine atfettiği yapay değerlerin çokluğuna bağlıdır.
  • Bazı vakitler, insan ne düşünür?
  • Bazı vakitler, insan kendini sahipsiz gibi hisseder. Kimsenin bir şeyi değilmiş gibi...
  • İnsan hep neyi düşünür?
  • İnsan hep yitirdiklerini düşünür, mazhar olduklarını değil.
  • İmtihanlar nedir?
  • İmtihanlar, Allah'a ve maneviyata bağlılığımızı ölçen deneyimlerdir...
  • İnsan ne ile yaşar?
  • İnsan ümitle yaşar.
  • Nimetler az çalıştığımız için mi gelmezler?
  • Nimetler az çalıştığımız için değil, onlara uygun bir zemin olmadığımız -oluşturmadığımız- için de gelmezler.
  • Bazı insanlar güzellikleri göremez mi?
  • Herşey yolunda gitse bile kalbindeki karanlık sebebiyle hayatı ve olayları daima karanlık gören insanlar vardır.
  • Bazen beynimiz bizi yanıltır mı?
  • İçinden geldiğini sandığın bazı düşünceler, aslında sana dışarıdan, telkinle gelir. Sen de bunları kendi fikrin zannederek savaşmaya başlarsın.
  • Etrafımızdaki insanların hangi yönlerine odaklanmalıyız?
  • Etrafındaki insanların olumsuz yönlerine odaklanırsan sıkıntılı yönleri gelişir, olumlu yönleri kurur.
  • Hayat karşında nasıl bir durumdayız?
  • Durduramaz insan, hayatın elinde olmayan akışını. Bir yerini tutsa, bir başka tarafı düşüp parçalanır. Bu durumda insana düşen şey, bütün tehlikeleri ortadan kaldırmaya çalışmak gibi anormal bir çabanın içine girmek değil, hayatın içindeki hadiselerden daha az etkilenmenin, olumsuz etkileri olumluya çevirmenin yollarını öğrenebilmektir.
  • Emek harcamanın önemi ve güzel sonuç almayla ilgili Mevlana ne söylüyor?
  • Sıradan otlar, bir ayda yetişir. Gül yetiştirmek isteyen bir sene beklemelidir.
  • Son olarak okuyucularımıza gelecek korkusu ile ilgili ne tavsiye edersiniz?
  • Şimdi durmadan su içmek yarınki susuzluğu gidermez; şimdi hızlı hızlı nefes almak, bir dakika sonraki nefes ihtiyacını ortadan kaldırmaz. Aynen öyle de gelecekteki zamanlar için şimdiye ait sabrı kullanmak, o acıları hafifletmeyeceği gibi, şimdi yaşanan dertlere karşı da insanın dayanma gücünü azaltır.

Bu güzel söyleşi için teşekkür ediyorum.

NOT: Bu muhayyel söyleşi yazarın kitaplarından alınan cümlelere sorular üreterek kurgulanmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.