Abdolvahab Salarzehi
Yıl 2070 – Tarih Kitaplarında Gazze
Gazze diye bir şehir vardı yeryüzünde…
O zaman dünya üzerinde 2 milyar Müslüman yaşıyor, 57 İslam ülkesi bulunuyordu.
Ve insanlık, büyük bir soykırımı bir filmi izler gibi sessizce seyretti.
İnanır mısınız, o Müslümanların arasında Gazze’ye bir kere bile dua etmeyenler vardı.
Dijital çağdaydı insanlık, sosyal medya vardı…
Gariptir, Gazze’yi “siyasi bir mesele” sayıp bir kere bile gündemine almayanlar da vardı.
Ama bir de onurlu bir avuç insan vardı:
Siyonizme karşı boykot çağrıları yapan, boykot yapanlar… Onurları vardı, vicdanları vardı.
O yıllarda Müslüman ülkelerde Kur’an ayetlerini sansürlemeye çalışan eller vardı.
Ama dünyanın en büyük üniversitelerinin mezuniyet kürsülerinden Filistin’i haykıran gençler de…
Rümeysa adında bir genç kız, Amerika’da…
Soykırımı haykırmış, insanlığın sessizliğini yüzlerine vurmuştu.
Ve unutulmaz bir utanç daha:
Gazze’deki insanlar aç, susuz, bombalar altında Allah’a isyan etmezken,
Zevk ve sefaya batmış Müslümanların dillerinden şikâyet düşmüyordu.
Kayıtlara geçti:
Yıllar sonra “Gazze Müzesi” açıldı, o yılların soykırımını anlatmak için…
Ama o müze planlanırken soykırım hâlâ devam ediyordu.
Şaka gibi gelebilir ama rezalet bir şeydi:
Siyonistlerle diplomasi masalarında tebessüm eden Müslüman yöneticiler vardı.
Gazze’den yardım çığlıkları yükselirken,
Bir lokmasını bile paylaşmaktan kaçınan eller vardı.
Ama orada, Gazze’de, iman dolu yiğit insanlar yaşadı.
Bir lider vardı, savaş meydanlarında yürüdü, medyanın önünde şehadete ulaştı.
Adı Yahya Sinvar’dı…
O, bu çağın hayali kahramanlarından değil, gerçek bir direniş abidesiydi.
Bir de “Ebu Ubeyde” diye diye haykıran bir arslan vardı Gazze’nin kalbinden:
“Ey İslam dünyasının liderleri, partileri ve âlimleri! Siz, kıyamet günü bizim hasımlarımızsınız!”
2070’in çocukları, bu satırları okuduğunuzda bilin ki:
O yıllarda şiirler yazıldı, destanlar söylendi,
Ama her gün Gazze’de insan sayısı azaldı.
Aç kaldılar, susuz kaldılar, bombalar altında uyudular, açlıktan öldüler.
Ama evlerini terk etmeye razı olmadılar.
Bombardıman altında şehit oldular, yetmedi; açlıktan da tükendiler.
Yıl 2023, 2025… Ha, bu arada, bu yıllarda “hayvan haklarını koruyan” uluslararası düzeyde topluluklar vardı,
Ama Gazze’de insan soykırımı yaşanıyordu.
Bir zamanlar Gazze diye bir şehir vardı,
Ve dünya o şehirle birlikte insanlığını kaybetti.
Yazmayan kalem utansın,
Gündem yapmayan medya utansın,
Adaletten söz edip susan utansın,
Duaya kaldırılmayan eller utansın,
Yaş dökmeyen gözler utansın,
Sükûta uğrayan da utansın,
Özgürlüğe hasreti olmayan utansın,
Zalimi kınamayan utansın,
İlk kıbleyi unutan utansın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.