Obruk oluşumları; genellikle Konya Ovası'nda, özellikle Karapınar ilçesinde yoğunlaşmış durumda. Son yıllarda, obruk oluşumu aynı bölgedeki Ereğli, Halkapınar, Emirgazi, Çumra, Cihanbeyli, Kulu, Yunak, Çeltik ve Altınekin ilçelerinde de meydana geldi. Bazı yeni oluşan obruklarda volkanik gaz çıkışlarına rastlandı. Konya ve çevre ilçelerde yaşanan obruk oluşumları ve volkanik gaz çıkışlarına dair gazetemize dair açıklamalarda bulunan Konya Teknik Üniversitesi Obruk Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, Konya Ovası’nda her geçen yıl obruk oluşumunun artığını söyledi.

BÖLGEDE 2055 TANE OBRUK BULUNUYOR

Prof. Dr. Fetullah Arık, bölgede 2500 obruk bulunduğunu belirtirken, AFAD'ın kayıtlarında sadece 603 obruk olduğunu söyledi. AFAD'ın, resmi olarak kayıt altına aldığı obrukların tamamının sisteme dahil edilmediğini vurgulayan Arık, bazı çukurların stabil hale geldiğini ve görüntü olarak tipik bir obruk gibi olmadığını dile getirdi. Özellikle derinlikleri 1 metreden az olan ve insanların genellikle derin kuyu gibi algıladığı çukurların, asıl obruklardan ayrıldığını ve bu nedenle sisteme dahil edilmediğini ifade etti. Ancak kendi kayıtlarında 2500 obruk bulunduğunu ve bu obrukların tamamını sisteme dahil ettiklerini belirtti.

“ÜLKE GENELİNDE 4 BİN OBRUK VAR”

Konya'da her yıl artan bir hızla obrukların sayısının çoğaldığını vurgulayan Fetullah Arık, bu yıl sadece Konya'da 15'ten fazla obruk oluştuğunu belirtti. Arık, "Obrukların sayısı maalesef bölge için endişe verici bir şekilde artmaya devam ediyor. Özellikle Seyit Hacı Fay zonuna bağlı olan Karapınar'ın kuzeyinde bu yılbaşından beri 6-7 arası obruk oluştu. Bunun dışında bölgenin güneyinde de obruklar oluşmaya devam ediyor. Toplamda bu yıl oluşan obruk sayısı 15'in üzerinde. Her geçen yıl bu sayının arttığını gözlemliyoruz. Konya dışında da Karaman, Aksaray, Niğde, Eskişehir, Isparta ve Sivas gibi birçok şehirde obruk oluşumu devam ediyor. Özellikle Sivas, Çankırı ve Çorum havzasında oluşan obruklar, Konya'dakilerden farklı çünkü bu bölgelerde jipsli kayaçlar yer alıyor ve bu da obruk oluşumunu etkiliyor. Ülke genelinde bu hesaba dahil edildiğinde, obruk sayısının 4 binlere ulaştığını gözlemliyoruz" dedi.

“KARAPINAR BÖLGESİNDEKİ VOLKANİZMA GENÇ BİR VOLKANİZMA”

Prof. Dr. Fetullah Arık, bölgedeki obruk oluşumlarından sonra ortaya çıkan gaz çıkışlarının volkanik gaz olup olmadığını belirlemenin gözlem gerektirdiğini ifade etti. "Bölgede yapılan gözlemlerde volkanik gaz çıkışı için ölçüm yapılmadığını düşünüyorum" diyen Arık, bu tür olayların sıvı ayrılmasından kaynaklanabileceğini ve buhar çıkışı olarak yorumlanabileceğini vurguladı. Ayrıca, bölgede bulunan bataklık formasyonunun içinde eski dönemlerde gömülmüş bitkisel artıkların metan gazı biriktirdiğini belirterek, bu gazların çıkışının da gözlemlenebileceğini söyledi. Ancak, doğrudan volkanik gaz çıkışı olarak yorumlamak için gözlemlerin yetersiz olduğunu belirtti. Arık, Karapınar bölgesindeki volkanizmanın genç olduğunu ve insanların yaşadığı dönemde bile faaliyetlerinin devam ettiğine dair veriler bulunduğunu dile getirdi. Özellikle Çatalhöyük ve Aksaray'daki Hasan Dağı'ndan Konya'ya uzanan Karacadağ volkanitlerinin genç volkanlar olduğunu belirtti ve bu bölgelerdeki aktivitelerin henüz tam olarak sona ermediğini ifade etti. Bununla birlikte, gaz çıkışları veya asidik çözeltilerin oluşumunun daha derinlerde devam eden bir süreç olduğunu belirtti. Kıta içi volkanizmanın yer altında devam eden bir süreç olduğunu ve yeni bir aktif volkanı işaret etmediğini düşündüklerini ifade etti. Ancak, yeraltı sularının asitliğini artırarak obruk oluşumlarını etkileyebileceği gerçeğini vurguladı. ABDULĞANİ ÇİFTÇİ