Savaş Ş. Barkçin ile muhayyel söyleşi

  • Tam adı: Savaş Şafak Barkçin
  • Unvan: Şair, Siyaset Bilimci, Bürokrat, Yazar
  • Doğum: Ankara, Türkiye, 27 Kasım 1966
  • Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nden mezun oldu (1989).
  • Washington’da Johns Hopkins Üniversitesi, SAIS okulundan master derecesi (1996), Bilkent Üniversitesi’nden siyaset felsefesi doktorası aldı (2001).
  • 1989’da Devlet Planlama Teşkilatı’na girdi.
  • 2003’te TİKA başkanlığına atandı.
  • TÜBİTAK’ta 2004-2007 yılları arasında Başkan Danışmanı olarak görev yaptı.
  • Uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi ve medeniyet konularında pek çok konferans ve dersler vermiştir, aynı zamanda profesyonel bir moderatördür.
  • Müzik, tarih, şiir, tasavvuf ve edebiyat Dr. Barkçin’in başlıca ilgi alanlarıdır. Bu alanlarda pek çok yazıları, kitapları, üniversite dersleri, tercümeleri, televizyon programları ve konferansları vardır.
  • 2009’da yayınladığı "Ahmed Avni Konuk: Görünmeyen Umman" adlı biyografi kitabı Yazarlar Birliği ödülü almıştır.
  • Aralık 2013’te klasik bir divan olan “Dîvân-ı Zerefşân”ı yayınlamıştır.
  • 2016’da yayınladığı “Gönül Makâmı” kitabı 2017 ESKADER ödülüne lâyık görülmüştür. Serbest ve hece ölçülü şiirleri vardır.

  • Muhafazakar iktidarların düştüğü hata nedir?
  • 2.Abdülhamid’den beri bütün muhafazakâr iktidarlar aynı hatâya düşüyor. Bu hatâ, maddî başarıların, fizikî şartların iyileştirilmesinin, yatırımların çoğalmasının ve büyük bütçelerin tek başına bir vasıf değişimi getireceği yanılgısıdır.

  • İşimizi nasıl yapalım?
  • Biz Allah'ın razı olacağı şekilde işimizi yapmaya bakalım. Allah için yapılan hiçbir iş zayi olmaz.

  • Neyi öğrenemediğimiz için yanmıyoruz?
  • İngilizce öğrenemediğimize yandığımız kadar akaidi, fıkhı, siyeri, ahlâkı öğrenmediğimize yanmıyoruz.

  • Neye dikkat edelim?
  • Diline dikkat et, dilin (gönlün) olur.

  • Kişi neyle taşar?
  • Kişi neyle dolarsa, onunla taşar.

  • Söz ile özün bir olması önemli midir?
  • Söz ile öz bir değilse o kişiden sadece zarar gelir.

  • Çok şey bilmemiz konusunda ne dersiniz?
  • Bir tık ile binlerce sayfalık bilgiye ulaşan insan, Yaradan'ını bilmiyorsa ne değeri var?

  • Boş vakit konusuna bakışınız nedir?
  • "Boş vakit" modern Batı medeniyetine uyar, fakat bizim medeniyet telakkimize uymaz. Çünkü müminin her yaptığını Allah için yapması beklendiğinden "boş" veya "serbest" diye adlandırılacak bir zaman dilimi yoktur. Müslümanın dinlenirken de, çalışırken de vakti değerlidir, doludur, anlamlıdır. İslam'da boş zaman yoktur.

  • İnsana saygı ne kadar önemlidir?
  • İnsana saygısı olmayanın çiçeğe-böceğe saygısı olabilir mi?

  • Geleceğimiz nasıl insanlardan oluşmalı?
  • Bizim istediğimiz geleceğin ülkesi böyle bilinçsiz değil, bilen ve düşünen, tanıyan ve tanıtan insanlardan oluşmalı...

  • İnancımızla aramız nasıl?
  • İnancımızla aramızda hep bir mesafe var.

  • Kendimizle aramız nasıl?
  • Biz kendimizi çok nadiren ziyaret ediyoruz. Hatta kendi kendimizi unuttuk. İki asırdan beri ötekinin ne yapıp ne söyledikleriyle uğraşıyoruz bizcileyin değil onculayın bakıyoruz.

  • Kişi nedir?
  • Kişinin gönlünde ne varsa, kişi odur.

  • Şimdi nasıl cahiller var?
  • Eskiden "mâlumatsız" cahiller vardı, şimdi ise "mâlumatlı cahiller."

  • Müslümanların temel meselesi nedir?
  • Müslümanların temel meselesi kuvvet değil şahsiyet eksikliğidir. Yani kendisi olamamak, hep başka birileri gibi olmaya çalışmaktır.

  • Ne olmadan ne olmaz?
  • Yön olmadan yöntem olmaz. Yol olmadan yolcu olmaz.

  • Size göre kelime nedir?
  • Her 'k e l i m e' bir alemdir.

  • Sabır neyin ışığıdır?
  • Ümitsizlik karanlığının ışığı sabırdır.

  • Cüret, cahil ve cesaret kelimeleri hakkında açıklama yapabilir misiniz?
  • Ne doğru söylemişler: "Câhil cesûr olur." Aslında dilimizde cesaret müsbet, olumlu bir kavramdır. Kökeni "köprü" anlamına gelen "cisr" ile aynıdır. Kişinin çölü, köprüyü geçer gibi korkusuzca geçip gitmesi demektir. "Cür'et" ise Arapçada "bahadırlık, yiğitlik" demektir. Ama dilimizde olumsuz bir anlama sahiptir. Haddini bilenin ataklığına "cesaret," haddini bilmeyenin ataklığına ise "cüret" denir. Câhil cüretli, âlim cesaretli olur. Câhilin cüreti, âlimin cesaretinden fazladır. Âlim bilir iddia etmez, câhil bilmez iddia eder. Buna bakarak insanların câhil mi, âlim mi olduğunu hemen anlayabilirsiniz.

  • Batının ahlakla ilgisi nasıldır?
  • Batı son 300 yıldır maddi gücünü artırırken asla ahlaklı davranmadı, ahlaki olmak diye bir derdi hiç olmadı. Çünkü batı, bugün küfrün timsalidir. Küfür ise mutlak "ben" demektir. Mutlak bencillik demektir.

  • Dilin önemi nedir?
  • Dili kaybetmek dini kaybetmenin ilk aşamasıdır.

  • Allah’a ne kadar güveniyoruz?
  • İki kuruşluk teknolojiye, oy verdiğimiz partiye, kitabını okuduğunuz entele güvendiğimiz kadar Allah'a güvenmiyoruz

  • Ne olmadan marifet olmaz?
  • Muhabbet olmadan mârifet olmaz.

  • Bize nasıl kişiler lazım?
  • Akıllı adam lazımdır, ama akıllı olup gayretsiz olan işe yaramaz. Bize çok gayretli olup ortalama akla sahip kişiler daha çok lazımdır.

  • Görünmezlik ve bilinmezlik hakkında ne dersiniz?
  • “Görünmezlik” tefekkürü, “bilinmezlik” felsefeyi harekete geçirir. Görünmezlik imân ile, bilinmezlik şüphe ile ilgilidir.”

  • "Vakit nakittir" sözünün kaynağı nedir?
  • "Vakit nakittir" sözü Batılılar'ın "time is money" sözünden tercümedir. Kapitalist mantığın her şeyi paralaştıran ve paralayan çarpık zihniyetine göre elhak bu doğru bir sözdür.

  • İnsan değişebilir mi?
  • İnsan ünsiyetten nisyana düşebilir, çoğu kez düşer de...

  • İki asırdan beri bize ne oldu?
  • İki asırdan beri yönümüzü, yolumuzu şaşırdığımız için her şey allak-bullak oldu. Çünkü din, yön ve yol demektir. Yön yamulunca yol da yamuldu. Kalp de, akıl da, dil de tevhid ile olan bağını kopardı. Tevhid dili zayıfladı, şivesi bozuldu, kelimeleri kayboldu. Tekrar o dili hatırlamalı, zihnimiz ve kalbimizle o dilin dilbilgisini, sözdizimini, kelime dağarcığını öğrenmeliyiz. O dili konuşmalıyız ve âlemi de o dil ile konuşturmalıyız.

  • Dinimizin bir emri de nedir?
  • Her bilgiye, her görüşe, her insana açık olmak dinimizin emridir

  • İnsan inşasına yeteri önemi veriyor muyuz?
  • Bina inşasına verdiğimiz değerin onlarca katını insan inşasına vermedikçe bu şikayetlerimiz bitmez.

  • Niyet eylemin sonucuna etki eder mi?
  • İslam'ın çok önemli bir farkı da budur. Bilmek de, yapmak da, olmak da Allah için yapılırsa makbuldür. Yoksa kimsenin sırf bilim yapmak için bilim yapması, sadece para kazanmak için ticaret, sadece oyum çoğalsın diye siyaset yapması ne onu ne de yaptığı işi hayırlı kılmaz. Hem niyetin hem işin kendisinin hem de yapılma usulünün Allah ve Rasûlü’nün hükümlerine uyması gerekir

  • Kalp-akıl ilişkisi nasıldır?
  • Kalbin de bir aklı vardır. Ona "irfan" diyoruz. Aklın da bir kalbi vardır ki ona da “ilim” diyoruz.

  • Bir mekan tarzımız oluştu mu?
  • Bugün mekan bilincimiz o kadar eksik ki Osmanlı veya Selçuklu tarzı diye bir şey varken Cumhuriyet tarzı denecek bir şeyimiz yok.

  • Şikayetle ilgili yaman bir çelişkimiz var söyler misiniz?
  • Şikayet ettiğin sende de varsa ne diye şikayet ediyorsun?

  • İlimle tevazu arasında nasıl bir ilişki vardır?
  • Bir şeyin Haddi, o şeyin Hakkıdır. Kişinin ilmi genişledikçe hürmeti ve tevâzuu artmalıdır. Çünkü bildiğinin ne kadar az olduğunu fark ettikçe konuşmaktan ve hüküm vermekten ar eder.

  • Güç konusunda çare nedir?
  • Evet, çâre açık: Gücün ahlâkına değil, ahlâkın gücüne sahip olmak.

  • Şeyh Galib Dede hazretleri an ile ilgili ne söyler?
  • Geçdi gün feryâdı ko, sâat bu sâat, dem bu dem.

  • Dünyadaki etkimiz nasıldır?
  • Dünyadaki etkimiz büyüktür. Ama bundan ne bizimkiler bahseder ne de Batılılar.

  • İstanbul’un işgali konusunda bir gariplik var mı?
  • İngiltere ve Fransa Osmanlı'nın başkenti İstanbul'u 1918'de işgal ettiler. Beş sene kaldılar. Kimseye tek bir kurşun atmadan terkedip gittiler.

  • Kim eksikti?
  • Din mükemmeldi, fakat bizler eksiktik.

  • Ülkemiz ne sergisidir?
  • Ülkemiz boydan boya bir mimari zevksizlik sergisidir.

  • Tevazu nasıl bir duygudur?
  • Sanatta ve toplumsal hayatta "tevazu" en kıymet verilen duygudur. Çünkü tevazudan daha güzel bir süs yoktur.

  • Hangi yaklaşım kural haline gelmekte?
  • "Sonuca giden her şey mubahtır." ahlaksızlığı neredeyse kural haline gelmekte...

  • Kıyafet konusunda ne zannediyoruz?
  • 2. Mahmud'dan beri kıyafet değiştirerek medeniyet değiştirebileceğimizi sanıyoruz.

  • İman nedir?
  • İman hayata sürülen en güzel boyadır.

  • Dünya nasıl bir dünya?
  • Bu dünya tezatlar dünyası. Her geceye karşı bir sabah, her şerre karşı bir hayır, her dosta karşı bir düşman vardır.

  • İstikamet nedir?
  • Nimetlerin, ikramların en büyüğü istikamettir. Bu da ancak ilim ve takva ile elde edilir.

  • Neler değişti ne oldu?
  • Zikir necis ağızlardan kaçtı. Rehavet ölümcül beden kafesine sindi. İdare-i Maslahat siyaset oldu. Kolay ama mundar kazanç İktisat oldu.

  • Vizyon ne kadar önemlidir?
  • Her büyük devleti büyüten ve küçük devleti de küçülten şey güç değil, vizyonudur, bakışıdır, kendini adadığı idealidir.

  • Öğrenmek ne kadar önemlidir?
  • Kişi haddini bilen değilse bile öğrenen olmalıdır. Bilmediği konularda hüküm vermemelidir.

  • Hak ve batıl neye benzer?
  • Hak ırmak gibidir, bâtıl ise köpük... Köpüğün hiçbir şeye faydası yoktur. Irmaktan balıklar, insanlar, türlü türlü canlılar, tarlalar nasiplenir. Köpük ise havaya karışır gider. Dünyadaki geçici değerlere aldanan kişi, susuzluğunu tertemiz ırmaktan değil de köpükten gidermeye çalışan ahmağa benzer.

  • Hz. Mevlana dil ile ilgili ne demiştir?
  • " Kalp deniz, dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur.

  • Allah'ın en nefret ettiği özellik nedir?
  • Cimriliktir.

  • Şimdi moda nedir?
  • Şimdi "dindar" görünümlü olmak moda... Çünkü dindar olmak değil ama dindar görünmek prim yapıyor

  • Mevcut geleneksizliğin kökeni nedir?
  • İtiraf etmek lazım. Her alanda gördüğümüz bu geleneksizliğin kökeni kendinden utanma ve kendinden nefrettir.

  • Kişi kime hürmet eder?
  • Kişi kadrini bildiğine hürmet eder. Biz Allah'ın, imanın, dinin kadrini unuttuğumuz için Rabbimize ve onun elçisine hürmetimiz de çok eksik. Çoğu okumuş yazmış gencimiz küfür içinde debelenip gitmiş. Batılı filozoflara gösterdiği saygıyı Rabbani âlimlere ve Ariflere göstermiyor.

  • Müstakim olmanın şartı nedir?
  • Müstakim olmanın şartı ne olursa olsun Hakk’a merbut olmak, her şeyi ve kendini Hakk’a bağlamaktır.

  • Adamlık konusunda ne öne çıktı?
  • Adamlıkla güç kazanmak değil güçle adamlık kazanmak öne çıktı.

  • Refahı arttırarak neyi arttıramayız?
  • Refahını arttırdığınız bir toplumun ahlakını, dünya görüşünü, insan sevgisini, diğergamlığını, fedakârlığını arttıramazsınız. Ne üç çocuk hedefi kalır ne de çocuk...

  • Dindarları ne yoldan çıkarıyor?
  • Biraz tahsil, biraz para, biraz makam, biraz itibar gören dindarlar "okun yaydan çıktığı gibi" dinden çıkıyor.

  • Hangi konuda yanlış yapıyoruz?
  • Başkalarının eksikliklerini, ayıplarını ve hatalarını konuşarak, kınayarak ömrümüzü sarfediyoruz. Oysa kişinin kendisiyle, kendi hataları ve eksikliğiyle meşgul olması ona kemalat olarak yeter.
  • Hangi konuda yanlış yapıyoruz?
  • Başkalarının eksikliklerini, ayıplarını ve hatalarını konuşarak, kınayarak ömrümüzü sarfediyoruz. Oysa kişinin kendisiyle, kendi hataları ve eksikliğiyle meşgul olması ona kemalat olarak yeter.
  • Güvensizliğin nedeni nedir?
  • Bir yerde yaygın bir güvensizlik varsa yaygın bir ahlâksızlık var demektir.

  • Okuma konusunda durumumuz nasıl?
  • Okur-yazar olanımız, tahsîllimiz çoğaldı. Ama cehâlet başka bir renge büründü. Çoğumuz okumuyor, okuyanımız bilmiyor, bilenimiz düşünmüyor, düşünenimiz yapmıyor, yapanımız öğretmiyor.

  • Ayet ve hadisler konusunda tavrımız nasıl olmalıdır?
  • Ayetleri okurken ve bir sohbette veya konuşmada kullanırken çok dikkatli olmak gerekir. Ne ayetleri ne de hadisleri seviyesiz tartışmalara âlet etmemek gerekir. Rabbimizin ve Rasûlullah Efendimizin sözlerini asla nefsimizi yüceltmek için kullanamayız

  • İnsan hangi konuda susmalı?
  • İnsan bilmediği konuda mutlaka susmalı.

  • Aşk ile yapmak nasıl bir katkı sunar?
  • Kişi kimi aşk ile severse onun mahremi olur. Kişi neyi aşk ile yaparsa o şey ondan bir parça olur.

  • Alim ile cahilin farkı nedir?
  • Âlim bin bilir bir söyler, cahil bir bilir bin söyler.

  • İsim önemli midir?
  • En büyük makam kişinin temiz ismidir. Bunun üzerine titreyelim.

  • İnsan insana ne verebilir?
  • İnsanın insandan alacağı şey kalbidir.

  • Kime tahammül edemiyoruz?
  • Biz maalesef dürüst ve düzgün insanlara tahammül edemiyoruz. Makam sahipleri her yere kendilerini öven adamları dolduruyorlar.

  • Mahşerde bir yazar, bir şair, bir kitap işime nasıl yarayacak?
  • Kişi sevdiğiyle beraberdir.

  • Hz. Mevlânâ kusurla ilgili ne söylüyor?
  • Eğer karşındakinde bir kusur görüyorsan bil ki o kusur sende de vardır. Çünkü kişi ancak kendinde olanı başkasında görünce tanır.

  • Nasıl yaşamak istiyorsunuz?
  • Aşkla yaşayayım, aşkla öleyim, herkese yâr olayım

  • Neyi unutmayacağız?
  • Dinimiz, imanımız, fikriyatımız, ideolojimiz farklı olabilir ama bir de insan var. Öncelikle karşımızdaki kişinin insan olduğunu unutmayacağız.

  • Değişim hakkında ne dersiniz?
  • Değişim her zaman, her yerde olur. Ama her değişim hayırlı değildir.

  • Batı hakkında ne dersiniz?
  • Batı bir 'medeniyet' değildir. Avrupa kıtasında doğan ve dünyanın bugüne dek gelmiş-geçmiş en büyük imparatorluğu olan Roma bile bu kadar yalana, vahşete yol vermemişti.

  • Dindarlığımız ne durumda?
  • "Dincilik”, dindarlığın yerini aldı. Son yirmi yılda maddi güç elde edildikçe takvâmız, yakinimiz, ihlâsımız artmadı. Aksine güç için, kâr için, makâm için haramları hafife almaya, nefsimizi din gibi görmeye başladık. Bu süreçte en çok yamulanlarımız en çok okuyanlarımızdan çıktı. İnançsız Batılı yazarları, filozofları önce eleştirmek için okumaya başlayanlar giderek onların fikirlerini esas almaya başladılar.

  • Neyi hatırlatıyorsunuz?
  • Sürekli kendime ve gençlere hatırlatıyorum: "Allah'ın ve imanın kıymetini bilelim."

  • Allah’a giden yollar ne kadardır?
  • İnsanların hayatlarında alıp verdikleri nefes kadar Allah'a giden yol vardır.

  • İrfan ne demektir?
  • İrfân benlikten kopmak, kendinden ayrı düşmek ve nihayetinde kendini Hakk' ta bulmak demektir.

  • Felsefe nedir? Tefekkür nedir?
  • Felsefe bilinmeyeni bilmeye çalışmak; tefekkür bilineni tanımaya çalışmaktır. Mümin yokluk içinde arayış halinde değildir. Varlığın içinde kavrayış hâlindedir."

  • Dinin dil üzerinde etkisi var mıdır?
  • Batılı dillerde kelimelerin çoğunun Latince'den, Türkçe dahil bütün İslâm toplumlarının dillerinde de Arapça'nın egemen olmasının nedeni dindir. Çünkü Latince İncil'in, Arapça da Kur'an'ın dilidir. Din düşünceyi ve kültürü şekillendiren en önemli etken olduğu için dinî tabirler de kutsal kitapların dilinden devşirilmiştir.

  • Aşk ile kulluk arasında nasıl bir ilişki vardır?
  • Aşk işte bunun için kulluğun en has hâlidir. Gerçek kulluk aşk ile anlaşılır.

  • Hak nedir?
  • Bir şeyin haddi, o şeyin hakkıdır.

  • Gerçek güç nedir?
  • Gerçek güç, insan olmak ve insan yetiştirmektir. Yetişmek ve yetiştirmek… Bu bizim islam, iman, ihsan vazifemizdir.

  • En büyük sorunumuz nedir?
  • En büyük sorunumuz para pul, güç kuvvet değil, kendimiz olamamak.

  • Batıda ne vardı bizde ne vardı?
  • Batı'da "demokrasi" varsa bizde "meşveret" vardı. Onlarda "bilim" varsa bizde "ilim" ve "akletmeyi ve düşünce"yi emreden naslar vardı. Onlarda "anayasa" varsa bizde "Kur'an" vardı.

  • Şevk nasıl bir şeydir?
  • Şevk kırılan bir şeydir.

  • Bilimsellik adı altında ne filmler çevriliyor?
  • Mesela coco cola, 2003'te Amerikan Çocuk Dişçiliği Derneği'ne 1 milyon dolar bağış yaptı. Aynı yıl bu "bilimsel" dernek "çocukların diş hastalıklarında kolalı içeceklerin rol oynadığına dair kesin bir bulguya rastlanmadığını" açıklayıverdi. Bizim televizyonlarda reklamlarda " bilmem ne derneğince onaylanmıştır" ibaresi gördüğünüz ürünler de aynı şekilde... Böyle reklamları görünce anlayın ki o firma o bilimsel derneğe yüklü bir bağış yapmıştır, ayıbını örtmek için... O halde modern bilim deyince biraz duralım ve düşünelim lütfen... Kendisi ahlaklı olmayanın, siyaseti, ticareti, bilimi, sanatı ahlaklı olabilir mi?

  • Kendi değerimizi biliyor muyuz?
  • Kimileri kendi güzel kumaşlarının farkında olmaz, onu yırtıp yırtıp atarlar.

  • Alem nedir?
  • Âlem, ders alana bir dersliktir.

  • Yar kelimesi hakkında neler söylersiniz?
  • Türkülerimizde, şarkılarımızda çok sıkça "yâr" kelimesi geçer. Bu Karagöz havasında da aynı kelime geçiyor. Peki "yâr" ne demek? Aslında "dost" manasına gelir. "Ana gibi yâr, Bağdat gibi diyâr olmaz." derken buradaki "yâr" dost anlamındadır. Bizde "yâren" olarak telaffuz edilen "yârân" kelimesi de "dostlar" anlamındadır. Ama biz "yâr" kelimesini daha çok "sevgili" anlamında kullanıyoruz.

  • Bir şeyi sevmemizin ne anlamı olabilir?
  • Yaratan bize bir şeyi sevdirdiyse, kendisine o yoldan gelmemizi istiyor demektir.

  • Dostumuz ile düşmanımızı nasıl ayırt edeceğiz?
  • Bir gün birisi "Bana hâin olan kişileri nasıl tanırım?" diye dostuna sormuş. O da şöyle demiş: "Seni durmadan yüzüne karşı öven kişi senin hâinindir. Çünkü hiç kimse o kadar övgüye lâyık değildir. Zaten gerçek dost seni yüzüne karşı övmez. Seni yüzüne karşı yerer ama arkandan över. Gerçek düşman ise seni yüzüne karşı över, arkandan yerer." Dilimizde "arkadaş" kelimesi, "aynı arkaya sahip, sırtına sırtını veren" anlamından gelir. İlginçtir, her insan kendi vücudunun bile ancak yarısını görebilir. Arka kısmını göremez. O hâlde arkamızı kollayan, arkamızdan gelen tehlikelere karşı bizi uyaran kişi dosttur. Yani dostluk kişinin yüzüne karşı değil onun arkasından yapılır.

  • Uygarlığın temeli nedir?
  • Uygarlığın temeli 'kendi' potasında sürekli dünyayı yeniden yorumlayarak 'yenileşmek'tir.

  • Fazilet neye denir? Rezilet neye denir?
  • Aklın askerleri olarak sayılan özelliklere "fazîlet," nefsin askerleri olarak sayılan özelliklere ise "rezîlet" denir.

  • Politikacıların insana bakışı nasıldır?
  • Politikacı sizin değerinize değil, kullanışlılığınıza bakar. İnsanlar parti politikasında bir araçtır. Politikada insanı "değerlendirmek" yoktur, "kullanmak" vardır.

  • Gül ile bülbül ilişkisinde bülbülün durumu nedir?
  • Gül mağrur. Bülbül gariptir. O yüzden sürekli, tükenene, dikenler o güzel bağrını kan edip cansız düşene kadar güle aşkını söyler durur.

  • Kitap nedir?
  • Kitapla, ilimle alâkası olmayanlar bazen şöyle bir soru da sorarlar: “Bunların hepsini okudun mu?" Her seferinde tekrar tekrar anlatırım: "Kitap bir nimettir. Elinin altında olduktan sonra ihtiyaç olduğunda, bir konuyu merak ettiğinde alır okursun. Hepsini okumadım ama okumak için aldım."

  • Kulun durumu nasıldır?
  • Kulun her zaman söyleyecek bir sözü, sergileyecek bir güzelliği ve doğruluğu vardır.

  • Nasıl bir güç silsilesi vardır?
  • Dile güç vermek düşünceye, düşünceye güç vermek bilime, bilime güç vermek teknolojiye, teknolojiye güç vermek de devlet gücüne ve refaha güç vermek demektir.

  • Olayların sebepleri ve sonuçları farklı mıdır?
  • Bir binanın temelini yıkan şey ile penceresini kıran, kiremitini düşüren şey aynı değildir

  • Müslümanım demek yeterli olur mu?
  • Dinimizi sadece bir isim olarak muhafaza etmek ondan en uzağa düşmek demektir.

  • Dine ve dindarlığa bakışımız nasıldır?
  • Dini ve ahlâkı namaz, oruç, hac ve zekattan ibaret sayıyoruz. Mesela kendini dindar sayan esnafımızın dükkanına, memurumuzun ofisine, akademisyenimizin sınıfına maalesef kulluk uğramıyor. Trafiğe, araba park etmeye, tartışmaya, insanlarla konuşmaya ahlâk yaklaşmıyor. Arabamızı başka bir arabayı bloke edecek şekilde park edip gittiğimizde bunun din ile bir ilgisi olmadığını düşünüyoruz. Araba park çizgilerini aşıp yandaki arabayı sıkıştırdığımızda, trafikte başka bir arabanın veya yayanın önüne atlamamızda hiç aklımıza "kul hakkı" gelmiyor. Halıyı balkondan silkelediğimizde, borcumuzu imkan varken geciktirdiğimizde de... Otobüsün veya marketin kapısına yöneldiğimizde gelene veya çıkana yol versek sadaka işleyeceğimizi unutuyoruz. Ama bir yandan da "kul hakkı" muhabbeti yapıyoruz.

  • Kölelik kalktı mı?
  • Zencilerin kölelikten resmen kurtulması tam bir asır sonra, 1865'te oldu. O da kâğıt üzerinde... Zencilerin eşit vatandaş kabul edilmesi ise ancak bir asır daha sonra 1960'larda gerçekleşti. O da kâğıt üzerinde elbette. ABD'de bir süre yaşarsanız anlarsınız ki adına Anayasa yazılan bu "demos" günlük hayatta "renkli olan ve olmayan" diye en az ikiye ayrılmış vaziyette...

  • Kim yok görülür?
  • Kendini yok gören yok görülür.

  • Kişi kime bağlanır?
  • Kişi, neyi sevip ittiba ederse ona bağlanır. Demek ki muhabbet ve aşktan daha kuvvetli bir bağ yoktur.

  • Kişi nasıl görür?
  • Kişi aklıyla, gözüyle değil kalbiyle, niyetiyle görür.

  • Gönül hakkında ne söylersiniz?
  • Gönlü olgun olanlar gönle girmeyi de iyi bilirler. Gönül ile uğraşanlar gönül almayı da, Gönül vermeyi de iyi bilirler

  • İrfan felsefe midir?
  • İrfan, felsefe değildir. Çünkü irfan ve hikmet hakikati bulmuşların, felsefe ise kaybetmişlerin işidir.

  • Bilmenin ölçüsü nedir?
  • Bir kişi çok şey bilebilir, ama kendini ve Rabb'ini bilmezse kıymeti yoktur.

  • Selim kılan nedir?
  • Herkesin kalbi, aklı, zevki vardır. Fakat bunları "selim" kılan imandır.

  • Medeniyetimizin adı nedir?
  • Bizim medeniyetimizin adı aslında "Tevhid Medeniyeti"dir.

  • En önemli toplumsal zaaflarımızdan birisi de nedir?
  • Bugün en önemli toplumsal zaaflarımızdan birisi, en tahsilli olanlarımızın bile kültürümüze uzak olmasıdır. Kendi değerlerimizi, tarihimizi, anlayışımızı bilmemek bir yana, tahkir etmek ve bunu da iftiharla söyleyebilmek ne yazık ki toplumumuzun eğitimli kesimine has bir komplekstir.

  • Söz önemli midir?
  • Diline dikkat et dilin gönlün olur…

  • Dost kimdir?
  • Dost, dostuna hissettirmeden gözyaşını silen kimsedir.

  • Şeriat, tarikat, marifet ve hakikat hakkında birer cümleyle ne söylersiniz?
  • Şeriat bir ağaçtır. O ağacın dalları tarikattir. Mârifet o dallardaki meyvelerdir. Hakîkat ise meyvenin tadıdır.

  • Ne olmadan ne olmaz?
  • Külfet olmadan nimet, zahmet olmadan rahmet, ekmek olmadan yemek olmaz.

  • Bizim medeniyetimiz nasıl bir medeniyet?
  • Bizim medeniyetimiz öyle sadece bugünkü ülke sınırları içine sıkışmış, ufak tefek bir şey değil. Aksine, dünyanın hemen her yerine uzun yüzyıllar etki etmiş nadir bir medeniyet...

  • Nasıl bir inanca sahibiz?
  • Tebessümün sadaka olduğu bir inanca sahibiz :)

  • Son olarak hukuki ve meşru olma hakkında ne dersiniz?
  • Hukuki olan her zaman meşru değildir, meşru olan da her zaman hukuki değildir. Önemli olan hukukun hangi esasları temel aldığıdır.

  • Bu güzel söyleşi için teşekkür ediyorum.

  • NOT: Bu muhayyel söyleşi yazarın eserlerinden alınan cümlelere sorular üretilerek kurgulanmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.