Konya merkezli Narin Motor, motosiklet yedek parçaları üretimi ve satışıyla Türkiye genelinde 200 bayilik ve yurt dışında da ihracatıyla adından sıkça söz ettiriyor. Narin Motor'un Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özerdem, firmanın geniş bir kapasiteye sahip olduğunu vurgulayarak, "Motosiklet yedek parçası üzerine iki ayrı firmamız bulunmakta. Birincisi yaklaşık 50 yıllık geçmişe sahip olan Narin Motor Firması, diğeri ise 5 yıldır üretim yapan bir firma. Satış ve üretim alanlarında faaliyet göstermemizin nedeni, Türkiye'nin bireysel ve toplumsal olarak üretim yapmasının önemine inanmamızdır. Ülkemizin kaynaklarını doğru şekilde değerlendirmesi gerektiğine inanıyoruz. Konya'da kurduğumuz üretim fabrikamızda motosiklet sürücülerine kask, çanta, siperlik camları ve kaportalar gibi pek çok ürünü üretiyoruz. 5 yıllık geçmişimizde beklentilerin ötesinde başarı elde ettik. Fabrikamızda, elektrikli bisiklet ve motosiklet montajı ve üretimi gibi faaliyetler de gerçekleştiriyoruz. Hem yurt içinde hem de yurt dışında kısmi ihracatımız bulunmaktadır" dedi.

“ÜLKEMİZE İHRACAT GELİRİ KAZANDIRMAK İSTİYORUZ”

Mustafa Özerdem, Türkiye genelinde 200 bayiliklerinin olduğunu ve asıl hedeflerinin Türkiye'ye ihracat geliri kazandırmak olduğunu vurguladı. Özerdem, "Yurtdışında İngiltere, Fransa ve Ukrayna'ya ihracatımız bulunuyor. Gelecek dönemde ise Fas, Tunus ve Cezayir gibi ülkeleri ihracat ağına dahil etmeyi hedefliyoruz. Bu bölgelerde daha önce yapılmış motosiklet ürünlerine uygun üretimler yaparak o pazarlarda varlık göstermeyi amaçlıyoruz. Yurt içinde 200 bayimiz bulunuyor ve hedefimiz sadece Türkiye içinde satış yapmak değil, aynı zamanda ülkemize ihracat geliri kazandırmak" diye konuştu.

“KONYA, ÜRETİMDE BÜYÜK BİR İVME KAZANDI”

Türkiye'nin ihracatının büyük bir bölümünü Avrupa'ya yaptığını ve kalitenin artırılması durumunda Avrupa'nın üretim üssü haline gelebileceğini dile getiren Özerdem, "Konya, kendi üretimi ve Türkiye'nin üretimi konusunda büyük bir ivme kazandı. Avrupa'nın Rusya ile yaşadığı sorunlar ve Çin'den yapılan ithalata olan isteksizliği göz önünde bulundurulduğunda, şu anda ihracat rakamlarımızın büyük bir kısmı Avrupa'ya gerçekleşiyor. Ancak, eğer kaliteyi ve hizmeti sürdürürsek, Avrupa'nın üretim merkezi Türkiye olabilir. Bu durumu değerlendirerek ülkemizin kalkınacağını ve sadece Avrupa'ya değil, Afrika ve diğer dünya bölgelerine ürün satacak bir ülke haline geleceğimizi düşünüyorum. Avrupa ülkelerinde işçilik maliyetlerinin yüksek olduğunu vurgulayarak, Türkiye'de üretim yapmanın Avrupa'ya göre daha avantajlı olduğunu belirtti. Bu durumu doğru şekilde değerlendirirsek, ülkemiz daha da güçlenecek" şeklinde konuştu.

“KONYA’DA BİR MARKA OLUŞTURMAMIZ GEREKİYOR”

Konya'nın İç Anadolu'da sanayi açısından önemli bir merkez olduğunu ve şehrin üretim üssü olma potansiyeline sahip en uygun pazarlardan biri olduğunu ifade eden Özerdem, "Konya'da gelişen yan sanayi ve fason işçilik sektörleri ön planda. Eğer Konya olarak bir marka oluşturabilir ve bu doğrultuda bir vizyon geliştirebilirsek, sanayicilerimizin daha iyi konumlara geleceğine inanıyorum. TÜMOSAN, yan sanayi parçaları ve tedarikçileriyle birlikte bir pazar yarattı. Eğer Konya'da otomotiv sektöründe benzer bir yatırım yapılırsa, şehrin Bursa ve Kocaeli gibi daha büyük pazarlara sahip olacağını düşünüyorum. Zira Konya, sanayinin kurulması için uygun bir bölge konumunda. İç Anadolu'nun göç vermemesi durumunda işçi sorununun da daha az olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

“DAHA ÇOK MASA BAŞI İŞ TERCİH EDİLİYOR”

Konya'da ciddi bir eleman sıkıntısı yaşandığını ve devletin bu konuda daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini vurgulayan Özerdem, "Eleman bulunmasının birçok nedeni var. Ancak başlıca sebep, eğitimin 12 yıllık kesintisiz olmasıdır. Bu durum, çocukların sanayiye yönelmemesine ve belirli bir yaşa geldiklerinde sanayide çalışmayı tercih edenlerin de gelip işe başlamamasına yol açıyor. Çünkü 12 yıllık eğitimden sonra üniversiteye devam eden biri, sanayide çalışmak yerine masa başı bir işi tercih ediyor. Bu durumun sonucunda ne sanayiciler ne de esnaflar çalıştıracak eleman bulamıyor. Hükümet bu konuda bazı çalışmalar yapmış olsa da, teknik liselerle organize sanayileri entegre etmeye yönelik yapılan çalışmalar yetersiz. Bu nedenle bu tür okulların sayısının artırılması gerektiğine inanıyorum" açıklamada bulundu.

“DESTEKLERİN UYGUN ŞARTLARDA OLMASI GEREKİYOR”

Narin Motor Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özerdem, devlet desteklerinin daha uygun şartlarda olması gerektiğini belirterek, "Biz firma olarak devlet desteği hiçbir şekilde almadık, müracaat etmedik. Ama genel olarak bildiğimiz kadarıyla bu konuda iki problem var. İlki destek, ihtiyacı olmayan layık olmayana veriliyor. İkincisi de önemli bir yatırım yapacak ama destek alması gerekiyor, destek alması için gereklilikleri sağlarken devletin vereceği desteği bu süreçte harcamış oluyor. Bu sebeplerden dolayı desteklerin gerçek anlamda yeterli olduğunu düşünmüyorum. Büyük firmalar bu konuda daha rahat davranabiliyor. Bir yere yatırım yaptığınız zaman desteği 2 yıl sonra almaya başlıyorsunuz. Bu konularda devlet desteklerinin daha uygun şartlarda olması gerekiyor."

KİRA VE SATIN ALMA PROBLEMİ YAŞANIYOR

Mustafa Özerdem, Konya'da sanayi yatırımcıları için yer ve kira fiyatlarının yüksek olduğunu belirterek, fiyatların daha uygun şartlarda olması gerektiğini ifade etti. Özerdem, "Konya'da sanayinin birlikteliği sağlanması adına bazen girişimler olabiliyor. Ancak bu girişimler genellikle büyük sanayicilere fayda sağlıyor. Küçük ve orta ölçekli sanayicilerin faydalanamamasının en büyük sebeplerinden biri ise kira, yer ya da satın alma problemi. Sanayi odası ve ticaret odasının fiyatların daha makul şartlarda olması için girişimde bulunması gerektiğine inanıyorum. Belediyelerin kar amacıyla fiyatları yükselttiğini görüyoruz. Bu bölgedeki arazilerin tamamı Karatay Belediyesi'nde ve fiyatlar aşırı şekilde yükseldi" şeklinde konuştu. Özerdem, "Organize Sanayi Bölgeleri'nde fiyatların daha uygun olduğunu ancak kapasite sorunu nedeniyle müracaat edenlere sıranın birkaç yıl sonra gelebildiğini belirtti. Sanayicilere daha uygun şartlarda yer imkanı sağlanması gerektiğini vurgulayan Özerdem, "Belediyelerin sadece kar amacıyla değil, sanayiciyi ve çalışacak insanı düşünerek bu işi yapması gerektiğini" ifade etti. Özerdem, "Çünkü sanayiciler sermayenin büyük bir bölümünü yer ve inşaat için ayırırsa üretim kapasitesi düşecek ve bu da işsizliğin artmasına neden olacak. Bu mesele sadece teşviklerle açılmaz" dedi.

ABDULĞANİ ÇİFTÇİ