Ehl-i Sünnet Âlimleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker, İsrail'e karşı topyekun mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Çeker, “Duyarlı halkımızın başlattığı İsrail ve destekçilerinin mallarının alım satımına karşı boykot devam etmektedir. Ancak yeterli olmadığı görülmektedir” dedi.
İsrail mallarını boykot, Tacikistan'daki başörtüsü yasağı ve sosyal medyadaki dezenformasyon ile ilgili basın açıklaması yapan Ehl-İ Sünnet Âlimleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker, “İsrail maalesef, tüm dünya halklarının tepkisine, Birleşmiş Milletlerin ateşkes kararlarına rağmen Gazze ve Refah'taki saldırılarına devam etmektedir. Filistin'i adeta cehenneme çeviren, Gazze'de soykırım yapan ve gelen yardımları bile engelleyerek insanları açlıktan ölüme mahkum eden İsrail'e karşı toptan mücadele edilmeli ve bu insanlık suçuna artık dur denilmelidir. Bu bağlamda duyarlı halkımızın başlattığı İsrail ve destekçilerinin mallarının alım satımına karşı boykot devam etmektedir. Ancak yeterli olmadığı görülmektedir. Bu konuda bütün kuruluşlar, STK’lar ve duyarlı insanlar olarak daha çok gayret etmemiz ve tüm İsrail mallarını boykot etmemiz gerektiğini tekrar hatırlatıyoruz. Unutmayalım ki, İsrail destekçilerinin en çok korktuğu şey ekonomik zarar ve iflastır. Bu onların korkulu rüyasıdır. Dolayısıyla boykotun dalga dalga yayılması İsrail ve destekçilerini sarsacak, belki de saldırı ve soykırımı durduracaktır. Milletimizin boykot konusunda daha dikkatli ve hassas olmalarını ve İsrail'e destek olanların mallarını kesinlikle almamalarını istiyoruz. Boykot her yerde olmalı ve zulmün beslendiği ekonomik can damarları ve para muslukları kapatılmalıdır” diye konuştu.

“TACİKİSTAN'DAKİ BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINI KINIYOR”
Tacikistan'daki Başörtüsü yasağını kınıyor ve bu yüzyılda hala böyle bir insanlık ayıbının yaşanmasını esefle ve üzüntü ile karşıladıklarını ifade eden Prof. Dr. Orhan Çeker, “İsrail zulmüne boykotla karşı koymalı, boykotu destekleyen işletmeler desteklenmeli, boykot mallarının muadili olan yerli mallar ve markalar tercih edilmelidir. İkinci olarak, Tacikistan'daki Başörtüsü yasağını kınıyor ve bu yüzyılda hala böyle bir insanlık ayıbının yaşanmasını esefle ve üzüntü ile karşılıyoruz. İnsan haklarına aykırı olan bu yasak karşısında uluslararası insan hakları mahkemesini göreve çağırıyor, dünyadaki tüm vicdan sahiplerini bu ayıba karşı olmaya davet ediyoruz. Üçüncü olarak son günlerde bazı ateist, deist ve aknostik sitelerin İslam'a hınçla ve düşmanca saldırıları, Hz. Peygamber dahil bütün kutsal değerlerimize hakaret etmeleri milletimizi üzmüş ve derinden yaralamıştır. Milletimizin dini değerleri ve kutsallarına karşı yapılan bu saldırılar ve hakaretler kamu güvenliğini tehdit eder hale geldiği için bunlara karşı mutlaka YASAL düzenlemelerin yapılması bir zaruret haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.
“HER TÜRLÜ ZULME VE HAKSIZLIĞA KARŞI DİK DURACAĞIZ”
Son dönemlerde sosyal medyada çıkan Şeriat İslam değildir, Yahudi örfüdür" söylemlere değinen Başkan Çeker, “En son olarak da bazı kişilerin sosyal medyada "Şeriat İslam değildir, Yahudi örfüdür," gibi yanlış yönlendirici, dezenformasyon içerikli beyanatlarına şahit olduk. Halbuki herkesin malumudur ki şeriat İslam'dır, son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)in şeriatıdır. En basitinden Diyanet İslam Ansiklopedisi Şeriat maddesine baksalar bile bu gerçeği görürler. Orada Şeriat; İslâm'a ait dinî, ahlâkî ve hukukî hükümler bütünü, olarak tanımlanır. Biz ESAB olarak sosyal medyadaki bilgi kirliliği yanında dünyadaki her türlü zulme ve haksızlığa karşı dik duracağımızı, kutsallarımıza saldırarak ülke huzurunu bozanlarla mücadele edeceğimizi bildirir, desteğinizden dolayı hepinize teşekkür ederiz” şeklinde konuştu. ABDULĞANİ ÇİFTÇİ