Programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, “Aydınlar Ocağı olarak yirmi dokuz yıldır her Salı günü programımıza devam ediyoruz. Zira kültür ihmal edilemez. Kültürümüz hiç bir alanını ihmal etmemeliyiz” dedi.

Osmanlı’da 3. Selim’in muhatabına yolladığı mektubu Fransızca yazmasıyla örselenmenin başladığını kaydeden Güçlü, “Batı hayranlığı bizim insanımızı kendi değerlerinden uzaklaştırdı ve iş sazları kırmaya kadar vardı” diye konuştu.

Öksüz Ozan’ın seslendirdiği eserlerden ve fotoğraflardan oluşan bir video gösterimi yapıldı. Daha sonra kürsüye gelen Ozan, 1964 yılında Ağrı’nın Eleşkirt kazasında dünyaya geldiğini kaydederek “İlkokula köyümde başladım. Öğretmen olan ağabeyimin tayini sebebiyle beşinci sınıfta Ermenek’e ve Konya’ya geldim. Çam ağaçlarını, o güne kadar görmediğim meyveleri Konya’da gördüm. Bu bakımdan Üzümlü köyü benim için özeldir” dedi.

“Konya’da Âşıklar Bayramı yapılmasa belki ben de şiir yazamazdım” diyerek devam eden Ozan, “Saza ve şiire ilgimden dolayı çevremden baskı gördüğüm zamanlar da oldu. Ama o ortamdan âşıklık geleneğine dâhil olduk” şeklinde konuştu.

Günümüzde âşıklık geleneğinin zor günler yaşadığına vurgu yapan Öksüz Ozan, “Kültür ve sanat ilgi görmediği yerlerden göçüp gider. Âşıklık bizim geleneğimizde vardır ve Konya Âşıklar Bayramı ülkemizde şöhretlidir ama bu sene bayramı düzenleyememe gibi bir durumla karşı karşıyayız. Bu konuda ilgi ve desteğe ihtiyacımız var” dedi.

Konuşmasının ardından âşık Zikri Aliyar ile doğaçlama atışma yapan Öksüz Ozan, “Âşığın doğaçlama yapabilmesi lâzım. Atışma da bunun ispatıdır” dedi. Programda Öksüz Ozan ile Yağız Ozan birlikte sahne alarak dudak arasına konulan iğnelerle Leb Değmez atışması yaptı. Âşıkların ardından, şair İsmail Detseli programa dair yazdığı şiiri okudu.

Program sonunda Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, şair yazar Salih Sedat Ersöz ve Tayyar Yıldırım, âşıklar Öksüz Ozan, Yağız Ozan ve Zikri Aliyar’a hediye takdim etti.