Konya’dan KKTC’ye Kültür Kervanı Programı tamamlandı

Konya’dan KKTC’ye Kültür Kervanı Programı tamamlandı

Türkiye Yazarlar Birliği ile Konya Şubesinin Kültür Bakanlığı himayesinde düzenlediği “Konya’dan Kıbrıs’a Kültür Kervanı” projesi kapsamında Konya, Karaman ve Mersin’in ardından Lefkoşa’da ilk olarak Şiir Şöleni ardından da panel düzenlendi.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar yaptığı konuşmada, Konya denilince akıllara Mevlana’nın fikirlerinin doğduğu ve fikirlerini geliştirdiği kutsal toprakların geldiğini ifade ederek, “Osmanlı İmparatorluğu Kıbrıs’ı fethettiğinde bin 600 aile Konya’dan gelip adaya yerleşti. 1974’te Barış Harekâtından sonra da gelip yerleşenler oldu” dedi.
Başta Konya olmak üzere Anadolu’nun birçok bölgesinden yıllar içinde ülkeye gelip yerleşenlerle Kıbrıs Türkü’nün kaynaştığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Tatar, “Nüfusumuzu artırdık, devletimizi büyüttük ve yücelttik” diye konuştu.
Anadolu’yu havadan ve denizden kuşatıp, ikmal yollarını kısıtlamak için Kıbrıs’ın bir Helen adası yapılmak istendiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs Barış Harekâtı olmasaydı, burası Gazze’den beter olacaktı. Kıbrıs Türküne 1960’lı yıllardan itibaren çok sayıda saldırı ve katliamlar yapıldı. Kıbrıs Türkü, Mehmetçik gelecek diye 11 yıl direndi. Davanın buraya gelmesinde Dr. Fazıl Küçük, Rauf Raif Denktaş ve dava arkadaşlarının payı büyüktür” diyerek sözlerini sürdürdü.
Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci Yıldönümü Kutlamaları kapsamında ülkeye gelen Anadolu Gemisi’ni ziyaret ziyaret ettikten sonra panele geldiklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Tatar, Mavi ve Gök Vatan’ın önemine dikkat çekerek, “Osmanlı İmparatorluğu 80 bin şehit vererek Venediklilerle bir yıl süren savaşta Adayı fethetti. O dönemde Adada Yunanlıların yoktu ama İngiltere’nin Adayı kiralamasıyla Rumlar’ın etkisi artırıldı” dedi.
Osmanlı İmparatorluğu’nun kesintisiz 357 yıl adayı yönettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Lozan Antlaşmasıyla adanın tamamen İngiliz İdaresi’ne girmesiyle, vakıf mallarının talan edildiğini, sözleşmelere ve uluslararası hukuka aykırı uygulamalar yapıldığını söyledi.
İngiliz Bayrağı altında yaşamak istemeyen Kıbrıs Türklerinin Anadolu’ya göç etmesi, Adaya Rum ve Yunanlıların getirilmesiyle, toprak oranı ve nüfusun Türklerin aleyhine geliştiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, günümüzde Türkiye’de ve dünyanın birçok ülkesinde Kıbrıs Türklerinin yaşadığını ifade etti.
Gelişen iletişim kanalları ve teknolojiden yararlanarak dünyanın farklı yerlerinde yaşayan Türk Milleti ile iletişim içinde olunması gerektiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bizi birleştirici bir güçtür, Hepimiz tek yüreğiz” diye konuştu.
Kimlik oluşturma üzerinden yapılan çalışmalar, ekonomik vaatler ve tuzaklarla Kıbrıs Türkünü kendi kültüründen uzaklaştırıp, anavatan Türkiye’den koparılmak istendiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, “Kültür ve sanatımızla, geleneklerimizi kimliğimizi ve maneviyatımızı kaybetmedik ve bir sonraki kuşağa aktardık. Türk milletinin ayrılmaz ve kopmaz bir parçasıyız” dedi.
Eğitim kurumlarında ve sivil toplum örgütlerinde dünyanın her yerindeki Türklerle iletişimin artırılması gerektiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, “Entrikalara karşı direnip, güçlenmemiz lazım” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nda Lefkoşa’daki resmî geçit töreninde yaptığı, ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti göz bebeğimizdir, bizden ayırmayız. Federasyon defteri kapanmıştır’ sözlerine atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Tatar konuşması şu sözlerle tamamladı:
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne uygulanan haksız izolasyon, kısıtlama ve ambargolarla Kıbrıs Türkü’nün davasından vazgeçmesi için uğraşıyorlar. Kıbrıs’a barış 1974 yılında geldi. Müktesebat haklarımızın teyidi ile müzakerelere başlayabiliriz. Federasyonla Türkiye’nin garantörlüğünün sona ermesi ve Türk askeri varlığının sonlandırılmasını kabul etmeyiz. İki devletin işbirliğine dayalı bir antlaşma istiyoruz. İki devlet enerji ve doğal kaynaklar gibi birçok konuda işbirliği yapabilir.”
Konuşmalardan sonra TYB Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a Konyalı gazilerin emaneti olan Türk Bayrağını takdim ederek teşekkür beratı verdi.

ALAŞİA KRALLIĞINDAN GÜNÜMÜZE KIBRIS
Panelde Prof. Dr. Hasan Bahar İlkçağda Kıbrıs ve Alaşia Krallığını anlattı. Kıbrıs adasının Akdeniz’de çok önemli bir konumda bulunduğuna ve vaktiyle Adada Alaşia Krallığının olduğuna dikkat çeken Bahar, “Kıbrıs’a hâkim olan Akdeniz’e ve Akdeniz’e kıyısı olan karaya da hâkim olur. Bu gerçekten hareketle Kıbrıs’ı ele geçirmek isteyen pek çok ülke olmuştur. Osmanlı da güçlü olduğu dönemde Kıbrıs’ta hüküm sürdü” dedi.
Prof. Dr. Nuri Şimşekler de, Geçmişten Günümüze Manevî Bir Miras, Lefkoşa Mevlevîhânesi konusunu anlattı. Lefkoşa Mevlevîhanesi’nin tarihi derinliği ve işlevine dair bilgiler veren Şimşekler, “Kıbrıs’ın fethiyle Mevlevîhane’nin kurulması arasında tarihler çok yakındır” diye konuştu.
Doç. Dr. Ahmet Akman da Türkiye ve Kıbrıs Ortak Medeniyet Paydası, Vakıflar konusunu anlattı. Adadaki vakıflara dair bilgiler veren Akman, “Vakıf bizim kadim kültürümüz ve geleneğimizdir. Kıbrıs’ta da çok önemli vakıflar kurulmuş. Grevler icra etmiştir. Vakıf bakiyelerinin korunmasına dair özel çalışmalar yapılmalıdır” dedi.

LEFKOŞA’DA ŞİİR ŞÖLENİ
Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezinde Konya ve Kıbrıslı şairlerin katılımıyla bir de Şiir Şöleni yapıldı. KKTC’den Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı Kültür Dairesi Müdiresi Şirin Zaimağaoğlu, Sevilay Sadıkoğlu, KKTC Milletvekili Arif Albayrak, Feyzan Korur, Bülent Fevzioğlu, Yılmaz Öztürk, Dervişe Güneyyeli, Konya’dan Ahmet Alkan, Atilla Yaramış, Burhan Sakallı, M. Ali Köseoğlu, Nuri Şimşekler, Ruşen Eşref Bayraktar ve Salih Sedat Ersöz şiirlerini seslendi. Programda şairlere katılım beratı verildi.

MERSİN HAREKÂTIN MERKEZİYDİ
Silifke Öğretmenevi Salonunda yapılan panelde konuşmacılar Kıbrıs'ın niçin gündemimizde olduğunu ve Mersin'in Barış Harekâtındaki önemini anlattı.
Önceki dönem Konya milletvekili Ahmet Sorgun başkanlığındaki oturumdaki açış konuşmasında, ailesinde Kıbrıs çıkarmasına katılan gazi bulunduğuna dikkat çekerek, "Hepimiz o günleri vatanseverlik duygular içinde, heyecanla takip ettik. Radyoda haberleri dinlerken askerlerimizin zafer müjdesini bekledik. Sonunda Türk askerinin destansı muvaffakiyeti sayesinde Adada yaşayan Türk kardeşlerimiz Rum zulmünden kurtarıldı" dedi.
Mersinli Yazar Dr. Mustafa Erim de Türkiye'nin Kıbrıs ile ilişkisinde Mersin'in önemli bir yer teşkil ettiğine vurgu yaparak, Mersin sadece 1974 Harekâtında değil, 1571'de Kıbrıs Osmanlı tarafından fethedildiğinde de bu harekat için önemli bir üs, bir merkez olmuştur. Hatta Osmanlı arşivlerinde Kıbrıs'a erzakların Silifke kalesinden götürüldüğünü görmekteyiz" diye konuştu.
Diğer konuşmacı eğitimci Zafer Karakuş ise " Bizim çözümsüzlük ve çözüm üretememe sorunumuz var. Sanki tarafların birbirlerini anlamak istememelerinden, olaya aynı zaviyeden bakmamalarından kaynaklanıyor" diye konuştu.

KIBRIS’TA ÇOK KARAMANLI VAR
Karaman Piri Reis Kültür Merkezi'nde yapılan programa Karaman Belediye Başkan Yardımcısı Eyüp Hüsamettin Aslan, İl Kültür Müdürü Murat Pekergin , İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Abdurrahman Kurt, Karaman Muharip Gaziler Derneği Başkan ve üyeleri, Eğitim Bir Sen Karaman Şube Başkanı Recep Kaya katıldı. Karaman Belediye Başkan Yardımcısı Eyüp Hüsamettin Aslan, Türkiye Yazarlar Birliğine teşekkür ederek, Barış Harekâtına katılıp Kıbrıs halkının özgürlüğü için mücadele eden şehit ve gazileri minnetle andıklarını söyledi.
Türkiye Muharip Gaziler Derneği Karaman Şube Başkanı Behiç Baş da Kıbrıs Barış Harekatının sebeplerini anlattığı konuşmasında, Rumların baskı, zulüm ve katliamlarına maruz kalan Kıbrıs Türklerini içinde bulundukları zor durumdan kurtarmak ve huzur getirmek amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin 20 Temmuz ve 14 Ağustos 1974 tarihinde iki hareket gerçekleştirerek sulh ve sükûneti sağladığına işaret etti.
Önceki dönem Konya milletvekili, Türkiye Yazarlar Birliği Konya şubesi Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun da harekâtın Türk halkında uyandırdığı duyguları anlattığı konuşmasında, "Hepimiz büyük bir heyecanla harekatının sonucunu beklerken dualar edildi, zafer haberleri coşkuya sebep oldu" dedi.
İlk panelist Prof. Dr. Alaaddin Aköz, "Karaman'ın özellikleri arasında Türklerin Anadolu'da ilk devletlerini kurdukları coğrafyanın olması var" tespitinde bulunarak, "Türk-İslâm kültürünün bu bölgeden yayıldığını ve çevre coğrafyalara taşındığını belirtmek önemlidir. Kıbrıs tarih boyunca önem arz etmiş, coğrafyada etkili olmak isteyen devletler buraya hâkim olmaya çalışmıştır. Osmanlı Devleti de Kıbrıs'ı fethederek gücünü artırdı" diye konuştu.
Kıbrıs konusunda yanlış bilgiler olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Mustafa Durdu da, "5 Kasım 1914'te İngiltere'nin Kıbrıs'ı ilhak etmesi sonrasında Rumlar arasında Enosis düşüncesi yükseldi ve Türklere yönelik baskı ve saldırılar arttı” diye konuştu.

AÇILIŞ KONYA’DA YAPILDI
Kültür Bakanlığı himayesinde düzenlenen Kültür Kervanı geçtiğimiz Çarşamba günü Konya’da çalışmalara başladı. TYB Karatay Kültür Evindeki İlk gün etkinliklerine Kıbrıs gazileri de katıldı.
Programın açılış konuşmasında TYB Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu Kıbrıs'ta yaşayan Türklerin maruz kaldığı mezalimi anlatarak, Barış Harekâtının 50. Yılı münasebetiyle düzenledikleri programlar hakkında bilgiler verdi.
Açılışa telekonferans yöntemiyle katılan TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan da Konya, Karaman ve Taşucu’ndan Girne ve Lefkoşa'ya uzanan hatta icra edilecek etkinliklerin tarihe not düşme adına önemli olduğunu ifade etdi.
1974 Kıbrıs çıkarmasına katılan gazi M. Hikmet Akyer’in savaşa dair hatıralarını nakletmesinden sonra, Zafer Karakuş başkanlığındaki panelde Prof. Dr. Bekir Biçer konumu itibariyle Kıbrıs'ın tarih boyunca büyük önem taşıdığını belirterek, “Tarihi gerçekleri ve zamanı iyi okumak gerekiyor" dedi.
Panelin diğer konuşmacısı Prof. Dr. Kemal Kahraman da Kıbrıs çıkarmasına dair destanlardan örnekler verirken "Destanlar, kazanılmış zaferler kadar önemlidir. Zamanın ruhunu tarihe yansıtan eserler önemlidir" dedi.
Program sonunda gaziler TYB Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu'na, KKTC Cumhurbaşkanına teslim edilmek üzere Türk bayrağı vermiş daha sonra da aşure ikram edilmişti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.