Beşir Ayvazoğlu ile muhayyel söyleşi

  • Beşir Ayvazoğlu (1953 Zara, Sivas), edebiyatçı, şair, yazar, gazeteci.
  • 1975'te Bursa Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü'nü tamamlamıştır.
  • Gazetecilik mesleğine Hergün, Tercüman, Türkiye ve Yeni Ufuk gazetelerinde, köşe yazarlığı ve yöneticilik ile devam etmiştir.
  • Dergâh, Kubbealtı Akademi, Hareket, Hisar, İzlenim, Türk Edebiyatı, Türkiye Günlüğü, Yeni Türkiye gibi dergilerde birçok deneme ve makale yayımlamıştır.
  • Türkiye Yazarlar Birliği, iLESAM, Çocuk Vakfı ve Sezer Tansuğ Kültür ve Sanat Vakfı’nın kurucu üyeleri arasında yer alıp Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin de üyesidir. Şiir, deneme, araştırma, inceleme ve biyografi alanında yayımlanmış çok sayıda kitabı bulunmaktadır.

  • İslam hangi kafalarda güzeldir?
  • Cahil kafalarda bütün esrarını kaybeden İslam entelektüel kafalarda ne güzeldir.

  • Çiçeklerle aranız nasıl?
  • Çiçekleri hep sevdim; çiçek sevmeyen biri herhalde normal bir insan olarak kabul edilemez.

  • Yaşamak nasıl bir şey?
  • Yaşamak, çok nadir rastlanan bir şeydir. Çoğu insan sadece var olur.

  • Gül nasıl bir çiçektir?
  • Gül, zaman zaman lâle ve karanfil gibi zorlu rakiplerle mücadele etmek zorunda kalmışsa da, saltanatını her zaman korumuş, bütün çiçekleri, hattâ tabiatı özetleyen bir çiçektir; vazgeçilmezliği belki de bundan...

  • Osmanlı’da ahşap ve taş neyin semboluydu?
  • Osmanlı mimarının nazarında ahşap faniliğin, taş ise ebediyetin sembolüydü.

  • Gerçek güzellik ağacın nesindedir?
  • Gerçek güzellik, ağacın değişen niteliklerinde değil, değişmeyen özündedir.

  • Türk ruhu neyi sevmez?
  • Türk ruhu karışık şeyleri sevmez, güzelliği sadelikte arardı.

  • Biz geçmişe bağlayan nedir?
  • Bizi geçmişe bağlayan onun güzellikleridir.

  • Ne vardır?
  • Her günün gecesi, her baharın hazanı vardır...

  • Mevlana düşmanla ilgili ne söylüyor?
  • Her düşman senin ilacındır,” diyor Mevlânâ, “Senin için hoş ve faydalı bir kimyadır”

  • Geçmişimizle bağımız ne şekildedir?
  • Geçmişimizin ancak bir kısmıyla düşünebilmekte fakat bütün geçmişimizle arzulamaktayız..

  • Leylek hakkında ne söylersiniz?
  • (leylek) yaz kuşlarından biri değil, yazın kendisidir; kırmızı gagasından çıkan tıkırtılarsa sese dönüşmüş bir sıcak temmuz

  • İyi kitaplar okumanın nasıl bir katkısı olur bize?
  • İyi kitaplar okuduğunuz, güzel sanatlarla ilgilendiğiniz zaman estetik zevkiniz de kendiliğinden yükseliyor.

  • Gül ve menekşe neye benziyor?
  • Gül nasıl güzelliği ile sevgiliye benziyorsa, menekşe de boynunun eğikliği dolayısıyla dertli âşığa benzemiştir. Cihanın gül bahçesi bunun için onların kavuşmalarını önlemiştir.

  • Edebiyat dünyamızın durumu nedir?
  • Edebiyat dünyamız bir çöl gibi kupkurudur; yani bizde köklü bir edebiyat çevresi yoktur; hiç kimse edebiyatı ve sanatın diğer dallarını meslek edinemez, geçimlerini hep başka işlerle sağlamak, dolayısıyla enerjilerini ve zekâlarını ekmeklerini kazandıkları işlerde harcamak zorundadırlar.

  • İnsanla ilgili algı nasıl değişmiştir ve neye dönüşmüştür?
  • Batı'da olduğu gibi bizde de, insanın insan olarak güzel bir dünyada yaşaması ve varlıktaki bütünlüğün şuuruna varması amaç olmaktan çıkmıştır. İnsan, artık teknolojinin, politik ve ekonomik güçlerin hakir bir hizmetkârıdır.

  • Kedi sevgisiyle öne çıkan şahsiyetlerden örnek verebilir misiniz?
  • Kedi sevgisini en uç noktasında yaşayan ilgi çekici şahsiyetler vardır. Galata Mevlevihanesi'nin seçkin hücrenişinlerinden rind-meşrep şair Fasih Dede büyük bir kediseverdi. Kırk kedisi vardı; otuz dokuzu kendisinden Önce ölmüş, hepsini kefenleyerek dergâhın mezarlığına gömmüştü. Kırkıncı kedisi kara bir kediydi; onunla birlikte öldü ve birlikte gömüldü(1699). Beyazit Devlet Kütüphanesi'nin "Kedili Kütüphane" diye anılmasına sebep olan allâme İsmail Saib Efendi'nin kediciliği hakkında çok yazılmıştır.

  • Çiçekler topraktan nasıl çıkarlar?
  • Ve çiçekler, toprağın zindanından yağmurun ipine tutunup çıkarlar...

  • Ölüm nedir?
  • Ölüm zamanın zaferinden başka bir şey değildir.

  • Doğunun bilgisi nasıl bir bilgidir?
  • Doğu’nun bilgisi, eşyaya hâkim olmaktan çok,insanın iç tekâmülünü gözeten bir bilgidir.

  • Büyük yazarları tam tanımak mümkün müdür?
  • Necip Fazıl gibiler hakkında yazılabilecek her cilt, onları ancak bir taraflarıyla yakalayabilir. Bütünüyle kavramak, ruh ve zekâ portrelerini eksiksiz çizmek imkânsızdır.

  • Bir hayvanı sebepsiz yere öldüren sizde ne düşündürür?
  • Ben herhangi bir hayvana sebepsiz yere kıyabilenlerin insanları da gözlerini kırpmadan öldürebileceklerini düşünüyorum.

  • Aşk ne değildir?
  • Aşk, sevenle sevilen arasındaki münasebet olmadığı gibi, Allah'in zatına ilave edilmiş soyut bir nitelik de değildir...

  • Kitaplarınızla münasebetiniz nasıl?
  • Kitaplarımı hemen bulamazsam, bu kitaplardan piyano tuşları gibi hemen istediğim sesi çıkaramazsam rahatsız olurum. Bir dakikada bulamayacağım kitap benim değilmiş gibi durur.

  • Gül neyi temsil eder?
  • Gül, aşkın her çeşidinde sevgiliyi temsil eder. Bülbül ise onun aşkıyla yanıp tutuşan âşıktır...

  • Şekiller nedir?
  • Hâlbuki şekiller aldatıcıdır.

  • Medeniyet nedir?
  • Medeniyet her şeyden evvel bir zihniyet meselesidir.

  • Romancı kime benzer?
  • Romancı insanların arasında allah'a en çok benzeyendir. Allah'ın maymunudur. canlı yaratıklar doğurur, kaderler icat eder, bu kaderleri hadiseler, felâketlerle dokur.

  • Sütlü kahve neyi temsil eder?
  • Sütlü kahve, genel uygulamaya göre, büyükler kahve içerken "Ben de isterim" diye tutturan arsız çocukların yüzlerinin Arap olmaması için alınan bir önlemden; gerçek tiryakilere göre de, tiryakilikten nasiplenmemiş kişilerin zevksizliğinden ya da bir-iki kaşık kahveyi heder etmeden sütünü içemeyen dünyaya kazık kakma heveslilerinin züppeliğinden ibaretti.

  • Menderes’in yanılgısı neydi?
  • Menderes'in yanılgısı danışmanlarını seçmeyi bilmemesiydi.

  • Arif Nihat Asya kimi arıyor ve ne söylüyor?
  • Ey kırk yıl önce dudağımı değdirdiğim fincanın sahibi; müddetimi doldurduğum günden beri seni aramaktayım. Neredesin?"

  • Osmanlının ev konusundaki yaklaşımı nasıl olmuştur?
  • O halde evleri standartlaştırmak yerine, evlerin parçalarını standartlaştırmak daha insani bir çözümdür ve yalnızca Osmanlı dünyasında uygulanmıştır.

  • Entelektüel nedir?
  • Entelektüel dediğimiz mahluk sonu gelmeyen kafa tedirginlikleri içinde kıvranan bir zavallıdır

  • Bir şehrin yerlisi kalmamışsa orada ne olmuş demektir?
  • Bir şehrin yerlisi kalmamışsa, o şehrin kendine has çehresini ve hususiyetlerini koruyacak ve savunacak kimse de kalmamış demektir.

  • Aşkın çehresi neye benzer?
  • Aşkın çehresi, hüznün çehresine benzer...

  • Prof. Harr’in evlerin yapısıyla ilgili iddialı bir sözü var paylaşır mısınız?
  • Prof. Harr diyor ki: "Bana evlerin 30-40 senede eskimesini sağlayın, ben size dünyanın bütün şehirlerinin meselelerini halledeyim." Halbuki Avrupa'da şehirler hiç değişmeyecekmiş gibi kuruldu.

  • Dünya yenileniyor mu?
  • Her nefeste dünya yenilenir, fakat biz dünyayı öyle durur gibi gördüğümüzden dolayı bu yenilenmeden haberdar değiliz.

  • Reşat Nuri Güntekin kahvelerin fonksiyonu ile ilgili ne söylüyor?
  • Nihayet, anlaşıldı ki, kahve işsizlikten ve aile dirliksizliğinden doğan ıstıraplara karşı sığınılacak tek kaledir. O da olmasa, mütekaitler için ölmekten başka yapılacak iş kalmayacaktı.

  • Sanat ne ile yetinmez?
  • Sanatlar görünen şeylerin taklidi ile yetinmeyip ideale yükselir ve objelerin kemâlini tamamlarlar.

  • Mutlak güzellik nedir?
  • Mutlak güzellik ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın, ele geçirilmesi mümkün olmayan, ele geçirildiği zaman da sanatın konusu olmaktan çıkan aşkınlıktır.

  • Ünlü şehirci mimar Le Corbusier’in İstanbul’un binalarıyla ilgili güzel bir tespiti var söyler misiniz?
  • İstanbul’da veciz bir doku görülür; bütün fânilerin evleri ahşap ve Allah’ın evleri ise taştandır.

  • Şiir ne zaman şiir olur?
  • Şiir, onu yazanın kişiliği dışında gelişir ve ancak o zaman şiirdir.

  • Şark adetinde ödemede usul nedir?
  • Şark adetinde büyükler yanında küçükler para vermez…

  • Kötülükten menetmek için anne-babaya düşen nedir?
  • Çocukları bir fenalıktan menetmek için o fenalığı ananın, babanın yapmamaları lazım gelir.

  • Kahve neyin nişanesidir?
  • Her türlü muhabbetimizin, uhuvvetimizin nişanesi kahvedir. "Bir fincan kahvenin hakkı kırk yıl sürer" derler. Bilmem ki, bir sözün hükmü o kadar sürer mi?"

  • Ölüm nedir?
  • Ölüm sevdiklerimizin güzelliğini arttıran bir duvaktır. ince buruşuklukları, derindeki pürüzleri örtüp silen bir duvak

  • Kahvenin yanında suyun içilmesinin adabı nedir?
  • Kahveden önce birkaç yudum su içilerek ağızdaki diğer tatların yok edilmesi gerekir; bunun için kahve yarım bardak suyla birlikte ikram edilir. Suyun sonra içilmesi ayıptır, çünkü kahvenin beğenilmediği anlamına gelir.

  • Osmanlı döneminde dayanıksız malzemelerin kullanılmasının sebebi nedir?
  • Osmanlı döneminde hemen her zaman ahşap, kireç ve kerpiç gibi dayanıksız malzemelerin kullanılması, insanlara bâki olanın sadece Allah olduğunu ima etmek içindir.

  • Akşam nedir?
  • ve akşam geceye ihtişamlı bir önsözdür.

  • Bazı insanlar neden karamsardır?
  • Bazı insanlar vardır ki, karamsarlık mikrobu taşırlar; dünyayı felaketin eşiğindeymiş gibi görmeniz için onlarla beş on dakika beraber olmanız yeter. Bazılarının da heyecanları sâridir; sislerin dağılıp ufkunuzun açılmasını ve geleceğe dair ümitlerinizin canlılık kazanmasını sağlarlar.

  • Sanat politik ve sosyal akımlar için çok mu önemlidir?
  • Sanata dayanmayan, sanatçılarını bulamayan veya benimsemeyen hiçbir politik, hiçbir sosyal akım, hiçbir zaman ve hiçbir ülkede tutunamamış, yayılamamıştır

  • Dilin bütün imkanlarını kullanarak konuştuğumuz zaman ne olmaktadır?
  • Dilin bütün imkanlarını kullanarak konuştuğumuz zaman aslında bütün zamanlar konuşmaktadır.

  • Çiçeklerin ve çocuklarla ilgili önemli bir sorunuz var buyurunuz?
  • Çiçeklerin ve çocukların kaale alınmadığı bir dünya nasıl tasavvur olunabilir, bu dünyada insanlar nasıl yaşayabilir?

  • Son olarak çiçeklere verilen adların kadınlara verilmesiyle ilgili ne söylersiniz?
  • Çiçeklere verilen adlardan çoğu, çiçeklerden başka bir de kadınlara yakışmaktadır. Esasen bu adlarda kadınca bir hassasiyetin varlığını hissetmemek imkansız.

  • Bu güzel ve faydalı söyleşi için teşekkür ediyorum.

  • NOT: Bu muhayyel söyleşi yazarın eserlerindeki cümlelere sorulan üretilerek kurgulanmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.