
Prof.Dr.Hüseyin Muşmal,TEMAD Çarşamba Sohbetleri’nin konuğu oldu
Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Konya Şubesinde her hafta düzenlenen Çarşamba Sohbetleri'nin bu haftaki konuğu Prof. Dr. Hüseyin Muşmal oldu.
Programda Yurt dışına kaçırılan tarihi eserlere değinen Muşmal, Osmanlı Devleti’nde1884’e kadar da eski eseri yurtdışına çıkarmayı yasaklayan bir kanunun olmadığını ifade ederek,“Türkiye’den yurtdışına kaçırılan büyüklü küçüklü binlerce eser var. Konya ve çevresinden yurtdışına kaçırılmış olan eser sayısının 400 civarında olduğunu tahmin ediyorum. Sadece Almanya’ya kaçırılmıyor mesela Danimarka’da Akşehir’de bulunan Seyit Mahmut Hayrani Türbesi’nden çalınmış olan sandukası var. Karaman’da camilerden çalınmış rahleler var. Konya Selçuklu sarayından götürülen eserler var, özellikle Çinili Köşk’ten kaçırılmış çini parçaları var. Bunlar birleştirilerek Avrupa müzelerinde teşhir edilmekte. Sırçalı Medresesi’nden bazı çinileri, Türk halıları vs var. Konya’da bilinçsizlik yüzünden makine halıları işle değiştirilen orijinal Türk halıları vardır. Maalesef bu şekilde birçok etnografik eseri kap kacak ile değiştirildiğini biliyoruz. Konya surlarında yer alan saz çalan adam kabartması vardır mesela, o da yurtdışına çıkarıldı” diye konuştu.
Pergamon Müzesi’nin Türkiye’den kaçırılan eserle oluşturulmuş bir müze olduğunu ifade eden Muşmal, “Ben üç, dört defa bu müzeyi gezdim, bu müzede Konya adıyla bir bölüm var. Konya ve çevresinden getirilmiş olan eserlerin sergilenmiş olduğu bir bölüm burası. Konya kilimleri, halıları, camilerden çalınmış Kuran rahlelerine kadar birçok eser var. Salonun sonuna doğru ilerlediğinizde muhteşem çini mozaiklerle süslü Beyhekim Mescidi’nin muhteşem mihrabı vardır. Eserin 1908, 1909 yıllarında çalındığı anlaşılıyor. 1991 yılında mescidin mihrabının getirilmesiyle ilgili resmi işlemler başlatıldı. Ama şimdiye kadar olumlu bir sonuç alınamadı. 2010’lu yıllardan itibaren de Konya Büyükşehir Belediyesi bir kamuoyu oluşturarak Bakanlığın yaptığı çalışmaları desteklemeye başladı. Bu konuyu ben de özellikle 2011 yılından itibaren yakından takip ediyorum. Kamuoyunda bir farkındalık oluşturmak için de çaba sarf ediyorum. Beyhekim mescidinin mihrabını geri istiyoruz” dedi.
HABER MERKEZİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.